3/07/2022

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 133

 


Bu haftaki sohbet konusu benden sevgili blog komşularım. Kuşaktan kuşağa aktarılan gelenek ve göreneklerimizin yaptırım gücü var ve genelimiz  -  ama isteyerek ama istemeyerek - bu güçten kaçamıyoruz. Yöreye göre farklılık, çeşitlilik gösterse de değerlerimiz ve konularımız ortak.  Hoş ve güzel birçok motife sahibiz ama garip ve anlaşılmaz hatta saçma bulduklarımız da var içlerinde . İşte bundan sebep "eyy  atalar iyi etmiş , hoş etmişsiniz ama bu geleneği icat etmek zorunda mıydınız"  diyoruz bu haftaki sohbet konumuzda. 


Tüm gelenekler içinde düğün gelenekleri en karmaşık ve tahammülü zor olanları kapsıyor içinde bence. Buradan iki tanesini koyuyorum listeme öncelikle. Kuşak bağlama seranomisi ve el öpme adeti.


Malum , kırmızı kuşak bağlama ritüeli var. Bekaret kuşağı denilmiş, şamanlara doğru gidilince gayret kuşağı adını almış, evlilik hayatı zorlu olabilir ha gayret kızım der misali. Gelinin erkek kardeşleri, yoksa amca ya da dayıları alıyor eline kuşağı,  ilkini tek ve hafif düğüm atıp çözüyor, ikinci kez yine aynısını yapıyor, üçüncü seferde sağlam 2 düğüm ile bağlama işlemi son buluyor. En irite edici ve saçma geleneklerde zirvedir bu. Hayır evlilik zor ise sadece kadına gayretli olmak değil erkeğe de düşüyor. Bekaret takıntısı , hiç kusura bakılmasın , buna zorlanan kadının erkeği de aynı şekilde zorlama hakkı var madem iş zorla oluyorsa. Ne manaya geldiği bilinmese dahi ( ki var , şahitlik etmişliğim çok ) ısrarla bu ritüel tekrarlanıyor. Azıcık cııkks yapan duygusal manipüle ediliyor, gelinde sevdikleri üzülmesin, tatsızlık çıkmasın diye boyun eğiyor. 


El öpme geleneği düğünden 3 gün sonra başlıyor , en fazla bir hafta ötelenebiliyor. Bir hafta sonunda muhakkak yeni gelin ve damat sülaleyi ziyarete çıkıyor. Vakit biraz geciktirilsin ayıplanıyorlar . Tamamen reddeden ( ki yeni kuşak cesur)  çift seneler sürecek bir başa kakmaya maruz kalabiliyor. Yahu hep beraber yeni eğlendiniz çoştunuz  , bu ani görme isteği neyin telaşı. Bu arada gelinin elleri evine döndüğünde  iç çamaşırı, çorap ve tülbentlerle doluyor biraz cömertse akrabalar :) Merak işte, toplumun derdi merak. Bu aceleci tavrı başka hiçbir şey ile açıklayamıyorum. Hayır varsa da bilmiyorum.


Cenaze geleneklerimiz içinde yer alan helva kavurmayı üçüncü sıraya alıyorum. Defin işlemi yapılırken ya da hemen bittikten sonra aile üyelerinden biri başlıyor helvayı kavurmaya. Kokusu ölüyü , kendisi geride kalanları beslesin, ölünün ağız tadı yerine gelsin ( sıkıntısı olmasın ) manasını taşıyor bu ritüel. Sevdiğini kaybeden acılı insanları böylesi bir telaşa düşürmeyi hoş bulmuyorum. Üstelik yine yapılmadığı takdirde bir ayıplama burada da var. Babaannemi kaybettiğimiz geçen sene taziyeye gelenlerden helva kavurmadınız mı, olmaz ama sitemleri işittik , ikram edilmiş tatlısını yerken. Taziye evinin lokantaya çevrilip karabiber ve ek tabaklar istemeye vardırıncaya kadar sürecin laçkalandırılması ise mide bulandırıcı bir gelenek halini aldı ne yazık ki.


Son bir tane daha ekleyip bırakıyorum çünkü baya çıkar bu gidişle diye endişe ediyorum. Yeni doğan bebeğin düşen göbek bağının cami, okul ya da hastane bahçesindeki bir ağacın dibine gömülme adeti. Mesleğe yönlendirme işini göbek bağından başlatıyoruz. Bir de ismi anlı şanlı bir yapı olmasını tercih ediyoruz.Mahalle arasındakiler sayılmıyor mesela. Uygun yeri bulamamaktan ötürü aylarca saklanıyor o çürümüş bağ evde üstelik.


Evet , benden bu kadar. Biraz da sizlerden okumayı diliyorum :)

23 yorum:

  1. Düğünlerin çok saçma bir noktaya geldiğini görüyoruz, dinimize göre amacı duyurmak olan düğünler kadın erkek eşitliğini vurgulayan insanlar tarafından bile saçma bir hale getiriliyor günümuzde :) insanın kendi kendini rezil ettiği başta gelen eylemler halini almaya başladı maalesef

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bundan sebep ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol sözü pek bir uygun düşüyor . Gelenek ve göreneklerimiz hususunda da ithal seçeneğini kullanmaya başladığımız için, mevcut garipliklerimiz katlanarak artıyor.

