İSTANBUL'UN YENİ SAKİNİ

İstanbul'da çoğunlukla görülmeye başlanılan , sayıları çoğalan ve hatta mahallemize kadar bile gelmiş olan yeşil papağanlardan ve öykülerinden şurada bahsetmiştim.

Muhteşem bir sarı renk ile çevrelenmiş gözleri ve gagası ile grup halinde toprağın üzerinde yemeklerini yiyen, yakınındaki insanlardan hemen ürkerek kaçmayan, 4-5 adımlık mesafeden izleyebildiğim ama telefonumun azizliğine uğrayıp bir türlü resimleyemediğim , Gülhane Parkı'nda ilk kez gördüğüm kuşların öyküsünün peşine düştüm bu sefer . 

ÇİĞDECİ 

Çiğdeci ya da hint maynası ( bazen de mayna) olarak bilinen sığırcıklar familyasına ait Asya'ya özgü bir kuş. Ötüşleri ve taklit yetenekleri yüzünden kafes kuşları olarak popülerler.

 Gülhane Parkının geçmişine dair ufak bir nostalji şurada paylaşmıştım.

Soğanlı bitkiler muntazam bir şekilde dikilmiş Gülhane'ye. Nisan'da görsel şölen olacaktır. Tek tük açmış sümbüller mis gibi kokuyor. Nergisler arada bir göstermiş kendisini.  Ağaçların hepsi çıplak. Bir tek çiçeğe durmuş bu küçük ağaç vardı. Yanımıza ilişen sevimli bir arkadaş da çok kalamadı, acelesi vardı sanırım :)

Papatya halıları serilmiş insan eli değmeden ve içine  küçük kilimler halinde döşenmiş mavi veronikalar .İşte bu halı ve kilimlere bakıp mest olmuş halde dolanırken , parkın ortalarına doğru denk geldim bu kendine meftun eden sarılara sahip kuşlara. Sağ olsun google amca merakımı bir nebze giderdi.

Yeşil papağanlar gibi ülkemize has olan kuşlardan değil bunlar. Hatta okuduklarım içinde mülteci kuşlarımız tabiri de vardı :) Birkaç sene önce Kartal (Anadolu yakası) dolaylarında ilk görülmeye başlandığına dair rivayetler var  ve kesin olarak nasıl geldikleri bilinmiyor. Pek tabi yine kaçırılan kuşların ya da kafeste beslenilenlerin özgürlüğe kaçışlarının bir sonucu olarak yaygınlaşmaya başladıkları kuvvetle düşünülmekte. İşin güzel ve ilginç yanı bu kuşların İstanbul'a adapte olmayı başarmış olmaları. Yeşil papağan, Çiğdeci ve İskender Papağanı şehre adapte olmayı başarmış istilacı kuşlar olarak tanımlanıyor. İskender Papağanı ile henüz rastlaşmadım ve muhtemel odur ki tanışmamız çok uzun sürmez :) Bahar gelmişken İstanbul'da ki tüm koru ve parkları arşınlayın derim ben :)