8/07/2022

OKUMA GÜNCESİ 4

 


TATAR ÇÖLÜ Dino Buzzati

YAŞAMAK Yu Hua

BARAGAN'IN DİKENLERİ Panait Istrati

OLASILIKSIZ Adam Fawer

BAŞLANGIÇ Dan Brown



TATAR ÇÖLÜ

Kitabın arka kapağından

Genç teğmen Giovanni, ilk görev yeri olarak Tatar Çölü'ndeki Bastiani Kalesi'ne tayin edilir. Uzun boylu kalmak istemediği bu sınır bölgesinde geçirdiği seneler ona, vaktiyle gözünde büyüttüğü zafer tutkusunun kofluğunu ve askerlik hayatının monotonluğunu öğretir.

... Gündelik hayatın durağan ritmi, alışkanlıkların uyuşturucu etkisi ruhunun derinliklerine işlerken Tatar Çölü'nün sadece kendisinin değil aynı zamanda insanlığın sınır bölgesi olduğunu anlar. Edebiyatta Beckett, Camus ve Kafka'nın başlattığı varoluşsal sorgulamaya karmaşık bir boyut katan, zengin bir anlatı Tatar Çölü


Kitap hakkında

232 sayfadan oluşan kitap , İtalyan edebiyatının köşe taşlarından Dino Buzzati'nin başyapıtı olarak adlandırılıyor ve kitabın modernist edebiyata yapılmış en önemli katkılardan biri olduğu söyleniyor.


Yaşamının baharında, hedefleri, umutları ve beklentileri olan genç bir adamın hayat gemisindeki yolculuğunun nasıl bir seyir aldığını ve zaman denilen şeyin ne büyük bir yanılgı olduğunu sarsıcı bir biçimde anlatıyor kitap. Giovanni özelinde dönüp sizi, size baktırıyor ve öylece kalakalıyorsunuz bir süre. Derinden etkiledi diyebilirim.


alıntılar


Muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki, insan, " artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş", diyebilmeli


Mademki ta en başından sonucun böyle olacağını hissetmişti, neden aldatılmayı kabullenmişti ki ?


Yine de zaman geçiyordu; insanları hiç düşünmeden , dünyada gidip geliyor, güzel şeyleri solduruyor; ve henüz adı bile konmamış yeni doğmuş bebekler de dahil olmak üzere  hiç kimse onun elinden kurtulamıyordu.


***


YAŞAMAK

Kitabın arka kapağından

Aile servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler sunacağından habersizdir elbette Fugui.

Yıllar sonra, yaşlı öküzüyle tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya hayatından söz etmeye başladığında, şımarık bir gencin başına gelenlerden fazlasını sayıp dökecektir bu yüzden: Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin sürprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini anlatır.


Kitap hakkında

205 sayfa olan kitap deyim yerindeyse su gibi aktı gitti. Yayımlandığında ülkesinde (Çin) yasaklanmış. Çocukluğu, Çin Kültür Devrimi'nde geçtiğinden eserlerinde dönemden izler var haliyle ve belli ki bu rahatsız edici bulunmuş. Kitap filme alınmış , film de yasaklanmış ama Cannes'da Büyük Ödül almış.


Çocukluğundan beri hazır parayı bulan Fugui har vurup harman savurunca işin sonunda dımdızlak ortada kalıyor. Yaptıkları oh olsun sana dedirtiyor :) Fakat daha sonra öyle olaylar yaşıyor ki, bir insanın başına bunca şey nasıl gelebilir dedirtiyor hikaye. Kitabın arka kapağında denildiği gibi yaşamın acıları ve sevinçleri var bu kitapta. Fugui'nin merkezde olduğu hikayede dönemin koşulları ve yaşanılanlar da var. Hikayeyi bir o kadar kuvvetlendiren unsurlar bunlar. Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın mademki hayattasın yaşayacaksın mottosu hakim hikayede. 



