Kitabın arka kapağından
Ahmet Mithat'ın "Maksadımız yeniçeriliğin mevcut olduğu zamanlardaki eğlencelerin bazılarını anlatmak" diye bahsettiği Dolaptan Temaşa'da pek de bilmediğimiz yaşayışıyla bir dönemin kapıları aralanıyor. İstanbul'un mahalle kahveleri, helva sohbetleri, giyim kuşam ve adetleri, hatta eşyasıyla... Kısa , ancak oldukça zengin içeriğiyle roman Behram Ağa, Dilber Leyla, Yeniçeri Zorlu Mustafa ve Paşalı Ahmet Ağa karakterleri arasında gelişen komedi ve gerilim unsuruyla bezeli, cinayetlere varan olayları konu alıyor.
Kitaptan birkaç bilgi
- Ahmet Mithat'ın Letâif-i Rivâyât adı altında topladığı külliyat, 1870-1894 tarihleri arasında yayınlanmış 30 eserden oluşmaktadır.
- Eserlerden sadece 7.si bir tiyatro eseridir. Geri kalan 29 eser hikaye ve romanlardan oluşmaktadır.
- Dolaptan Temaşa, Letâif-i Rivâyât'ın 20.kitabıdır.
Kitap hakkında
62 sayfadan oluşan kitabı arka kapak yazısında yazılan sözler yeterince özetliyor. Fazlasına lüzum yok ama ek olarak söyleyeceğim oluşan garip olayda kadın ve erkeğe nasıl farklı bakıldığının da gözlemleniyor olduğudur. Sade ve yalın bir anlatım, kolay bir okuyuş var. Ahmet Mithat'ın kaleme aldığı önsöz "Aşağıda okuyucularımıza hikaye edeceğimiz şey bir roman değildir . Çünkü romanın hayali olması gerekirken bu gerçek bir olaydır." diye başlıyor.
Helva sohbetine katılacak olan Behram Ağa, sohbet evine gitmeden önce arkadaşlarıyla vakit geçirir. Kendisine oyun oynandığını düşününce, daha büyük bir oyunu arkadaşlarına kendisi oynamaya karar verir. Bu niyetle yola çıkmışken işler hiç düşündüğü gibi olmaz. Bilmediği bir evde , farklı sebep ve tesadüflerle bir araya geldiği insanlarla tehlikeli bir gece geçirmekte ve dolaptan temaşa( seyretme) etmektedir. Kültüre ve zamana dair bir şeyler öğrenmek kitap için en kayda değer şeydi. Karakterlerin yaşadıkları olayın benzerlerini envai biçimde , karikatürize edilmiş halde Yeşilçam'da izledik. Bu yüzden şaşırtıcı ya da ilginç değil. Tabii ki işin neticesi filmlerdeki gibi karikatürize değil.
Helva Sohbeti mevzusu en çok dikkatimi çeken ve beni " nedir ? " diye araştırmaya sevk eden şey oldu. Fakat bundan bahsetmeden önce kitapta bahsedilen helva sohbetlerinin özünü kaybettiğini söylemeliyim. Pek hayırlı ve sağlam bir ortam değil . Eskiden güzeldi her şey derken tekrar düşünmek gerek :)
HELVA SOHBETİ ; Kışın soğuk günlerinde bir araya gelinip sohbet edilmesi, bir nevi insanların sosyalleşmesi. Birçok şehirde yapılmasına karşın Edirne bu sohbetlerin merkezi, en yoğun yapıldığı ve geleneğin sürdürülmesinde öncü olan şehir. Öte yandan bu geleneğin Orta Asya Türk toplumlarına kadar dayandığı bilgisi de var. Cuma geceleri insanlar bir araya geliyor , sosyal ve sanatsal konularda sohbetler gerçekleştiriyor. Yeme - içme , çok uzaktan gelenler için konaklama gibi görevler sohbetin yapıldığı evin sahibinin vazifesi. İnsanlar dağılmadan bir sonraki hafta kimin evinde sohbetin düzenleneceği kararlaştırılıyor ve bu böyle devam edip gidiyor. Bazen de tüm masraf ev sahibine kalıp yük olmasın diye ikramlar bitip, helvalar yenildikten sonra sohbete katılanlar aralarında para toplayıp masrafı bölüşüyorlar.
Helva Sohbetleri ve sohbetlerin içeriği hakkında daha fazlasını okumak için şurayı
Helva ve Helva Sohbetlerinin Divan Şiirine Yansımalarını okumak için şurayı ziyaret edebilirsiniz.
İlginç bir kitapmış, bayağı ince ama. Helva sohbetlerini hiç duymamıştım. Tanıtım için teşekkürler. :)
YanıtlaSilRica ederim:) evet, oldukça kısa ama birçok şey öğrendim.
SilHemen biter bu kitap :) Ama güzel kitapmış :)
YanıtlaSilNe kimin helvasını yapıyoruz :))))
Öyle...2 kişinin helvasını kavuruyoruz deyip daha fazla spoiler vermeyeyim:)
SilAhahaha :)
SilHmm evet, sevdim ben de. Gerçek olaylara dayalı olduğu için de baya bi bilgilendirici de olmalı. Çok teşekkürler, okunacaklar listeme ekledim:)
YanıtlaSilRica ederim :)
SilBen de ufak ufak okumaya başladım. Helva Sohbeti fikrini ben de çok sevdim. Üstelik sadece sohbet değil keyifli oyunlar da oynanıyormuş, neşelenelim düşüncesi ile ama ağırlık sohbet üzerinde.
YanıtlaSilokuyum bunu, sevdim konusunu, helva sohbeti de demekki hoş başlayıp sonradan bozulan geleneklerden :)
YanıtlaSilFena bozmuş hem de. Hoş insan her zaman ve her devirde yine insan.Her şeyi yapabilme potansiyeli saklı her daim.Hakkıyla yapan da var sapıtan da var :)
Silsevdim bir an evvel okumalıyım
YanıtlaSilKeyifli okumalar şimdiden
Sil