Bu haftanın sohbet konusu Gülten Çapkın tarafından ( tık,tık ) şu şekilde belirlenmiş;
"Eğer hayvanlarla konuşabilme yeteneğiniz olsa hangi hayvanla konuşurdunuz? Hangi hayvanı kendinize yakın buluyorsunuz ve neler sorardınız? "
Blogumu düzenli takip ediyorsanız şayet bu soruya kelebek diyeceğimi düşünürdünüz zira kelebeklere dair bir hayli şey söyleyip, yer yer özel paylaşımlar dahi yaptım . (bkz. uçtu uçtu kelebek uçtu , adı kelebek ) Köy ziyaretlerimde yerlerde bolca sürünüp , dağ tepe koşup resimlerini çekmişliğimde var. Hazır tekrar bahsetmişken birini daha ekleyeyim :)
Bu haftanın konusunu da diğer blogdaşlarımı okuyarak geçirmeyi düşünüyordum ki , aklıma hiç düşmeyen bir canlı düşüverdi konu ile ilgili . Hal böyle olunca ben de aklıma düşen canlıyı yazmaya karar verdim. O canlının adı İstiridye
Bir canlı düşünün ki, kendisine zarar veren şeyi alıp mücevhere dönüştürsün. Kendisine kötülüğü dokunacak şeyi sarıp sarmalasın , onu başkalaştırsın, iyileştirsin ve ondan sonra tekrar yaşamın içine katsın güzellikle. Sevgiye ve iyiliğe dair birçok öğreti vardır ya ,insanların dillerinden düşürmedikleri ama uygulamaya gelince , yapmanın söylemekten çok daha zor ve meşakkatli olduğunu teyit ettiren öğretiler. İşte İstiridye'ye bunu nasıl yapabildiğini sormayı ve bana da öğretmesini isterdim.
İstiridyeler, kabuklarının arasından sızan kum ya da herhangi bir şeyi yabancı cisim olarak algıladığı zaman kendisini koruma dürtüsüyle , bünyesinde bulunan sedef minerali ile sarıp sarmalamaya başlıyor. Bu sarma işleminin sonunda o yabancı cisim sert bir taşa dönüşüyor. İşte bu taşa inci deniyor. Bu incilerin mükemmelliğe ulaşması 7 sene ya da fazlası kadar bir zaman istiyor. Üstelik bu inciler renk renk olabiliyor.
Kendisine zarar verecek şeyi mükemmelleştirmek için senelerce uğraşıyor istiridye. Oysa insanoğlu bir iki kez uğraştığı insanı bu düzelmez diye bir kenara atıp bırakıyor. İstiridyenin bu sabrını da sormak isterdim. Canını yaktığı halde onu neden çabucak atmadığını, onu iyileştirmek, güzelliştirmek için bunca zaman nasıl katlandığını sormak, uzun uzun dinlemek ve feyz almak isterdim.
Harika.
YanıtlaSilOlağanüstü.
Istiridyeyi öyle güzel öyle mükemmel anlatmışsınız ki, cidden insan o bile olmak istiyor.
Teşekkür ederim.
SilBiz bu bilge istiridyeyi yiyoruz şimdi :( insanoğlu hiçbir şeyin değerini bilmiyor
YanıtlaSilÖyle bir tarafımız var :(
Silİstridye ne mükemmel bir canlı...Kendine göre zararlı her şeyi iyilik, güzellik gibi görebileceğimiz inciye dönüştürüyor... Çok güzel bir yazı olmuş, teşekkürler...
YanıtlaSilKesinlikle öyle.Teşekkür ederim.
SilMükemmmel bir yazı olmuş. Koskoca insanoğlu bir istiridye kadar bile olamıyor. Çok etkilendim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silaldım listeye yazımım yorumlarında okumaya gelcam sonaa :)
YanıtlaSilsağ ol deep :) beklerim.
SilBen de herkes gibi çok etkilendim,sizi tebrik ederim,çok güzel ve degisik bir yönden bakmışsınız:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilÇok güzel, anlamlı bir seçim olmuş. Aklıma gelmezdi. :) İstiridyeden öğreneceğimiz çok şey varmış.
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
Silİstiridyeyle ilgili öğrendiğim ilk ve en ilginç şey olabilir bu. Çok şaşırdım ve hayran kaldım.
YanıtlaSilNe çok hayran olunacak şey vardır kim bilir ? Blogların güzel yanı birbirimizden pek çok öğreniyor oluşumuz:) Teşekkür ederim.
SilHahah bir istiridye bu kadar incelikli anlatılabilirdi ^^ Nereden geldi istiridye fikri öyle :) Çok sevdim 😄
YanıtlaSilHiç bilmiyorum :) sanırım önce inci düştü aklıma. Teşekkür ederim.
SilDeniz dibi canlıları genel olarak bambaşka. Öylesine kıyılara atılıp geçilen istridye, deniz yıldızı...Denizler başka güzel. Aynı zamanda deniz dibinde yaşama özelliğimiz olsa da fena olmazdı aslında.
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Farklı bir alem, muhteşem bir dünya su dünyası.
Silİlham gelince yazmadan olmuyor sahiden :) uçup gelip konuyor omuza beklenmedik şekilde bazen :) Teşekkür ederim.
YanıtlaSilHaftanın en güzel yazılarından biri olmuş, tebrik ederim. Felsefi açıdan harika bir yaklaşım. Haklısınız tam da istiridyeye sorulacak bir soru bu. Umarım bu sırrını sizinle paylaşır:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim, umarım:)
SilÇok hoş ve orijinal bir fikir, tebrikler :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silvay beeee çok güzel düşünüp çok güzel yazmışsın :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilBen telefondan giriyorum blogunuzun mobil versiyonu var mı acaba? Okumak biraz zor oluyor:(
YanıtlaSilVardır , ben önemsememişim o kısmı, bakayım bi :)
Silmobil versiyonunu yapmayı öğrendin mi? öğrendiysen, kahve zamanı arkadaşımıza da gidip tarif edebilirmisin, sondan bi önceki yazısına gülten çapkın ona da demiş de kahve zamanı bilmiyo nasıl dapılacağını :)
YanıtlaSilpanel
YanıtlaSiltema
özelleştir
mobil ayarlar
mobil görüntü
:)
Yaptım, teşekkürler:)
Siltamam kahve zamanına da dedim yapar şimdi, gülten çapkın ona da yazmış daa :)
SilHiç bilmediğim bir konuda yeni bir şey öğrendim teşekkür ederim
YanıtlaSilBen teşekkür ederim.
SilBu hafta ki okuduğum en ilginç ve keyifli yazılardan biriydi, ayrıca kelebek fotoğrafı harika:-) Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Silİstiridye'ye çok güzel bir açıdan yaklaşmışsınız. İnsan evladı da bu açıdan hayata bakabilse güzel olurdu tabi... Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.Güzel bakanlardan , buna gayret edenlerden olalım inşallah.
Sil