BARAGAN'IN DİKENLERİ

Kitabın arka kapağından

Baragan'ın Dikenleri, yirminci yüzyıl başında yalnızca Romanya'nın değil, bütün Balkanların, hatta Türkiye'nin de yaşadığı bir sosyal çelişkinin anlatısıdır. Bir yanda serpilen modern ekonomi ve kurumlar ile nüfusun büyük bölümünün, kır yoksullarının payına düşen sefalet arasındaki tezattır bu. Ağır yaşam koşulları, modern devlet ile iç içe geçmiş ortaçağ kalıntısı toprak ağalığı ve tabii isyan, kozasını kırıp çıkmak isteyen bir yoksul gencin coğrafyayla mücadelesine eşlik eder.



Kitap hakkında

107 sayfa olan kitap balıkçılık yaparak geçimini sağlayan köyde, küçük ve fakir bir ailenin balıkları satmak için zorlu bir çölü aşmaya çalışan baba ve oğlunun hikayesi ile startı verir. Kültürel bir çok öğeden bahseder ayrıca. Yaşanılan talihsiz olaylar , köyden çıkmak ve başka yerler görüp oralarda yaşamak isteyen oğulu , bu kararını uygulaması için harekete geçirir. Arkadaşlarıyla çıktığı yolda yalnızca bir arkadaşı ile birlikte çölü aşıp, yeni yerler ve insanlar görebilir. Zorlu olan yaşamı çok daha zorlu bir hal alır. Ağır sefalet altındaki insanlar ve mutlu küçük azınlık arasında yaşanılanlara adım adım ilerleyiş var kitapta.


Türklerden pek haz edilmediğini gösteren kısa ve net ifadelerde var. Coğrafyanın geçmişi düşünüldüğünde makul görülebilir ve üzerinde durulmaması gerekir. Rahatsız edici değil en azından . Bu arada yazar  bu kitabı Fransızca kaleme almış ve Balkanların Gorki'si diye adlandırılıyormuş.


alıntı

Toprak insana yalnız karnını doyursun diye verilmemiştir. Yeryüzünün kimi köşeleri bir kenara çekilip düşünmek içindir.



***



OLASILIKSIZ

Kitap hakkında

494 sayfa olan kitap bilim kurgu kategorisinde ve kesinlik bu sene  okuduğum en iyi kitaplar listesinde.

Epilepsi hakkında tıbbi gerçeklerle başlıyor kitap. Sonra kahramanımız ve kardeşinin tıbbi gerçeklikleri ile hikaye örülmeye başlıyor. Bilimsel çalışmalar, teoriler, fizik yasaları, yasak ve gizli yürütülen deneyler, ilginç bağlantılar ve sürükleyici bir kedi-fare oyunu ile harmanlanmış olan kitap doyurucu ve sürükleyici bir okuma serüveni yaşatıyor okuyucuya. Efenim , ben şahsen ve bizzat muhakkak okuyun diyorum. Tüm o yasalar ve teoriler sade bir anlatım ile anlatılıyor, korkmaya gerek yok :)


Öte yandan ilk olarak bir kumarhane sahnesi ile açılış yapıyor kitap. Kurallar, kartlar, olasılıklar vs. her şey anlatılıyor, tıpkı diğer her şey gibi. Fakat bu kısmı okuyuşta tekrar yapmama rağmen anladığımı söyleyemeyeceğim. Fazlaca fransız kaldım ve sonunda sadece okuyup geçtim. Bir tek floş royal diye bir hadise var, işte o çok mühim ve acayip bir mesele, onu anladım, nasıl olduğunu anlamasam da :) İzzet Günay ile Hülya Koçyiğit'in bir filmi vardı. Kadın, mirası alabilmek için biriyle evlenmeli, sevgilisiyle birlikte idamı kesin , garanti ve yakın zamanda olacak olan birini buluyorlar, nikahı hapishanede kıyıyorlar ve kadın ile sevgilisi ölecek olan kocanın haberini bekliyorlar. Tam infaz uygulanacak işte o an bir haber, adamın masumluğu ispatlanıyor ve ölmesi gereken koca dipdiri karısının karşısına dikiliyor. İşte floş royal böyle bir etki :)


alıntı

"Satranç hayat gibidir David" demişti babası. " Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir.



