9/09/2022

OKUMA GÜNCESİ 6

 


 SUSKUNLAR İhsan Oktay Anar

İNCİR KUŞLARI Sinan Akyüz

OD İskender Pala

YÜZÜKLERİN EFENDİSİ; YÜZÜK KARDEŞLİĞİ  J.R.R.Tolkien



SUSKUNLAR

Kitabın arka kapağından

Eflatun rengi hayaller kuran bir "suskun"un sözleridir bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikaye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız...O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce


Kitap hakkında

268 sayfa olan bu kitap hakkını veremediğim bu yüzden de beğendim diyemediğim ironisi bol bir kitap. Yegâh, Dügâh ve Segâh olmak üzere 3 bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde ana karakterleri , hikayelerini ve korkunç bir hayaleti tanıyoruz. İkinci bölümden karakterlerden biri ile (Eflatun) sokakları gezip insan portreleri eşliğinde  Galata Mevlevihânesine uzanan bir yolculuğa çıkıyoruz. Son bölümde de  hayalet sorunu halledilmeye gayret edilirken ortaya çıkmış sırlar, olaylar yavaş yavaş çözülüyor ve biz aslında musikinin romanını okuyoruz. Karakterler, birbirleri ile olan bağlantıları, kesişmeleri, hikayenin örülme şekli ile yazar kendine has üslubunu ve maharetini konuşturmuş  ancak kullandığı dil sık sık sözlük kullanmaya ve görsel aramaya yönlendirdi okurken .Hele hele bir 123.sayfa meselesi var, ki pek popüler o sayfa gördüğüm kadarıyla :) sözlük de işe yaramadı ne yazık ki. Yazar burada ne demek istedi diye baya bakındım ama yok, anlayan da bulamadım. Bazı yerlerde bu sayfa kadar ağır olmasa da benzer durumlar oldu. 


Şaşırtan hikayeler ve ders niteliğinde sözlere de sahip, altını çizdiğim ve  başucu olası cümleler var , açığa çıkan durumlarda vaayyyy dediğim anlarda oldu.


Öte yandan islami referanslara atıflar yapılan kısımlar , kullanılan terimler var, sonra hiç alakası olmayan şeyler de . Hallac-ı mansur göndermesi de, Mevlânâ göndermesi de. Her şey fazla iç içe.  Kitap bitince bi baktım google amcadan ne iş diye,  yazar  eski ve yeni ahitlere de atıflarda bulunmuş , tabi kendi hikayesine göre oynamalar yaparak. Hal bu olunca ve bol ironi olunca , bazı kısımlarda bir miktar rahatsız edici buldum(şahsi fikrim elbette) 


Kitap ile ilgili fazlaca karmaşığım vesselam :)


***


İNCİR KUŞLARI

Kitabın arka kapağından

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri Hıristiyan Sırp'tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına aşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada'ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise " kalbimde iki kişiye yer yok" cevabını almıştı.

...

Bu kitap tamamen gerçeklere dayanmaktadır


Kitap hakkında

326 sayfa olan kitabın dili zayıf ne yazık ki. Fakat roman Bosna'da ki zulmü ve yaşanılan insanlık dramını unutturmamak adına kaleme alınmış olduğu için kıymetli. Hal bu olunca dil her ne kadar zayıf olsa da okuması kolay değil. Bu insanlar Türk diye (değiller oysa) zulme uğradı. Bir de böylesi bir durum var. Unutmamak ve unutturmamak gerek.


***


OD

Kitabın arka kapağından

Biliyorum, "Biz bu ilden gider olduk, kalanlara selam olsun" demişti...Yine biliyorum , "Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun" demişti...Ve Sevgili'ye gittiği o geceden sonra adının dilden dile, aşkının gönülden gönüle dolaştığını da biliyorum...Şimdilerde ona kimisi Âşık Yunus, kimisi Biçare Yunus diyorlar ya, desinler. Yahut Yunus Dedem, Tapduk Yunus, Miskin Yunus...Derviş Yunus..Varsın onu da desinler Ve Türk yurtlarında, onu en çok " Bizim Yunus" diye çağırırlar, Biliyorum..


