12/11/2023

#OKUDUM BİTTİ




MANTIKU'T-TAYR Feridüddin Attar

HAPİSHANE Cesave Pavese

BİR GÜN KEDİLER DÜNYADAN YOK OLSAYDI Genki Kawamura

BİR DELİLER EVİNİN YALAN YANLIŞ ANLATILAN KISA TARİHİ Ayfer Tunç



MANTIKU'T-TAYR ; Kafdağı'nın ardında bir padişah, Simurg. Onu işiten ama ona varmak nasıl mümkün olur diyen kuşlar ahalisi , onlara öğütler veren ve kendilerine yol gösterici,önder olmasını istedikleri Hüdhüd kuşu ile birlikte Simurg'a doğru kanat çırpmaya başlar. Yol uzun, çetin, meşakkatli..aşılması gereken vadiler.. Sorulan sorulan ,verilen cevaplar...ibretlik hikayeler, ders alınası sözler. Tasavvufi alanda oldukça kıymetli bir eser. Kütüphaneden edinip okuduğum kitabı en yakın zamanda kitaplığıma ekleyeceğim muhakkak. Her yeni okuyuşta, yeni farkındalıklar kazandıracak bir kitap.


alıntı

Ey âlemin makamından ötürü yoluna toprak olduğu Peygamber ! Yüzlerce can âlemi senin pâk canın uğruna toprak olmuş. Peygamberler senin övülmene hayran olmuşlar; sırrı bilenlerin ise başları dönmüş, kendilerinden geçmişler. Ey gülüşüne güneşin kul olduğu Peygamber ! Ağlaman bile buluta gözyaşı döktürür. Her iki âlem de ayağının tozudur. Bir hasır üzerinde uyumuşsun, kalk , bu uyunacak vakit değil. Ey kerem sahibi ! Hasırdan başını kaldır, şanına lâyık olanı yap.


Günahkârları ayıplayan, kınayan kimse, kendisini zorbaların arasına katar.


Mum gibi yanıp yakılmadıkça , herkesin önünde âşıklıktan söz açma.


Ey benlik yüzünden yüzlerce belâya uğrayan kimse! "Ben" deme de İblis'in şerrine maruz kalma.


bir kısmını da ekran görüntüsü olarak şurada paylaştım


***


HAPİSHANE ; Calabriya'ya siyasi suçlu diye sürgüne gönderilmiş kitabın kahramanının hikayesi. Gündüzleri yapabilecek şeyleri, görüşebildiği ada sakinleri varken  geceleri evinden çıkması yasak. Oralı gibi yaşayıp oraya ait olamamak ve sürekli yeni sürgün haberinin bekleyişinde olmanın getirdiği tetikte olma durumu. Fakat cinsellik ihtiyacı diğer tüm şeylerden fazlaca öne çıkıyor anlamsız biçimde,  ki bunu da fazlasıyla gideriyor ama mevcut durumunda yine de bir tatmin olamama , yetinmeme durumu olunca  ister istemez yesinler senin mahpusluğunu diyesim geldi. Fikri mahpusluktu esasen kahramanın yaşadığı. Kültürel fark mı, kurgu hali mi bilmem , kitabı beğenemedim. 


***


BİR GÜN KEDİLER DÜNYADAN YOK OLSAYDI ; Son günleri kaldığını öğrenen kitabın kahramanı şeytan ile karşılaşıyor ama bu , bir değişik şeytan. Dünyadan yok olmasını istediği bir şey söylemesi karşılığında fazladan bir gün yaşama hakkı vereceğini söylüyor ona ve o da kabul ediyor. Kediler bu anlaşmada olan şey'lerden biri. Hayatından tamamen çıkan bu şey'lerin izleri umduğundan daha derin .İnsana dair anlatı içeren pek çok hikaye okudum ama bu kitap sanki insana dair, insancıl okuduğum tek kitapmış hissiyatı bıraktı ben de. Keşke'ler yumağında ömür harcayan insanın , keşke demeden önceki son kertede yakaladığı fırsatın anlatısı gibi. Biraz hüzün, biraz umut, biraz tebessüm...


alıntı

İnsanların kendi beceremediği ya da bilerek yapmadıklarını başkalarından beklemesine hep şaşırmışımdır.


Ölünce en büyük pişmanlığın asla göremeyeceğin gelecek oluyordu. Henüz gerçekleşmemiş olaylar için " pişmanlık" kelimesini kullanmanın tuhaflığını bir anda fark etmiştim ama " keşke hayatta olsam" dizelerini düşünmeden edemiyordum. Ne tuhaf bir fikirdi.


İnsanoğlu özgürlüğünü, kuralar ve rutinlere göre yaşamakla birlikte gelen güvenlik hissiyle takas etmişti, hem de özgürlüklerine mal olduğunu bile bile.


***


BİR DELİLER EVİNİN YALAN YANLIŞ ANLATILAN KISA TARİHİ ; Bir akıl hastanesi, hemen önünde deniz ama tüm pencereler denizin tersi istikametinde. Bir konferans için hazırlık var. Davetliler, dinleyiciler yerlerinde. Bir de anlatıcı var. Bu konferanstan bir görüntü ile başlıyor anlatmaya hikayeyi. Sonra alıyor anlatısını kişiye, kişiden ailesine, oradan üst kuşak aileye gidiyor. Oralarda yeni yeni kişilere, yeni yeni havadislere, yeni yeni coğrafyalara , orada tanıştırdıklarının alt kuşaklarında ki kişilere , oradan hastanedeki karakterlere yeniden vs. diye sıralayıveriyor tek nefeste.  Böyle gide gele birçok kuşağı, birçok karakteri, birçok farklı olayı ve gariptir her birini muntazam bir şekilde bağlayarak ortadaki tek bir mekanda yani hastanede toplayıp, birleştiriyor finalde. Böyle dedikodu üstadı görmedim ben. İşin nahoş tarafı şu ki hikayelerin hiçbiri gönül açıcı değil. Sapkınlık, şiddet, ahlaksızlık vs. Bir iki hoş karakter var, onların da aileden yana dertleri var. Peşpeşe eklenen  hikayelerin bir sonuca varmayışı bir noktadan sonra "e hadi bağla hikayeyi"  moduna getirdi beni, 536 sayfa zira. Sonlara doğru artık tahammülüm kalmasa da final sahnesi için katlanmak gerekti. Finali de tüm hikayeler gibi trajedi.



4 yorum:

  1. Feridüddin Attar Mantıku't Tayr, pdf olarak indirip okuyayım ağır bir kitap olarak düşünüyordum yoksa tasavvuf kitapları okumayı seviyorum.. Tavsiye ediyorsunuz gibi algıladım (!)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağırlıktan kasıt sözlerin anlaşılması konusunda ise yok değil fakat gerçek manada anlamak için ben kendi adıma, kendimi yetersiz görenlerdenim. Herkes kendi kabı kadar alacaktır. Bunun dışında nasihatler kıymetli, o nasihatler küçük hikayeler ile vurgulanıyor. Sözün özü sıradan bir okuyucu için de verebileceği çok şeyi var kitabın. Okunmalı diyorum ben :)

      Sil
  2. tunçun kitabını ve hapisi okudum ben de yakınlarda :) evet eh işte zorla okunuyor ikisi de :) şu mantıkut a bakayım hımmm önemli bişi öğrettin bize :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayfa sayısı az olsa kurtaracak belki ama olmamış:) Mantıku't -Tayr küçük hikayeler ile örülmüş bir kitap, her biri kıymetli, okumalı kesinlikle.

      Sil