Sevgili Arkadaşım!
Bana ,bu kalbin kadar saf ve temiz sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim.
Okul hayatında başarılar,ömür boyu mutluluklar dilerim.
Beni hiç unutma,ben de seni hiç unutmayacağım.
Seni çok seven Arkadaşın!
-değişmez
-değiştirilemez
-değiştirilmesi teklif bile edilemez
kalıp metni bilenler..merhabalar efenim,nasılsınız? afiyettesinizdir inşallah
bilmeyenlere gelince...heeeyyy...dur orada bakim genç...ünlü bir sözde ne denilmiş;
tarih, bir kağıt parçası üzerine basılmış harflerden ibarettir
işte bu ,yukarıda okuduğun orijinal metnin ta kendisidir:)
tabi özlü sözün devamı ve mahiyeti başka ama bizim konumuz o değil
konumuz; hatıra defteri ..ve gözümde canlandı koskoca bi mazi :)
4/C ye giden bendeniz,tüm sınıf arkadaşlarım gibi aynı etkinliğin içine dahil oldum.Çiçekli mi çiçekli, kokulu mu kokulu ,süslü mü sülü bir hatıra defteri edindim .Tüm sınıf adeta yarışa giriştik.5.sınıf sonrası yollarımız çoğunlukla ayrılacaktı sonuçta ve bu günden kalacak bir anı çok elzem görünüyordu.İşte bu elzeme dayanarak ,istisnasız herbir kız ,usulca yaklaşıp "bana hatıra yazar mısın?" sorusunun muhatabı oluyordu.Ayıp olmasın diye çok samimi olmayan arkadaşlar bile birbirine hatıra için gidiyor, "ona söyledik diğerine söylemezsek olmaz ki ama" deniliyordu (arada istisnalar dışında) .Bir miktar da bak ne hoş hatıra defterim var hazzı yaşanmak için oluyordu bu işler,itiraf edelim :) Biz kızlarda ki bu moda ,erkek arkadaşlarımızın hiçbirine sirayet etmemişti...40 küsürlük mevcudun hemen hemen yarısı erkek yarısı kız öğrenciden oluşmakta,kızlar cephesi bir telaşın ve koşturmanın peşinde,erkek cephesi ise her zaman ki gibi teneffüslerde top peşindeydi :)
Öğrenilen maniler de o süslü sayfalara muhakkak iliştirilir hatta en güzel mani,en değişik olanı bakalım kimden gelecek diye de merakla beklenirdi.Öyle bir mani gelsin ki, yazacağımız bir sonra ki hatıra yazma eyleminde, o az duyulmuş maniyi ilk olarak o deftere yazan kişi olmuş olalım :) Gel gelelim ,tüm ana eksen iki maninin üzerinde birleşiyor ve her hatıra defterinde bu iki mani, tüm yazılmış sayfaların neredeyse yarısını teşkil ediyordu.
Dedelere baston
Ninelere gözlük
Camiye hoca
Arkadaşıma koca
Hatıra hatıra dedin
Başımın etini yedin
Al sana bir hatıra
Oku da beni hatırla
Hatıra defterleri yetmeyince ,defter yapraklarından oluşturulmuş mani kağıtları,kartpostallar arkasına yazılmış canım arkadaşım içerikli konular ,hafta sonu tatili bitiminde,daha ilk derse başlamadan ,öğretmen sınıfa girmeden teslim ediliyordu.Burası "yapmazsam ayıp olur" düşüncesinin tamamen ortadan kalktığı yerdi zira bu süslü hazırlıklar için arkadaşını gerçekten sevmiş olman gerekirdi.Mektup arkadaşlığı olayını sınıf içinde uygulamış nesildik biz:) Benden birkaç yaş küçük bu kağıtlarla ve minicik hatıra defterimle , yaş almaya devam ediyorum hala.Bazen şaka gibi geliyor bu gerçek :) ve düşünüyorum ; Acaba, benim yaptığım gibi,arkadaşlarım da saklıyorlar mıdır tüm o yazılı tarihi ?