      Sil
  2. Gerçekten bazı adetler çok saçma. Düğün konusunda o tarz şeylere uymadık, bizde yok pek bunlar. Cenaze konusunda çok haklısın. Millet yemeye içmeye geliyor resmen. Çay götürürsün bardağı beğenmez, yemek götürürsün soğumuş der. Mümkünse kimse baş sağlığına gelmesin daha iyi, çünkü çok sinirimi bozuyor insanlar.
    Ben de bu konuda yazayım bari, Çerkes olduğum için ilginç adetler var bizde, daha doğrusu geçmişte çok vardı. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimse gelmesin noktasına taşıyorlar sahiden insanı, acılar paylaşıldıkça azalır sözünü tedavülden kaldırıyorlar. Çerkes geleneklerine dair hiçbir bilgim yok, öğrenmiş olacağım bu vesile ile :)

      Sil
  3. Ağaç Ev'in kurucuları Edischar ve Taha'yı özlemle yad ederek başlıyorum. Umarım keyifleri yerindedir:)
    Yazıda değinilen düğün ve cenaze ile ilgili kesitler beni de her daim rahatsız etmiştir. evlenirken düğün yapmak çok gereksiz. Oraya harcanacak parayla evin eksikleri giderilebilir ya da güzel bir tatile çıkılabilir. Düğünlerin kendi ağırlığı yetmez gibi yeni adetler de ekleme modası da var. Takı için kuyruk; ama daha salona girmeden! Takı takarken de kameraların zum yapması. Artık iyice çığırından çıktı. Yaz yaz bitmez ki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım öylelerdir. Kurucu üyeler hemen hemen hiç yoktular sohbetlerde.

      zum işi kim ne taktı merakından, bir de gidilecek düğünlere " o bana bunu taktı, ben de aynısından takacağım" şeceresi tutulduğundan. Gelinin boynuna tapu senedi asıldığını işitmişliğim var, sınır tanımıyor takı merasimleri. Garip, sahiden garip :(

      Sil
  4. Bazı gelenekler gerçekten çok zorlayıcı olabiliyor. Zaman değişiyor, çağ değişiyor, ihtiyaçlar, nesiller, anlayışlar değişiyor. Biz gelenklere uymakta zorluk çekiyorsak eğer gelenekler bize uyumlansın diyorum ben. Bu güzel konunun farkındalık yaratması dileklerimle. Emeğine sağlık Vakt-i Dem :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Çevremde bir nebze esnetildiğine şahit oluyorum ama bazı hususlar ( ki verdiğim örnekler dahil) hala tabu gibi. Dokunulamazmış gibi ve eksik kalır, ayıp olur adı altında " elalem ne der " baskısının kuvvetli olduğu hissediliyor esasen. Uyumlu hale gelmesi en güzeli kesinlikle.

      Sil
  5. Silme bütün adet, gelenek ve göreneklerimize karşıyım. Bırakalım insanlar canları nasıl isterse öyle yaşasınlar. Başkalarının baskısıyla yapılacak bir takım ritüel ve merasimler son derece can sıkıcı ve gereksiz. Güzel bir konu ve yazdıklarınız benim de tuhafıma giden adetler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de böyle topyekun bir karşıtlık yok zira gelecek ve günü birbirine bağlayan, bir nevi hatıraları yad etme ve aidiyet duygusunu hissettirme olarak görüyorum gelenek ve görenekleri ama temas ettiğiniz husus çok önemli. Baskı ya da zorlamayla, dayatılarak olacak olan şeyler olmamalı.

      Sil
  6. ilginç adetlerimiz var bende yazdım yarın yayında.

    YanıtlaSil
  7. Konu harika! Yazdıklarına kesinlikle katılıyorum. Bence de Mr. Kaplan'ın dediği gibi herkes istediği gibi yaşamalı, sırf adet yerini bulsun diye bir takım şeyleri yapmak çok saçma!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Adet yerini bulsun cümlesi dayatmadan uzak olmalı, kişi dilediğini yapmalı kesinlikle.

      Sil
  8. Kuşak olayı çok ters. Kadını aşağılayan bir gelenek haline geldi artık. Cenaze evindeki ikram olayı da iyice azıttı sanırım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğim gibi kuşak olayının ne mana ile yüklendiğini bilmeyen ve adet bu olmazsa olmaz diyen çok insan var. Yeni eklemeler ile hepten garipleştirdik gelenekleri.

      Sil
  9. helva güzel bişey, severim, o yüzden bu geleneği destekliyorum, ama şu başta anlattığın kuşak, el öpme, bu gelenek çok fazlaymış sahiden de gitsin o :) kuş, çiçek, kelebek, botanik, zooloji sohbeti de hazırla istediğin zaman, unutmayasın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Helvayı ben de severim ama cenaze sahiplerine yüklenmesin, birileri yapsın getirsin illa olacaksa. Botanik, kelebek vs. ilgi alanı, herkesi kapsayacak bir soru nasıl olur bilemedim ama aklıma gelirse neden olmasın, gelip söylerim sana :)

      Sil
    2. yani illa ki botanik değil başka konu da bul tabii :) bu konu ne güzeldi :)

      Sil
    3. Tamam o vakit, teşekkürler:)

      Sil
  10. Bizde bu adetlerin çoğunu yapıyoruz istesekte istemesekte mutlaka yaptırılıyor. Adet yerine gelsin deniliyor. Yapılmadığında da "Şunlara bak görüyon mu şunu yerine getirmemişler" deniliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elalem merkezde hep, oradan not alınsın da ne olursa olsun , değiştirebilme irademiz kuvvetli olsun diyelim.

      Sil
    2. Kesinlikle katılıyorum 👍

      Sil