12/29/2020

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 71


Ağaç Ev Sohbetleri'nin konusu bu hafta Kaplan Diary tarafından belirlendi.Konu ; Mutluluk nedir ? Mutluluk sürekli olarak elinizde tutabileceğiniz bir şey midir? Kendisinin konu ile ilgili yazısı şurada


İzlediğim videoda ( tık,tık ) Serkan Karaismailoğlu şöyle diyor;  


"Bir sinir bilimci olarak size mutluluğun resmini çizemem ama formülünü çok rahat verebilirim. Dopamin, Seratonin ve diğer Nörotransmitterler , Yani mutluluk dediğimiz şey, dopaminin ödül merkezimizi uyardığında hissettiğimiz haz halidir. " 


 Bilim böyle diyorsa , doğru diyordur :) 


Bu bağlamda hemfikir olduğumuz şey mutluluğun tanımının ya da tarifinin kişiden kişiye değişkenlik gösterdiği ve mutluluk budur diyebileceğimiz milyonlarca örnek verecek olmamız. 


Duyguların öğrenilebilir olduğunu düşünüyorum ben. Yoktan bir öğrenmeden bahsetmiyorum elbet, var olan bir malzemenin çevremiz, maruz kaldıklarımız, öğrendiklerimiz, karakterimiz, hormonlarımız vs. etkisiyle şekillendiğini, geliştirildiğini ya da köreltildiğini. Bu nedenledir ki on yüz bin milyon mutluluk örneği verilebilir, kişiden kişiye tarifi değişir.


Ayrıca Kurgulanmış Duygu teorisi diye bir şeyden söz edilmekte. Duyguların beynin tahminleri olduğundan .Doğuştan sahip olduklarımızın hisler olduğu, bunların her an yanımızda olduğu ama tüm bunların duygu olmadığından. Video için ;   Lisa Feldman Barrett - Ted Talks


Hiçbir duygu halinin sürekliliği yok. Mutluluk için de istisnai bir durum söz konusu değil :) Anlar, olaylar, durumlar içinde var oluyorlar. Sonra da hafızamızda yer ediyorlar. Var oldukları anlarda güçlü iseler şayet , hafızamız o anı önümüze koyduğunda etkilerini hissedebiliriz yine. Hormonlar fora :) Şayet güçlü değilse geçmiş olsun , yapacak bir şey yok.


Benden bu kadarcık. hemfikir olduğum birçok şey yazılıp çizildi zaten sohbete katılan bloglar tarafından.




25 yorum:

  1. Birçok arkadaşım gib sen de çok güzel ele almışsın. Tebrik ederim. Selamlar :))

    YanıtlaSil
  2. Konuya bilimsel bir bakış açısı getirmişsiniz elinize sağlık. Öyleyse videolardan yararlanalım :)) Sevgiler ^^

    YanıtlaSil
  3. Teknik açıklamalar güzel olmuş, emeğine sağlık. :)

    YanıtlaSil
  4. Duyguların öğrenilebilir olduğu konusunda haklısın. Ailemizn sesleri zamanla iç sesimiz oluyor. Bu sesler mutsuzsa biz de mutsuz bir iç sesle ömür geçiriyoruz. Bu benim aklıma gelmemişti,güzel noktaya değinmissin:)

    YanıtlaSil
  5. Yazınız üzerinde epey vakit harcadım ama buna değerdi doğrusu:) Mutluluğun öğrenilebilir olup olmamasına ilişkin farklı görüşler var. Belki bazı duyguların öğrenilebilir olması mümkün. Mesela korku bunlardan ilk aklıma geleni. Fakat mutluluğu aynı kategoriye almak konusunda net değilim. Videoların her ikisini de izledim. Adrenalin de "bazıları için" mutluluk veren bir hormon sanırım.
    Mutluluk benim anladığım anlamda uyuşturucu gibi bağımlılık yaratan bir duygu değil. Dışarıdan alınan ilaç veya uyuşturucu bazı hormonları harekete geçirip vücudun doğal dengesini bozar ve bu şekilde bağımlılık yapabilir. Ben mutluluğu doğal bir tepki olarak farklı yere koyuyorum.

    Son olarak mutlu olmayı öğrenmemiz mümkün olmasa bile mutlu etmenin öğrenilen bir şey olduğuna inanıyorum. Mutlu olmanın bir yolu da mutlu etmek ise dolaylı olarak bunun da öğrenebileceği sonucu çıkarılabilir. Eğer anlatılmak istenen buysa benim açımdan bir mesele kalmaz:)
    Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Düşme ve yüksek ses korkusuna doğuştan sahip olduğumuzu geriye kalan tüm korkularımızın çevre ve kültür etkisi ile şekillendiğini okumuştum.

      Mutluluğa bağımlı olma hali videoda ki asıl mesele olsada paylaşma nedenim öncelikle mutluluğun bilimsel tarifini içeriyor olmasıydı.Sonrasında ise çıkardığım sonuç mutlu olma halini, ihtiyacını naturaya uygun şekilde karşılayamayan insanın bu ihtiyacını gidermek için farklı şeylere tevessül edebileceğine dair çıkarım yapıldığı.İhtiyaç hissi bağımlılık ile aynı manaya gelir mi? Açıkçası bilimsel olmayan kişisel fikrime göre:) aynı değil.