İlk okul bittiğinde elimde onlarca hediye edilmiş kağıt,küçük küçük hediyeler ve sayfalarının çoğu dolmuş bir hatıra defterim vardı.Mektuplaşma işleri orta okul ve lise de rafa kalkarken,hatıra defteri işlevini sürdürmeye devam etti.Hatta işi ilerletip,öğretmenleri de defterin tarihine not düşürmeye başladım.Sevdiğim öğretmenlerimin yanına sıkıla sıkıla gidip "öğretmenim,benim için bir hatıra yazar mısınız" noktasına eriştim.Arkadaşlarıma söylerken ne kadar rahat ve cooldum halbuki:)
Tabi,bir de ilk hatırayı kime yazdırırsın sorunsalı vardı.Ben ,ilk hatırayı karındaşıma yazdırdım,hem de başının ucunda dikilerek :) ..ve yazdığı ilk şey şuydu;
"Sevgili ablacım,seni çok seviyorum (doğru).Seninle hiç kavga etmedim(külliyen yalan) ve hiç etmeyeceğim (bu da kuyruklu yalan)." İnsanın kavga edecek kardeşinin olması oldukça kıymetli bir şey.
Arada bir açar bakarım hatıra defterime,neler yazılmış,neler çizilmiş diye.Azalmış olsada varlığını koruyan sayfalarında ki kokuya eşlik eder yüzümde bir gülümseme,içimde tuhaf bir burukluk ile...
50 yaşındayım benimde hala durur hatıra defterim.
YanıtlaSilNe güzel yalnız değilmişim :)
Sileski olan her şey ne kadar naif di mi şu kartpostallar bile çok tatlı
YanıtlaSilBen de öyle düşünüyorum :)
SilNe güzel günlerdi teşekkürler anılarımı aklıma getirdigin için
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :)
SilAy benimde duruyor. Dur bir ara bende yazayım bununla ilgili. Ayy neler neler var ya.
YanıtlaSilKeyifli olacaktır eminim :) bekliyoruz o zaman ...
SilHatıra defterlerine yazılan o klasik cümleleri ve manileri hatırladım ama ilk sıradaki "koca" manisini hatırlayamadım. :) Bana yazılmadı ya ondan galiba. :)
YanıtlaSilkızlar arasında popülerdi diyelim :) erkek arkadaşlarımıza (ki sayısı çok çok çok azdı hatıra yazdıran ) daha özenli seçiyorduk manileri :)
SilOrta okul ve lise de popülerliği azalıyor ,evet.Hatırası olan şeyleri saklıyorum genellikle ama onlar da avuç içi kadar bir kutunun içine sığıyor. .İlk okulda aldığım takdir belgeleri,lisede kullandığım paso,okul üniforması için taktığım kokart gibi ,bir de resimler.Dijitale geçince işler değişti tabi :)
YanıtlaSilnefis bir yazı bu yaa çok duygulu tatlı nostaljik, ayrıca günlük tutuyorum yaa yıllardır :) bu yazını koyarım bi ara bloguma :) ayrıca belirteyim, yazılarını, yorumlarını, düşüncelerini çok takdir ediyorum. hep burda bizimle ol lütfeeen :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim deep.Düşüncelerimiz karşılıklı..hep birlikte olalım inşallah..
SilOrta okul zamanında günlük işine sardım bir ara.1 hafta kadar yazdım sanırım,yazmasına yazdım da sayfalar hep şöyle;
uyandım
giyindim
okula gittim
ders yaptık
eve geldim ders yaptım
yemek yedim
çizgi film izledim
marimar izledim (luisli fernandolu :) )
uyudum
:) :) :)
hiç keyifli olmadı benim günlük işi ,vazgeçtim.Sonra yaş ilerledi ve anladım ki bu günlük tutma işi,benim yaptığım gibi bir şi değil.Ondan sonra da açıkçası yazmak istemedim,sanırım yazdıklarımın başkaları tarafından okunabileceği fikri günlük işine bay bay dememe sebep oldu:) Şimdi burada ,tam öyle olmasa da ufak ufak yapıyorum sanki o işi hissetiklerimi yazı aralarına biraz sıkıştırarak :)
waah.. nicee post my friend
YanıtlaSilThanks dear arenapublik ....
SilSamimi olduğunu düşündüğümüz aslında çocukluğumuzun en samimi olmayan detayıydı bu defterler.
