YİNE GÜNLERDEN PAZAR

 

Yağmurlu bir İstanbul sabahından merhaba

Dün akşamdan beri devam eden , aralıksız bir yağış var. Hava sıcaklığı da düştü, oldukça kasvetli . Dışarıda ki rüzgar hava boşluklarında ıslık çalıyor. Uyuşukluk ve tembellik  yapıyor bu havalar. Oysa Mart'ın ilk günlerinde güneşli havada şehrin ilk manolyaları ve laleleri arz-ı endam ediyordu. Hoş, lalelerin çoğu topraktan yeni filizlenmişti ama bir kısım yerlere hazır, yetişkin laleler dikilmişti. Çayırlarda açmış yabani çiçekler , güzel ve aydınlık hava ile birlikte dinçlik ve tazelik hissi veriyordu. Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır deyişi ile tekrara düştük yine. Kar yolu gözleyenler bile var :)

Hafta sonu yasaklarımız yarıya düştü. Cumartesi hurra (!) deyip tıklım tıklım yapmak şehri serbest ama Pazar cızzzz :)  Kontrollü diye yola çıktığımız her şeyin kontrolsüzce devam ediyor oluşu ve bunu  gerçekleştirme hususunda ki becerimiz sahiden çok ilginç. 

90'lar da izlediğim bir film vardı. Beetlejuice  nam-ı diğer Beter Böcek. Tim Burton imzalı. Ne kadar keyifli ve fantastik bir filmdi o öyle. Genç bir çift bir araba kazasında ölmüştür . Hayalet olduklarını anlamaları uzun sürmez. Evleri satışa çıkarılınca , yeni ev sahiplerini evden kaçırmak için  Beter Böcek'ten yardım isterler. Beter Böcek sahiden çok beter bir şeydir :) Yardım istediklerine bin pişman olur çift. İzleyenler için güzel bir nostalji, izlemeyenler için keyifli bir pazar filmi önerisi. 

Youtube'dan bol bol pasta , börek videosu izliyorum ama yapmıyorum. Nasıl bir bataktır bu bilmiyorum ama bir girdim, çıkamıyorum. Karbonhidrat açlığı çekip,  depresyonda mıyım diye hafiften yokluyorum kendimi. Arada bir de öneriler çıkıyor haliyle. Dikkatimi çeken önerilerden biri Loudingirra Özdemir. 100 ülkede 100 türkü söylemek gibi bir hedef belirlemiş ve ülke ülke dolaşıyormuş. Hedefini gerçekleştirip gerçekleştirmediğini kontrol etmedim ama insanlar ne hoş hedefler koyuyor diye pek bi imrendim. Yay burcunun gezme faaliyetlerine düşkün olup , çeşitli ve ne yazık ki kuvvetli sebeplerle gerçekleştirememesi çok bi hüzünlü ve  enerji emici, biliyor musun blogcum. Yollar Seni Gide Gide Usandım , türküsünü çok  güzel seslendirmiş ve şu sıralar çok sık dinleyip , eşlik ediyorum bu türküsüne. Hiçbir yerlere gidemezken , usanacak yolları bırak yola dahi çıkamazken  ironik elbet :) ama türkü çok bi çok iyi. Dinlemek için  tık,tık

Türk dizilerinden çok bahsetmemişim, onu fark ettim :) . 

Menajerimi ara dizisine bakıyor- dum, kim bilir kaç vakittir bakmıyorum. Uyanış dizisine bakıyor-dum o da su kaynatmaya başladı, iki,üç  bölümdür bakmıyorum. Uzun ömürlü olmuyor benim dizileri seyretmem, o kesinleşti. Birkaç bölüm içinde aynılaşıyor hikaye , haliyle aynı şeyi izlemek istemiyor insan ve kaçınılmaz son, diziyi bırakış :)

Maraşlı abiye bakıyorum, aslında babam ile birlikte bakıyorum. O bakmaya devam ettikçe sanırım ekranda açık olacak dizi ama daha bölüm sayısı çok olmadığı için aynılaşmadı henüz hikaye.

Teşkilat dizisine bakıyorum, bölüm 3 olacak.2.bölüm baya bir saçmalık oldu. Gizlice girilen ve acilen çıkmaları gereken evde oturup bi kahve keyfi yapmadıkları kalmıştı mesela. Sonra bir telaş aman yakalanacağız vs. Birkaç bölüm daha şans vereceğim, bir de başrol oyuncuların eski dizilerinden mevcut kimyası da var :)

Zweig'in okunmayı bekleyen 5 kitabı var, henüz başlayamadım .Okuma modunda değilim şu aralar pek. Bloglardan hoş film önerileri var , film izlemeye de elim gitmiyor . Bu kısımlar biraz bekleyecek gibi görünüyor.

Takvime ( ay takvimi) şöyle bir baktım da, Şaban'ın 8'i olmuş. Ramazan ayının gelmesine hepi topu 20 gün kadar kalmış ( + 1 ya da 2 ) Şu zaman gerçekten çok tuhaf bir kavram. Yer yer sıkıntıdan ya da depresyonumsu hallerden geçmiyor desek de sudan bile hızlı geçiyor ya hu. 

Şu kadarcık şeyi yazmam bile bir sürü zaman aldı. Dışarısı hala kasvetli ve yağmurlu. Ruhum da aynı şekilde kasvetli ve karamsar. Gidip 2 toz alayım. Biliyor musunuz, belli bir yaşa eriştiğiniz vakit :) bu temizlik olayı meditasyon gibi oluyor. Parkeleri ve camları değil de üzerinize düşmüş olan kasveti ve buğuyu temizlemiş oluyorsunuz. Zihninizi boşaltıyorsunuz. Gerçekten bak :) . Anneme zamanında ne kadar çok söyleniyordum halbuki, anneee yaaa  , diye. Bak bir de bu var. Zaman geçtikçe anneye daha çok benziyorsunuz .İlginç :)