Kitap hakkında

359 sayfadan oluşan kitap Yunus Emre'nin hayatına odaklanmış. Birinci tekil anlatım var. Yunus ve İsmail, Molla Kasım'a hayat hikayelerini anlatıyor, o da onların anlattıklarını bize aktarıyor. Belli bir akıcılığa sahip. Romanlaştırılmış bu hayat hikayesinde,  yazar İskender Pala  gönüllere tesir etmeyi başarmış yine gönül gözü ile bakabilenlere. Akıl gözüyle bakıldığında söylenecek tek şey ilginç bir hayat hikayesi olduğudur. Fantastik bulunacaktır üstelik taşıdığı öğeler bakımından .


***


YÜZÜKLERİN EFENDİSİ ; YÜZÜK KARDEŞLİĞİ


Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları'na

Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar'a,

Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlar'a, ölecekler ne yazık

Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordar Diyarı'nda

Kara Tahtında oturan Karanlıklar Efendisi'ne

Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak

Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak

Gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda


diye açılış yapan kitap 508 sayfadan oluşuyor. İlk başta hikayeye ve kitaba dair kısa bir önsöz, okuyucuya hikaye başlamadan  yani Shire'da Hobbit Bilbo Baggins'in doğum günü partisi ile startı vermeden önce Hobbit'lere, yaşadıkları yerlere, özelliklerine ve kitabın ana gündemi olan yüzüğe dair bilinmesi gereken elzem bir takım bilgiler veriliyor. Koccaman bir külliyat neticede ve bu kitap Orta Dünyanın 3.çağında yaşanılan hadiselerden bahsediyor.


Bilbo Baggins doğum günü partisi sonrası Shire'dan ayrılacak ve sır gibi sakladığı âli yüzük Frodo'ya teslim edilecek. Kötülüğün kaynağı olan yüzük düşmanların eline geçmesin diye  Yüzük Taşıyıcısı Frodo , Hobbit arkadaşları Sam- Mery- Pippin , Büyücü Gri Gandalf'  Yol gezer Aragorn, Cüce Gimli, Elf Legolas ve Güney'den bir insan Boromir ile birlikte zorlu bir yola çıkacak.


Filmlerde gidilen yolların görüntüsüne diyalogları kesip müziği verdikleri için çabuk çabuk bitiyor ama kitapta öyle olmuyor :( güneydir, kuzeydir, doğudur, batıdır yetmedi aradaki yönlerdir diye diye okurken benim yönler bir hayli karıştı .Neyse ki kitabın ilk ve son sayfalarında haritalar var. Oradan biraz biraz kotardım durumu fakat okurken baya yordu. Diğer yorucu kısımlarda yer isimleri oldu, filmden aşina olduklarım dışında. Zilyonuncu kez izleyince isimler ezber oluyor haliyle :)


Arwen karakterini film ile kıyasladığımda baya hayal kırıklığı oldu zira Arwen'in koca kitapta güzelliği ve Aragorn ile durumuna yapılmış küçük bir atıftan başka hiçbir şey yoktu. Elf Bey'i Glorfindel'i harcamışlar filmdeki Arwen adına, üzdü :(

 

Kitapta şaşırtan karakter Tom Bombadil idi. Filmde hiç yer almayışı değil elbet bu şaşkınlığın sebebi, üstelik kesilip atılmış sahneleri de eklersek kitapta olan birçok şeye yer vermeye gayret ettikleri ortada fakat bu karakter öyle enteresan ki yüzük ile ilgili bilinen değişmez gerçeği ofsayta düşürüyor adeta :) 


İster istemez filmle kıyasladım kitabı, içinde yer alan illüstrasyonlara rağmen filmdeki oyuncular döndü durdu zihnimde :) kötü de olmadı .  



15 yorum:

  1. Epey hacimli ve önemli kitaplar okumuşsun Vakt-i Dem. Kutlarım seni..Özellikle ilk kitabın kurfusu ilgimi çekti. Emeğine yüreğine sağlık 😊👏🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Suskunlar için yazarın ustalığının zirvesi olduğu yorumları var kitapla ilgili eleştirel yazılarda.

