3/09/2021

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 81

 


Bu haftanın sohbet konusu  Gülten Çapkın tarafından  ( tık,tık )  şu şekilde belirlenmiş;


"Eğer  hayvanlarla konuşabilme yeteneğiniz olsa hangi hayvanla konuşurdunuz? Hangi hayvanı kendinize yakın buluyorsunuz ve neler sorardınız? "


Blogumu düzenli takip ediyorsanız şayet bu soruya  kelebek  diyeceğimi düşünürdünüz  zira kelebeklere dair bir hayli şey söyleyip, yer yer özel paylaşımlar dahi yaptım . (bkz.   uçtu uçtu kelebek uçtu , adı kelebek ) Köy ziyaretlerimde yerlerde bolca sürünüp , dağ tepe koşup resimlerini çekmişliğimde var.  Hazır tekrar bahsetmişken birini daha ekleyeyim :) 


 

Bu haftanın konusunu da diğer blogdaşlarımı okuyarak geçirmeyi düşünüyordum ki , aklıma hiç düşmeyen bir canlı düşüverdi  konu ile ilgili . Hal böyle olunca ben de aklıma düşen canlıyı yazmaya karar verdim. O canlının adı İstiridye 


Bir canlı düşünün ki, kendisine zarar veren şeyi alıp mücevhere dönüştürsün. Kendisine kötülüğü dokunacak şeyi sarıp sarmalasın , onu başkalaştırsın, iyileştirsin ve ondan sonra tekrar yaşamın içine katsın güzellikle. Sevgiye ve iyiliğe dair birçok öğreti vardır ya ,insanların dillerinden düşürmedikleri ama uygulamaya gelince , yapmanın söylemekten çok daha zor ve meşakkatli olduğunu teyit ettiren öğretiler. İşte İstiridye'ye bunu nasıl yapabildiğini sormayı ve bana da öğretmesini isterdim.


İstiridyeler, kabuklarının arasından sızan kum ya da herhangi bir şeyi yabancı cisim olarak algıladığı zaman kendisini koruma dürtüsüyle , bünyesinde bulunan sedef minerali ile  sarıp sarmalamaya başlıyor. Bu sarma işleminin sonunda o yabancı cisim sert bir taşa dönüşüyor. İşte bu taşa inci deniyor. Bu incilerin mükemmelliğe ulaşması 7 sene ya da fazlası kadar bir zaman istiyor. Üstelik bu inciler renk renk olabiliyor.


Kendisine zarar verecek şeyi mükemmelleştirmek için senelerce uğraşıyor istiridye. Oysa insanoğlu bir iki kez uğraştığı insanı bu düzelmez diye bir kenara atıp bırakıyor. İstiridyenin bu sabrını da sormak isterdim. Canını yaktığı halde onu neden çabucak atmadığını, onu iyileştirmek, güzelliştirmek için bunca zaman nasıl katlandığını sormak, uzun uzun dinlemek ve feyz almak isterdim.



39 yorum:

  1. Harika.
    Olağanüstü.
    Istiridyeyi öyle güzel öyle mükemmel anlatmışsınız ki, cidden insan o bile olmak istiyor.

    YanıtlaSil
  2. Biz bu bilge istiridyeyi yiyoruz şimdi :( insanoğlu hiçbir şeyin değerini bilmiyor

    YanıtlaSil
  3. İstridye ne mükemmel bir canlı...Kendine göre zararlı her şeyi iyilik, güzellik gibi görebileceğimiz inciye dönüştürüyor... Çok güzel bir yazı olmuş, teşekkürler...

    YanıtlaSil
  4. Mükemmmel bir yazı olmuş. Koskoca insanoğlu bir istiridye kadar bile olamıyor. Çok etkilendim.

    YanıtlaSil
  5. aldım listeye yazımım yorumlarında okumaya gelcam sonaa :)

    YanıtlaSil
  6. Ben de herkes gibi çok etkilendim,sizi tebrik ederim,çok güzel ve degisik bir yönden bakmışsınız:)

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel, anlamlı bir seçim olmuş. Aklıma gelmezdi. :) İstiridyeden öğreneceğimiz çok şey varmış.

    YanıtlaSil
  8. İstiridyeyle ilgili öğrendiğim ilk ve en ilginç şey olabilir bu. Çok şaşırdım ve hayran kaldım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne çok hayran olunacak şey vardır kim bilir ? Blogların güzel yanı birbirimizden pek çok öğreniyor oluşumuz:) Teşekkür ederim.

      Sil
  9. Hahah bir istiridye bu kadar incelikli anlatılabilirdi ^^ Nereden geldi istiridye fikri öyle :) Çok sevdim 😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç bilmiyorum :) sanırım önce inci düştü aklıma. Teşekkür ederim.

      Sil
  10. Deniz dibi canlıları genel olarak bambaşka. Öylesine kıyılara atılıp geçilen istridye, deniz yıldızı...Denizler başka güzel. Aynı zamanda deniz dibinde yaşama özelliğimiz olsa da fena olmazdı aslında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Farklı bir alem, muhteşem bir dünya su dünyası.

      Sil
  11. İlham gelince yazmadan olmuyor sahiden :) uçup gelip konuyor omuza beklenmedik şekilde bazen :) Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  12. Haftanın en güzel yazılarından biri olmuş, tebrik ederim. Felsefi açıdan harika bir yaklaşım. Haklısınız tam da istiridyeye sorulacak bir soru bu. Umarım bu sırrını sizinle paylaşır:)

    YanıtlaSil
  13. Çok hoş ve orijinal bir fikir, tebrikler :)

    YanıtlaSil
  14. vay beeee çok güzel düşünüp çok güzel yazmışsın :)

    YanıtlaSil
  15. Ben telefondan giriyorum blogunuzun mobil versiyonu var mı acaba? Okumak biraz zor oluyor:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vardır , ben önemsememişim o kısmı, bakayım bi :)

      Sil
  16. mobil versiyonunu yapmayı öğrendin mi? öğrendiysen, kahve zamanı arkadaşımıza da gidip tarif edebilirmisin, sondan bi önceki yazısına gülten çapkın ona da demiş de kahve zamanı bilmiyo nasıl dapılacağını :)

    YanıtlaSil
  17. panel
    tema
    özelleştir
    mobil ayarlar
    mobil görüntü

    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaptım, teşekkürler:)

      Sil
    2. tamam kahve zamanına da dedim yapar şimdi, gülten çapkın ona da yazmış daa :)

      Sil
  18. Hiç bilmediğim bir konuda yeni bir şey öğrendim teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  19. Bu hafta ki okuduğum en ilginç ve keyifli yazılardan biriydi, ayrıca kelebek fotoğrafı harika:-) Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  20. İstiridye'ye çok güzel bir açıdan yaklaşmışsınız. İnsan evladı da bu açıdan hayata bakabilse güzel olurdu tabi... Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.Güzel bakanlardan , buna gayret edenlerden olalım inşallah.

      Sil