12/07/2025

YEDİ TEPELİ ŞEHİRDE BİR GÜN #6

 



Bugün , tüm gecesini gök gürültüsü, şimşek ve sağanak yağışla, gününü gri ,kasvetli ve yer yer yağışla geçiren pazar günü. Gelecek olan kışın  habercisi midir bilinmez ama mevsim normalini hissettiren bir havaya kavuştu İstanbul. Fakat , dün öyle miydi? elbette değildi.


Aralık ayına başlangıç bana hiç iyi gelmedi. Ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak error veriyor gibiyim. Etrafında gezindiğim kuyuların içine düşmemek için gayret gösteriyorum yine de. Çabalarımın faydasını görmeyi umuyorum. Gülhane'ye yolumu düşürmek de bu çabalardan biriydi. Ne denli kalabalık olursa olsun, nefes aldıran ve rahatlatan bir yanı var hep. Sığınabileceğin ve kendini dinleyebileceğin bir köşesi de. Hava da güzel ve yumuşaktı dün. Daha ne olsun.





Gülhane Sarnıcı'nda , Sarnıç adında bir sergi vardı. En çok bu eseri sevdim. Yakalanmış Balık. Halet-i ruhiyem ile pek bir örtüşüyor olduğundan olsa gerek. Su sesi eşliğinde eserleri inceliyor ve mekanı soluyorsunuz. Çok hoş bir ambiyans fakat yaramaz bir oğlan çocuğu , hazırlanmış zeminde ayaklarını pat pat vurup gürültü çıkardığı için benim ambiyans bölünüp durdu sürekli. Çocuklar sıkılıyor böyle şeylerden, bu net, haksız da değiller ama ebeveynlerden bir miktar uyarı fena olmaz. Gülhane kalabalık ama sergi değil, tek tük kişi girip çıkıyor. Ücretsiz olan bu sergi bir vakte kadar daha açık. 






Çimenlerin gür yeşilliği, kimi ağaçların tamamen çıplak kalışı kiminin ise birer birer süzülen sararmış yaprakları, o yeşillerin üzerine kilim gibi yayılmış sararmış yapraklar, arada minik minik açmaya devam etmiş beyaz papatyalar ile göz gönül ferahlığı veriyor Gülhane. Kuşların cıvıltısı da hoştur ama bu sefer o cıvıltılardan eser yoktu. Tüm park cıyak cıyak bağıran karga ve martı sesleri ile inliyordu. Bir de bunlar sürekli dalaşıyordu. Hem yerde hem gökte ekmek kavgasındaydı hepsi. Ziyaretçiler  atınca ekmekleri, onlarda birbirine giriyordu. Onların şirretliğinden :) olsa gerek başka hiçbir kuşun sesini işitmedim. Pusuya yatmış bir iki kedi yakaladım bir de ama amaçlarına ulaşamadılar bir türlü.




Gülhane Parkı'nın hemen girişinde (sağda) Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi var. Aslen alay köşkü olan bu binayı Gülhane'yi sıkça ziyaret etmeme rağmen es geçmiştim hep, bu sefer yapmadım. Yazarlardan hatıra eşyalar, el yazıları ile yazılmış notlar, mektuplar ve birçok kitap var. Girişte isim kaydedildi, kilitli dolaplara çanta ve telefonlar konuldu ondan sonra ziyarete müsaade edildi. Esasen merak ettiğim yapının kendisiydi. Topkapı'ya binaen fazla beklenti yaratmış olabilirim tabii:)







Ben gibi tek takılanlar da çoğunluktaydı bu arada. Bu iyi bir şey mi kötü mü araftayım . Onlar da kitaplarıyla ya da ellerindeki fotoğraf makinaları ile beraberdi. Ben ise kendimi dinlemeden, dinlemenin peşindeydim, şifa niyetine. Bundan sebep biraz yürüdüm, biraz oturdum. Bu döngüyü birkaç kez tekrar ettim ve sonunda evimin yolunu tuttum. Tabii saat ilerlemiş olduğu için balık istifi tramvaya mahkum oldum :(




Nostaljik bir Gülhane için şurayı ( tık,tık ) ziyaret edebilirsiniz.

Keyifli pazarlar olsun


4 yorum:

  1. Bugün biz de deniz kenarında bayağı martı ve kedi gördük. Ama pek agresif değillerdi neyse ki. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deniz kokusu sakinleştirmiştir belki :) benim tarafta hem kendi türleriyle hem de birbirleriyle cenk vardı. Ağaç dalına tünemiş kargalar yerdeki martıları kesiyorlar sonra harekete geçiyorlardı. Velhasıl, birçok taktik vardı:)

      Sil
    2. Hava şartları bizde de aynıydı. Mevsim geçişlerinde haleti ruhiye de değişime uğruyor bence.
      Birkaç gündür ben de gergin hissettim durdum kendimi. Dün şehri biraz turlayınca iyi geldi.
      Pandemide martı , karga, güvercin karması çok şaşırtmıştı beni. Hayvanların hepsi yemek derdinde aslında. Hayatın birer parçası hepsi. Çocuk girilmeyecek yere çocuk getirenlere ise pek tahammülüm yok.
      Yazı ve fotoğraflar huzur verdi. Ellerinize sağlık:)

      Sil
    3. Teşekkür ederim ☺️

      Mevsim geçişleri yapıyor öyle sahiden, iyi ki bu küçük turlar iyi hissettiriyor.

      Burada da pandemiden ziyade kediler için bırakılan yemeklere dadanan martılar sonrası ilginç bir komşuluk yaşanmaya başladı :) karga ve güvercinler henüz göze alamıyor savaşı ama Gülhane'de çok acayip durum :) hoş, orada dolanan kargalara mahallede rastlamışlığım yok, her mıntıkanın sahibi var demek ki:)

      Sil