      Sil
  2. İncir kuşlarını severek okumuştum, keyifli okumalar...

    YanıtlaSil
  3. İncir Kuşları'nı merak ettim. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için bilinen şeylerdi anlatılanlar yine de her tekrarda yürek burkuyor . İki gencin birbirini sevmesi ile başlayan hikaye onlar üzerinden yaşanılan vahşete doğru adım adım gidiyor.

      Sil
  4. İhsan Oktay Anar'ı hiç okumadım henüz. Hangi kitabından başlayabilirim. Bu kitabı biraz karışık anladığım kadarıyla. :)
    Od'u okumuş ve beğenmiştim ama ister istemez Trt'de yayınlanan dizi ile kıyasladım. Oradaki oyuncu rolünü hakkıyla yerine getirmişti. :)
    Yüzüklerin Efendisi serisini okumak istiyorum ben de. Yazarın son aldığım kitapları zaten Yüzüklerin Efendisi öncesine dair, o yüzden sıradan gideyim. Filmini önce izlediğim için muhtemelen ben de kıyaslama yaparım okurken. :) Fantastik bir dünya bence detaylı anlatılmalı zaten, basit kurgu, sade dil ve sadece olay odaklı anlatımları pek sevemiyorum. :) Güzel kitaplar okumuşsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Puslu Kıtalar Atlası ile başladım ben yazar ile tanışmaya, çok çok beğenmiş ve bolca önermiştim :) Bu kitap dediğim gibi yazar için zirve diye tariflenmiş, ben dilinde sınıfta kaldım accık :)

      Diziden haberim yok. Yunus Emre'yi Aşkın gözyaşları serisi ile okumaya alırım dedim Od ile yaptım, güzel de oldu hani :)

      Fantastik bir dünya inşa ediliyor , dediğin gibi her şey teferruatlı, mekanlar yollar tepeler ovalar her şey ayrıntılı, haliyle zor beni biraz daha fazla zorlamış olabilir :) Sırayla okumak büyük cesaret:) kolaylıklar diliyorum.

      Sil
  5. ihsan oktay anar iyi yazarlardan ama ben de havasına giremedim onun :) kendisi pek seviliyor öğrencileri tarafından :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabiliyor öyle:) Bu kitap musiki ağırlıklı ve çok fazla terim var misal, makamlardan perdelerden dem vururken onların ne anlam ifade ettiğinden bihaber olmak da başka bir zorluk . Puslu Kıtalar Atlası'nda böyle zorluklar yoktu.

      Sil
  6. Yüzüklerin Efendisi'ni merak ediyorum ve halen hem okumayan, hemde izlemeyenlerdenim:) Ne kadar doğru bilmiyorum ama ben kitaplardan uyarlama filmleri izlemeyi daha çok seviyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fantastik olanları film olarak izlemeyi ben de seviyorum, görsel sanatlar acayip bir şey, ben zihnimde filmlerdeki gibi şaşaalı olduramazdım.Okuma konusuna yeni adım attım, uyarlanmış filmlerin(izlediklerimin) kitaplarını okumadım fakat yüzüklerin efendisine kayıtsız kalamadım :)

      Sil
  7. Oktay ihsan anar'in Puslu kıtalar atlasını okumuş, sevmiştim.önce kitabını okuduğum zaman, sonradan filme çekilince filmleri yavan buluyorum ama yüzüklerin efendisinin hem kitabını hem filmini sevmiştim.iyi okumussun bu arada tebrik ederim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Kitap -film kıyaslaması yapamıyorum ama dediğiniz gibi kitapla başlayanların filmleri beğenmedikleri sıkça dile getiriliyor . LOTR bu anlamda özel bir yerde gibi diğerlerine nazaran

      Sil
  8. Selam aleyküm blogunuzu takipe aldım sizde bloğumu takip edermisinizhttps://bilgidayi.blogspot.com

    YanıtlaSil