1/01/2023

OKUMA GÜNCESİ 9

 


BEYİNDE ARARKEN BAĞIRSAKTA BULDUM Serkan Karaismailoğlu

DÜNYANIN EN PİS SOKAĞI Tarık Buğra

A'MÂK-I HAYÂL Filibeli Ahmed Hilmi

ÖLMEYE YATMAK Adalet Ağaoğlu

MAVİ KUŞ Mustafa Kutlu

KÜÇÜK ŞEYLER Samipaşazade Sezai



BEYİNDE ARARKEN BAĞIRSAKTA BULDUM

Kitabın arka kapağından

Hayatınızla ilgili verdiğiniz kararların bazıları ya size ait değilse. Mesela şu an ellerinizin arasında tutmakta olduğunuz bu kitabı alıp almamakla ilgili kararınız tümüyle size ve beyninize mi ait? Eğer böyle düşünüyorsanız  "mikrobiyota"  ile henüz tanışmadınız demektir.


alıntı: 

Eğer siz de sıklıkla beyniniz ve kalbiniz arasında kalıyorsanız, yapacağınız şey çok basit:Bağırsaklarınızı dinleyin


Kitap hakkında

279 sayfa olan kitap sade ve anlaşılır bir dile sahip. Üstelik keyifli bir sohbet tadında.  Yazarın videolarını izlemiş olan ben  kitabı okurken , uzunca bir video açmışta oturmuş dinliyor gibiydim, sesi sürekli çınlayıp durdu kulaklarımda :)

 Mikrobiyota konusu daha net anlaşılsın diye ağızdan başlayıp bağırsaklara varıncaya kadar tüm organlarımıza (hatta zigot geçmişimize) uğrayıp bir hasbihal ediyoruz çünkü mikroorganizmalar her yerde :) Şahane ve eğlenceli çizimler var ki bir de , okuyuşu çok daha keyifli kılıyor. İlgililere ve ilgili olmayanlara önerimdir. Kimsin sen ?  sorusunun cevabını veriyor zira kitap :) 


***


DÜNYANIN EN PİS KÖŞESİ

Kitap hakkında

Bucak Müdürü Fazıl ve Doktor Yılmaz , kan davasının hüküm sürdüğü bir kasabada görev yapan iki yakın arkadaş. Fazıl yazma işlerine meraklı, arada bir yerel gazetelerde yazıları çıkar. İstanbul gazetelerinden birinin dikkatini çeker yazıları ve kasabadan gider. Doktor Yılmaz'da bir arkadaşının "kalk ,gel"  demesiyle İstanbul yoluna düşer. Mesafeler önce iki yakın arkadaşın arasına, sonra kalplerine girer. Okur,  Yılmaz üzerinden toplumun farklı kesimlerini, yaşayış ve düşüncelerini, olayları seyre dalar. Seyrettiği şey bir dönemin Türkiye'sidir aslında. Fakat bu seyir içerisinde siyasi bir tarafgirlik  yok. Karakter kendi ,hisleri ve bakış açısı ile ilgilidir, en çok da ilk bakışta  verdiği hükümler ve önyargılar ile insanları değerlendirmenin yanlışlığı vurgusu var. Dünyanın en pis sokağında gördüğü manzaralar ve tanıdığı insanlar çok gerilerde bıraktığını sandığı ama gerçekte öyle olmadığını anladığı  geçmişine nokta koyma zamanı geldiğini öğretir Yılmaz'a. Kitap 130 sayfa


***



A'MÂK-I HAYÂL

Kitap hakkında

Ahmet Râci dini eğitim ve bilimsel eğitimi olabildiğince en iyi şekilde almış biri, Fakat aldığı bu eğitimler onu içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklüyor. Kendi deyimi ile kalben inkar ettiğini aklen tasdik eder, aklen reddettiğini kalben kabul eder bir hale geliyor. Şüphe ejderhası tarafından sarıldığı  diye tanımladığı yeni halinden kurtulmak için birçok şey denemeye çalışıyor ancak başarısız oluyor. Evinin yakınlarında bulunan bir mezarlıkta eski bir kulübe var. Bir gün bakışlarını cevirdiği kulübeye doğru yol alır ve içinde garip giyimli birini bulur. Aynalı Baba diye anılan bu kişi ile biraz sohbet edince görüntüdeki adamdan çok daha fazlası olduğuna kanaat getirir ve onunla sohbetlerini ilerletmek ister. Aynalı baba kahvesini pişirir , neyine üfler ve her bir araya gelişlerinde bu ritüel devam eder. Neyin sesi Râci'ye  farklı rüyalara ve hikayelere doğru yelken açtırır. (yazar , "acaba hikaye mi?" diye en başta şerh düşürüyor kitaba bu arada) Fantastik olarak da oldukça zengin bir içerik , mitolojik pek çok öğe de barındırıyor içinde. 189 sayfa ve iki bölümden oluşan kitabın bölüm isimleri  Râci'nin hatıratı ve Manisa Tımarhanesi.