      Çıkardığınız sonuca benim de hiç itirazım yok ama mümkün değil dediğiniz husus benim nazarımda mümkün:) zira kişiden kişiye değişen ve farklılık gösteren halin izahatini başka türlü yapamıyorum.Dediğim gibi olmayan bir halden bahsetmiyorum.Biz de doğal olarak mevcut olan bir halin(his,ihtiyaç vs.) bicimlendirilmesinden bahsediyorum.

      Ben teşekkür ederim , detaylı yorumunuz için

      Sil
  6. yani anlık filan ha çok kötüüüüü :) o hormanlar ise o zaman ne güzeeel bol çikolata, bol muz de mii, en sevdiğim iki şeey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çikolata musmutlu yapar ki :) tabi işin ucunu kaçırırsak ortaya çıkacak sonuç mutlu etmeyebilir:) her an mutluyum demeyiz ki ama , onun beraberinde getirdikleri ile devam ederiz.Sakinim deriz, huzurluyum deriz, iyiyim deriz vs. Sıradanlaşır ve ismi değişir.Sonra yine küçük küçük mutluluklar buluruz, bol muz gibi :) ve böyle sürüp gideriz işte:)

      Sil
  7. Teşekkür ederim:)
    Konu çok çokomelli :) yazmalısın bence :) ortak fikirlerde buluşsakta yazarken farklı ya da deginmeyi unuttuğumuz fikirler muhakkak çıkıyor.Böyle böyle besleniyoruz birbirimizden :)

    YanıtlaSil
  8. Sevgili vakti dem. Bu haftanın konusunun yazılarını okumak beni biraz yordu açıkçası. Cunku mutluluk tanim olarak da, hissiyat olarak da bana çok göreceli geliyor. Açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, hepinizin yazılarına ilk defa gozgezdirerek, ustunkörü okuyorum. Sanki söz konusu mutluluk olunca başkasının ne düşündüğünün cok önemi yok gibi şizofrenik bir hissiyata kapıldım😄😄 Hatta ve hatta simdi sana yazdigim bu yorumu, bu konuyu yazan diğer arkadaşlarımın postlarina da gozgezdirdikten sonra bırakacağım. Ustunde düşünmediğim birseymis demek ki bu kavram benim. Her an değişkenlik gosterebilecegine inandığım için belki de. Kendim hakkında ilginç bir keşif yapmama firsat verdiniz. Cok sevgilerimle VE tabi ki mutlu yıllar dileklerimle🎈

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendiniz hakkında keşif yapmaya sebep olduysa +1 cepte demektir sizin için:)

      Açıkçası oturup mutlu muyum ? , mutluluk nedir diye oturup düşünmüşlüğüm benim de yok :) Hayatı olduğu gibi kabullenir önüme bakarım ama bu sohbet konusu acaba ne düşünüyor muşum diye bi kurcaladı zihnimi :) etkinlik bir bakıma işlevini yerini getiriyor yani :)

      Benden de sevgiler, güzel bir yıl olsun hepimiz için:)

      Sil
  9. heey yaa, kaplan diary ye yaptığım son yorumu okusanaa :) iki farklı görüşe ayrıldık herhalde, bir grup, mutluluk kısa anlardan oluşuyor diyor, bir grup da mutluluk süreklidir diyor. ben sürekli diyenlerdenim :) ama bencesi herkes mutluluk hakkında yanlış düşünüyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Göreceli bir kavram olduğu için normal bir durum :) 2 azmış ve daha çok ayrılık olur dite bekliyordum :) bakacağım yorumlara :)

      Sil
    2. Şimdi okumaya başlayacağım tüm yazıları daha hiçbirini okumadan "eyvah mutluluk ile neşe kavramları karışacak" demiştim, evet karışmış anlaşılan ;)
      Kaba anlamda; mutluluk sürekli olan neşe duygusunun "hâl"e dönüşmesidir... (trait vs. state)
      Dopamin, seratonin gibi nörotransmitterler beynin ürettiği hormonlardır ve eksiklikleri ya da fazlalıkları ciddi sorunlara neden olduğundan kimyasal bazlı (ilaç) müdahalelerle ayarlanmaları gerekebilir. Bu hormonları arttıran ise alışkanlıklar, beslenme sistemleri ve tabii ki bilişsel süreçlerimiz :)

      Sil
    3. Çok mu karıştırdık 😊

      Halden hale geçişlerimiz süreç meselesi o halde .Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  10. Bence konu öyle derin ki.. Düşünüyorum ben neler söyleyebilirdim diye ama şu anda bu soruya asla cevap veremiyorum :) Kaleminize sağlık güzel bir şekilde özetlemişsiniz :)

    YanıtlaSil
  11. Evet bencede duygular öğrenilebilir. Konuyu çok güzel ele almışsınız :)

    YanıtlaSil