3/27/2021

BLACK HOLE APOCALYPSE - NOVA


 

Kara Deliklerin gizemli dünyasına yapılan bir yolculuk Black Hole Apocalypse.  Konu fazlasıyla gizemli ,merakımı cezbetti. " Anlaşılması zordur" , "fizik, uzay, teori...yok, yok, benlik değil"  önyargısı da bolca tereddüt getirdi. Ve sonunda , merakım galip geldi.


Belgesel diye izlemeye başladığım Black Hole Apocalypse , 1974'den beri Amerika'da yayınlanan bir bilim programı olan Nova'nın  45.sezonun 1.bölümüymüş. Simülasyonlarla , görsellerle desteklenen  konunun anlatımı oldukça anlaşılır ve sade. Konuyu açıklayan bir sunucu, uzman kişiler ve çalışmaların bizatihi içinde yer almış bilim insanlarının yer aldığı program, Kara Delik fikrinin ilk ortaya çıkışından  2015 yılında  varlığını kanıtlayan ses dalgasına kadar olan süreci anlatıyor. Yaklaşık 2 saat süren program kesinlikle hayranlık uyandırıcı.


Kara Deliklerin varlığı "doğa anlayışımıza aykırı"  olduğu gerekçesiyle,   bilim insanları konu ile ilgili teorilerini gerçek dışı(!)  kategorisine koymuş gibi görünmüşler ama  çalışmalarından, olmaz denilen teoriden hiç vazgeçmemişler. Açıklanamaz buldukları şeylerin , kara deliklerin varlığını kabul ettikleri takdirde açıklanabilir olduklarını gözlemledikçe onun varlığına , gerçekliğine daha çok inanır olmuşlar . Esas meseleleri ise şu olmuş :


"Kara delikler kesinlikle görünmezler."


Görünmeyen bir şeyi görünür yapmak için  kullandıkları yöntemler, icat ettikleri araçlar ve tüm ekipmanlar bir bilim insanının 40 yılına mal olabilmiş.


3/21/2021

YİNE GÜNLERDEN PAZAR

 



Yağmurlu bir İstanbul sabahından merhaba

Dün akşamdan beri devam eden , aralıksız bir yağış var. Hava sıcaklığı da düştü, oldukça kasvetli . Dışarıda ki rüzgar hava boşluklarında ıslık çalıyor. Uyuşukluk ve tembellik  yapıyor bu havalar. Oysa Mart'ın ilk günlerinde güneşli havada şehrin ilk manolyaları ve laleleri arz-ı endam ediyordu. Hoş, lalelerin çoğu topraktan yeni filizlenmişti ama bir kısım yerlere hazır, yetişkin laleler dikilmişti. Çayırlarda açmış yabani çiçekler , güzel ve aydınlık hava ile birlikte dinçlik ve tazelik hissi veriyordu. Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır deyişi ile tekrara düştük yine. Kar yolu gözleyenler bile var :)


Hafta sonu yasaklarımız yarıya düştü. Cumartesi hurra (!) deyip tıklım tıklım yapmak şehri serbest ama Pazar cızzzz :)  Kontrollü diye yola çıktığımız her şeyin kontrolsüzce devam ediyor oluşu ve bunu  gerçekleştirme hususunda ki becerimiz sahiden çok ilginç. 


90'lar da izlediğim bir film vardı. Beetlejuice  nam-ı diğer Beter Böcek. Tim Burton imzalı. Ne kadar keyifli ve fantastik bir filmdi o öyle. Genç bir çift bir araba kazasında ölmüştür . Hayalet olduklarını anlamaları uzun sürmez. Evleri satışa çıkarılınca , yeni ev sahiplerini evden kaçırmak için  Beter Böcek'ten yardım isterler. Beter Böcek sahiden çok beter bir şeydir :) Yardım istediklerine bin pişman olur çift. İzleyenler için güzel bir nostalji, izlemeyenler için keyifli bir pazar filmi önerisi. 



3/13/2021

SHERLOCK HOLMES

 



Agatha ile polisiye tarza giriş yapacağım diye planlarken  Sherlock Holmes ile başladım :) Fiyat çok cazipti, üstelik dizisini ve filmini izlemiştim. Onlara dair bir beğeni de söz konusu elbette.