 

Tasavvufi yaklaşımı bir hayli kuvvetli bir kitap.  Öte yandan içinde Budalar, zerdüşler, filozoflar vs 'de yer alınca biraz bocalamış olabilirim :) hem o hem bu nasıl olur kısmında takılı kaldım ama Râci 'nin arada kalmışlığının yansımaları olabilir diye çok üstelemedim. Kitabı anlama konusunda yetersiz de kalmış olabilirim elbet fakat  kitabı sevdim. Farklı bir zamanda yeniden okumalı belki :)



***



ÖLMEYE YATMAK

Kitap hakkında


alıntı

İnsan krepon kâğıdından kanatlar takınca kelebek olduğuna inanır. Koyun postunda koyun, kurt postunda kurt..Ülkü de giydirilebilir üstünüze ve Etlik tepeleri dağ görünür gözünüze


 399 sayfa olan kitap  Doçent Aysel'in sorgulamalarını ve hezeyanlarını merkeze alarak, Atatürk sonrası Cumhuriyet döneminin Türkiye'sine ve dünyada yaşanılan şeylere kapı aralıyor. Bir otel odasında ölmeye yatan Aysel geldiği noktayı -kendi deyimi ile kendisini başkasının yardımıyla tanımaya başlamasını - başladığı ilk yerden, ilkokuldaki Aysel'den ele alıyor. Onunla beraber Aydın, Ali ve diğer çocukların, bağırlarında ülkünün ateşi yanması gereken çocukların hikayelerine uzanıyoruz. Onların hikayelerinin arasına gazete haberleri giriyor sonra. Dönemin siyasi olayları, gündelik yaşamı yansıtan haberler vs. İlerlemenin taklitçilik ve özentilik olarak ele alınan, kendi insanına yabancı ve uzak kalınan bir atmosferde yetişen çocuklar, zamanı geldiğinde farklı biçimlerde budandılar.


alıntı: 

Hayvanın sokmasından ağladığımı, bu can acısından haykırdığımı sanıyorlar. Yanılmış olmanın acısını anlamıyorlar. Umulmadık bir anda yanılmış olmanın acısını. Bundaki dayanılmazlığı...


3 kitaptan oluşan Dar Zamanlar serisinin ilk kitabı olan Ölmeye Yatmak etkileyici ve biçim olarak farklı bir kitap. Farklı zamanlara, farklı kişilere ve olaylara gidişi ilk etapta adapte olmayı zorladı biraz ama kısa sürdü bu hal. 



***



MAVİ KUŞ

Kitap hakkında

Küçük bir kasaba, kıyıda köşede bir yerde. Diğer yerlerle bağlantıyı sağlayacak bir tek istasyon var, o da oldukça uzak mesafede. Mavi Kuş , bu uzak mesafeleri birbirine yaklaştıran tek şey, kasabanın tek otobüsü, oldukça kıymetli haliyle. Kimi kalem tutan kimi köylü kimi de turist,  her biri farklı hikayelere sahip   bir grup yolcu, Mavi Kuş'un içine doluşur. Her birinin farklı gerekçeleri vardır ama istikamet aynıdır. Anlatıcı yer yer görünür, hikayesi daha etkili olsun diye üzerinizde. Yola çıkanları, yolda olanları , hatta daha yola çıkmadan kasabada var olanları anlatır size. Sonra her şeyin sonu gibi yolunda sonu olur. İşte yol bittiğinde siz de anlatıcının dediğini derken bulursunuz kendinizi :)

 - ne yaptık biz ? :)


 210 sayfa olan kitap oldukça nostaljik. Yeşilçam filmleri tadında. Sade ve yorucu olmayan bir anlatım var. Orta karar bir hikaye ama Mavi Kuş'un yolcularından biri yapıveriyor okuyucuyu. Finali konusunda aşağı tükürsek sakal yukarı tükürsek bıyık hissiyatı var. Sahi , niye var :)



***



KÜÇÜK ŞEYLER

Kitabın arka kapağından

Küçük Şeyler sıradan insanın başına gelmesi muhtemel sıradan olayları, acıları, ümitleri, hayal kırıklıklarını, yani kimi hayat gerçeklerini ve bu gerçekler karşısında yaşanan duyguları ele alıyor.