***



BAŞLANGIÇ 

Kitap hakkında


536 sayfa olan kitap beğenmeyip beğendiğim kitap oluyor. Nasıl oluyor derseniz hemen diyeceğim :)


Şimdi elimizde bir bilim adamı var. Aslında milyarder bir iş insanı, teknolojik yatırımlar vs. , varını yoğunu alanında ilerlemeye adamış ve oldukça koyu bir ateist. Tüm inanç sahiplerine karşı ettiği sözler ile de  kitleler arasında baya popüler. Bu arkadaş tüm dinleri temelinden sarsacak ve asıl gerçeğin ne olduğunu herkese gösterecek ispatlı, delilli bir gerçeğe ulaştığını söyler ve bu gerçeği 3 dinin temsilcisi ile yaptığı ortak görüşmede , ilk olarak onlara söyler . Tabi biz ne olduğunu bilmiyoruz. İspatlı delilli olan şey nereden geldik, nereye gidiyoruz sorusunun cevabıdır ve bunu tüm dünya ile paylaşmak için acayip bir organizasyon yapar. Fakat bizler yine öğrenemeden criminal olaylar vuku bulur. Bu arkadaşın özel davetli arkadaşı ve aynı zamanda hocası olan Profesör Longdon yarım kalan gerçeğin ilan işini ve arkadaşına kimin ne ettiğini öğrenmeyi üstüne vazife alır. Yanında ona eşlik eden organizasyonu düzenleyen kişi vardır, İspanya veliaht prensinin müstakbel nişanlısı 


Şimdik öylesine bir beklenti pompalıyor ki ,üstelik sürekli bir kaçma- kovalamaca var, acaba söyleyeceği neydi diye, işte o kısım dağ fare doğurdu şeklinde sonlandığı için beğenmedim. Hoş fare bile doğuramadı ya ,neyse. Onca sayfa oku, sonra el elde, baş başta :)  Longdon'un tüm çabasında esas yardımcısı olan bir şey var, o ilginçti ama söylemeyeyim, okumayanlar için sürprizi kaçmasın :)


Fakat İspanya'ya dair birçok mekan, o mekanların anlamları, sembolize ettikleri şeyler gibi birçok detay ve anlatı var. Bu kısımlar oldukça uzun tutuluyor ama kitabı sevme nedenim bu. Tabii sonra görselini görmek şart oldu anlatılan yerlerin. Siz de bakmak isterseniz söyle bir sayfa var tık, tık


Bir de şöyle bir şey var ki, bu kitap Longdon serisinin 5.kitabıymış yani profesörümüz baya olaylar yaşamış. Benim okuduğum kitap, önceki 4 kitapla ilintili mi değil mi bilmiyorum ama hikaye bağımsız bir şekilde başlayıp bitiyor. Arada göndermeleri varsa da bihaberim ben :)


alıntı

Düşmanlarınız mı var? Güzel. Demek ki hayatta bir şeylerin mücadelesini vermişsiniz.



***

6 yorum:

  1. tatar çölü ile baragan ın dikenlerini not aldım, okurum ikisini de, teşekkür ederiim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyifli okumalar diliyorum şimdiden, mutlu hafta sonları olsun ☺️

      Sil
  2. Olasılıksız'ı okumuştum ama aklımda hiçbir şey kalmamış. Baragan'ın Dikenleri'ni merak ettim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Not almadığım kitapların birçoğu benim de aklımda yok, oluyor böyle bir şey:) Ben beğendim kitabı, okuma fırsatı bulabilirsen beğenirsin sen de umarım

      Sil
  3. olasılıksızı ben de bu ay okuyacağım.

    YanıtlaSil