YanıtlaSilBazı zamanlar da evet , hani şu ayıp olmasın dediğim hallerde, hak veriyorum düşüncenize ama çoğu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim kendi adıma .Dünya denilen şey samimiyetsizlik üzerine ilerliyor iken hala o çocukluk anlarımızın ve yapmaya çalıştıklarımızın tüm bu döngüde en samimi zamanları kapsadığını düşünüyorum.
SilAy geçmişe yolculuk oldu benimkisi. Benimde defterim duruyor kalbim kadar temiz olan.:) Arada bakarım. Maniler gülümsetir beni...
YanıtlaSilNe güzel ...evet, kalbimiz kadar temiz :)
Silbu yazını koydum son yazısımaaa :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim deep :)
SilÇok güzeel! Ya ben de anı biriktirmeye bayılıyorum, her an geçip gidiyor ve unutuyoruz. Güzel anılarımı unutmak istemiyorum bu yüzden bana o anın içinden yaptığım, olan şeyleri hatırlatacak bir şey kalsın istiyorum :)
YanıtlaSilBazı şeylere kıyamıyor insan, hatırlattıkları güzel şeyler ise..zaman yolculuğu yaptırıyor bir nevi..seviyorum ben de ama dozunda olacak tabi
SilBir kac yaprağını paylaşsanız bizimle ne güzel olur.Bir arkadaşıma birbüyüğüm ilkokulda yaptığı bir pul koleksiyonunu hediye etmişti.ona hayranlıkla bakmış ve gerçekten derin bir saygı duymustum.yıllar yılı bir şeyleri korumak cidden zor.daha 21 yaşında olduğum halde ben bile ilkokul günlüklerimi muhafaza etmekte zorlanıyorum.Hatıralarda kuşlar gibi iste konacak dal arıyorlar
YanıtlaSilSahiden öyle,konacak dal arıyorlar.
Silİlk okulda biz kızlar arasında peçete ve küçük naylon poşet koleksiyonu diye bir şeyler moda olmuştu. Peçete ve poşet dediysem şimdiler gibisi gelmesin aklınıza.Onlardan bulmak mümkün değil bu zamanda.Bir tek peçeteler hobi mağazalarında bulunabiliyor ama inanın onlar bile , o eskinin güzelim peçetelerinin yerini tutmuyor.Baya toplamıştım ama nasıl,ne şekil hatırlamıyorum ,muhafaza etmeyi bırakmışım onları.Arada bir atmasaydım dediğim oluyor,özellikle peçeteleri
Sayfalar mavi,pembe ve yeşil üç renkli,çizgili ve küçük kalplerle dolu.Açıkçası yazılanları paylaşma konusunda açık değilim.inanır mısınız ,annem,babam,kardeşlerim bile sayfalarında ne yazılıp çizildiğini bilmez,onlarla bile paylaşmadım.Bu konuda tutucuyum biraz sanırım :)
Ne güzel bir yazı olmuş bu :) "Hatıra" çok kıymetli bir gerçeklik. Biraz abartınca hatıralar içinde boğulabiliyor insan, ama olsun :) Ben de blogumda bir sayfayı "hatıra defteri" olarak ayırdım :) Seviyorum böyle şeyleri :) Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim😊
SilBoğulmamaya çalışıyoruz ama ara sıra boğulsakta sorun yok bence😊tatlı hatıralarımız olsun hep.Sevgilerimle
Bloğunuza daha önce uğramış mıydım hatırlayamadım. Yolum buraya düşünce ilk olarak bu yazınız dikkatimi çekti. İyi ki öyle oldu bence.
YanıtlaSilKeyifle okudum yazınızı. Siz her ne kadar lise yıllarında hatıra defterinin daha az tutulduğunu söyleseniz de ben pek katılmıyorum bu fikre.
Ömrünün çoğunu liseli gençlere hatıra yazılar yazarak geçirmiş biri olarak söylüyorum bunu.
Ülkede en çok hatıra yazan insanlardan biriyim belki de. �� Merak edip okumak isteseniz bloğumda mektup kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Ben de hatırlayamadım, hoş geldiniz:)
SilBir karışıklık olmuş ama hatıra defterinin az tutulduğundan değil , birbirimize hediye ettiğimiz küçük ,yazılı ,mektupvari şeylerin ilk okuldan sonra olmadığından bahsetmişim:) kokulu kağıt ve benzeri şeylere yazılıp,çizilmiş küçük anı parçaları.
Bahsettiğiniz kategoriye bakarım elbet.