Kitap hakkında

72 sayfadan oluşan kitap 8 hikayeden oluşuyor. Hikayelerin isimleri sırayla ;

Bu Büyük Adam Kimdir? , Hiç ,Kediler ,İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır, Düğün, Bir Kitabe-i Seng-i Mezar ( Bir Mezartaşı Yazıtı) , Arlezyalı, Pandomim


Arlezyalı hikayesi Alphonse Daudet'nin L'Arlesienne adlı hikayesinin çevirisi. Bir Kitabe-i Seng-i Mezar   şiirsel üslubu sebebiyle orijinal hali ile eklenmiş hikaye, sadeleştirilmiş hali de  Bir Mezartaşı Yazıtı.


İlk iki hikaye sonu sebebiyle tebessüm ettirdi :) öte yandan tüm hikayeler düşündürücüydü. Betimlemeler bir hayli yoğun, kuvvetli ve bir miktar zorlayıcıydı benim için, dikkat dağınıklığı yaşadım. Öte yandan üslup çok çok iyi, dönemin özelliğinden midir yoksa yazarın maharetinden mi bilemedim :) Dilimizi kullanma şeklimize bakıp hicap duydum efendim.



***

19 yorum:

  1. Keyifli okumalarınız olsun bu yeni yılda da...

    YanıtlaSil
  2. Dolu dolu bir paylaşım olmuş. İçinde merak ettiğim kitaplar vardı, aydınlatıcı yazmışsın. Emeğine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faydalı olabildiyse ne mutlu:) teşekkür ederim.

      Sil
  3. Ayy ne güzeller. :) Küçük Şeyler'i almıştım bende evde bekliyor bu sıra okurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyifli okumalar olsun :) Küçük Şeyler güzel hikayelere sahip , dili kullanma biçimi şahane.

      Sil
  4. Mustafa Kutlu okumak aklımdaydı bir süre, bu kitabını sırf kapağı yüzünde seçtim:)

    YanıtlaSil
  5. amak, küçük şeyler, okudum, ikisi de güzeldi :) ölmeye yatmak çok sevdiğim bir roman, bir düğün gecesi, hayır, devamı, türk edebiyatının en iyi romanlarından biri, bir düğün gecesi, en iyi 100 roman arasında yani :) bağırsak kitabı ilginçmiş ona bakayım bi :) kutlu okuycam ben de zaten de bu kitabını okuyayım barik mademsi hoşuna gitmiş seninde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devam kitaplarına da bakmayı düşünüyorum, du bakalım :) en iyiler arasında olduğunu bilmiyordum bak :)

      Mavi kuş dediğim gibi Yeşilçam tadında, yesilçam bir sekilde izlettiriyor ya kendisini :) bu kitapta öyle işte. Sonu için ise farklı tepkiler var, aklında bulunsun :)

      Sil
  6. Tarık Buğra pek sevmiyorum sıkıcı geliyor bana ama bu kitabını okumamıştım. Dolu dolu bir kitap paylaşımı olmuş bence okumak isteyenler için ayrıntılı çok sevdim. emeğine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Tarık Buğra'dan okuduğum ilk kitap, fena değildi.Okumadıgim yazarlardan hiç degilse bir kitap okuyayım mottosu ile hareket etme düşüncem var, begenim yüksek olursa yanına eklemeler yapacağım, Tarık Buğra şimdilik kâfi benim için:)

      Sil
  7. Aralarında listemde olanlar da, ilk kez gördüklerim var ama yorumlarınızı okuduktan sonra neredeyse hepsini okumak istedim. :)
    2023 yılı da güzel kitaplarla geçsin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, size de keyifli okumalar dilerim :)

      Sil
  8. Öyle bir yorum yazmışsın ki okuma güncendeki tüm kitaplara, hem fikir hem istek sahibi oldum yazının sonunda :) Eline sağlık :)

    YanıtlaSil
  9. Âmâk-ı Hayal'İ severek okumuş ve blogumda değerlendirmiştim. İyi okumalar:)

    YanıtlaSil
  10. Hepsini duyup hicbirini okumayanlardanim maalesef. Ömür kisa kitap cok
    .... bloglar sayesinde en azindan hatirliyorum bunları. Ben okuyacaklarımin bana bir sekilde kendini gosterecegini dusunuyorum onceden planlamiyorum. Bakalim sizin burdaki 6 guzek kitabin benim hayatimda sirasi gelecek mi..... tesekkurler paylaşımınız için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğiniz gibi ömür kısa kitap çok. Her ne kadar plan yapsamda okuma sırası gelince planlar çoğu zaman boşa çıkıyor :) Teşekkür ederim.

      Sil