5 kitap,  1415 sayfa (evet, üşenmedim , topladım ) ,33 hikaye

Kitaplarda yer alan hikayelerin isimleri şöyle;


Birlstone faciası, Vandallar, Beş Portakal Çekirdeği, Ünlü Müşteri, Sırlar Okulu, Sarı Surat, Kayıp Gelin, Benekli Kordon, Priory Okulu, Dans Eden Adamlar, Gümüş Şimşek, Boya İmalatçısı, Gölge Adam, Yarım Kalan Roman, Bakır Renkli Kayın Ağaçları, Mazarin Elması, Gloria Scott Gemisi, Norwood Mimarı, Boş Ev, Yunanlı Tercüman, Sürünen Adam, Gizemli Lanet,     Baskerville Laneti, Thor Köprüsünde Cinayet, Fısıltı, Şeytanın Ayağı, Mavi Yakut, Tavşan Dudaklı Adam, Üç Öğrenci, Peçeli Kiracı, Sherlock Holmes ölüm Döşeğinde, Yatalak Hasta, Altı Napolyon


Öykülere geçmeden önce , birçok yazım ve imla hatası mevcut kitaplarda. İyi bir denetimden geçmediği aşikar. Bu fiyata böyle denilebilir pek tabi ama oldukça ucuza aldığım bazı kitaplarda böylesi bir sorun yaşamadığımı da soylemeliyim. Neyse, öykülere döneyim :)

3/09/2021

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 81

 


Bu haftanın sohbet konusu  Gülten Çapkın tarafından  ( tık,tık )  şu şekilde belirlenmiş;


"Eğer  hayvanlarla konuşabilme yeteneğiniz olsa hangi hayvanla konuşurdunuz? Hangi hayvanı kendinize yakın buluyorsunuz ve neler sorardınız? "


Blogumu düzenli takip ediyorsanız şayet bu soruya  kelebek  diyeceğimi düşünürdünüz  zira kelebeklere dair bir hayli şey söyleyip, yer yer özel paylaşımlar dahi yaptım . (bkz.   uçtu uçtu kelebek uçtu , adı kelebek ) Köy ziyaretlerimde yerlerde bolca sürünüp , dağ tepe koşup resimlerini çekmişliğimde var.  Hazır tekrar bahsetmişken birini daha ekleyeyim :) 


 

Bu haftanın konusunu da diğer blogdaşlarımı okuyarak geçirmeyi düşünüyordum ki , aklıma hiç düşmeyen bir canlı düşüverdi  konu ile ilgili . Hal böyle olunca ben de aklıma düşen canlıyı yazmaya karar verdim. O canlının adı İstiridye 

3/08/2021

İZLEDİKLERİM - FİLM SEÇKİSİ

 


Bir karışık film listesi ile merhaba yeniden. Bu liste 3 animasyon film, 1 seri film (daha tamamlanmamış bir seri) ve 1 iran filmi içerir. :)


ATEŞBÖCEKLERİNİN MEZARI (HOTARU NAO HAKA) - 1988

animasyon/dram/savaş


Otobiyografik romandan uyarlama animasyon film, 2.dünya savaşında yetim kalan iki kardeşin hikayesini anlatıyor. Yaşça büyük olan erkek kardeş, küçük kız kardeşinin sorumluluğunu üstleniyor. Yetim ve kimsesiz kalmanın , savaş kadar yıkıcı ve can acıtıcı olduğunu gösteriyor. Yazar Akiyuki  Nosaka, kız kardeşinden özür dilemek amacıyla yazmış romanı, yönetmen  Isao Takahata da bu romanı ekrana uyarlamış. Savaşın acımasızlığına dair birçok manzara yer alırken, bu iki kardeşin sıcacık ve  hüzünlü öyküsü de yumru gibi oturuyor insanın içine. Finalde tutulamayan gözyaşları hediye ediyor film. Ciddi ciddi iç çektim yahu :( .Film bitti, ben hala iç çekip gözyaşlarıma engel olmaya çalışıyordum.  Birazcık da hastaydım, tetikledi mi iyice duygusallığımı ne yaptı, hiç bilmiyorum.  

2005 yapımlı filmi de mevcutmuş bu animasyonun.

***

3/03/2021

PAPATYA


Tatlı bir sıcaklığı , şefkatli bir dokunuşu vardı güneşin. Onun tarafından güne uyandırılmak ,ışık huzmelerinin yüzünde ki adımlarını hissetmek , onlara mırıldanarak  eşlik etmek yapmayı sevdiği şeylerdendi. Geçmişe dair hatırladıkları hayal-meyal olsa da hisleri kuvvetliydi. İçindeki ses ona, hayata merhaba dediği andan beri sevgiyle kuşatıldığını söylüyordu. O da hayattan aldığına aynı şekilde karşılık veriyordu. Yüzüne de yansıyordu o sevgi alışverişi. Gösterişsiz olmasına rağmen onu gören herkeste saf bir güzellik algısına sebep oluyordu.