11/17/2020

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 65

 

Bu haftanın konusu kirmiziruh.blogspot.com  tarafından İnternet Arkadaşlıkları & Dostlukları  olarak belirlendi.


Evimize internet 2004 senesi gibi girdi.Lisede iken varlığını bildiğim ama yolumun ve ihtiyacımın düşmediği bir şeydi.Erkek kardeşlerim oyun vesilesi ile kafelerin yolunu tutmuş ve aşina olmuşlardı.Ben oyun da sevmezdim:) Klavye kulanımı,internet kullanımı, bilgisayar notları falan evde kendi kendime öğrendiğim şeylerdi.O dönemler forum diye bilinen yapılar dikkatimi çekendi ve klavye kullanım hızımda accayip faydası oldu :)

Dizi-film, kitap, hikaye - öykü temalı bir foruma üyeydim.Bloğun daha az verimli hali gibi yapılar. İzlenilen dizi ve filmler üyelerce yorumlanıyor, üyelerin yazdığı öyküler okunuyor, eleştiriliyor vs. İlk zamanlar buralarda tıpkı blog ailesi gibi nezih bir ortam vardı. Karşıt görüşler olsa dahi saygı çerçevesi daima  muhafaza ediliyordu. Başlıklar bahane sohbet şahane gibi bir hale de evriliyordu sonra,  özel mesaj yoluyla sohbet daha da koyulaşıyordu. Ben de böyle bir ortamda teneffüs ettim .İsmimi, sesimi,cismimi açık etmeden ve karşı taraftan da açık edilmeden. Tanımadığın insanlarla daha samimi ve içten sohbet edersin düsturu var ya, işte tam öyle :) 


Bilinir olmama halinin getirdiği konforu seviyorum zira etiketleme durumunu ortadan kaldırmıyor olsa da minimum seviyeye indirdiğini düşünüyorum. Önyargıları bir kenara bırakıp "ne söylüyor" a odaklanıldığını düşünüyorum. Bir de insanlara dert anlatma gibi bir uğraş ve meşakket olmuyor. Bu çabaya girilebilir elbet, bu da bir tercih ama eğlenmek ve keyif almak için içinde bulunduğum bir ortam sadece bu amaç ile kalsın düşüncesini taşıyorum.Bu yüzden yakın çevrem bilmez blog ile haşır neşir olduğumu.Çoğu da feysci zaten, o mecrayı da ben bilmiyorum:) 


Sohbet ettiğin insanları merak ediyorsun elbet.Ne kadar köşede durmaya çalışsam da 2 sefer bu merakım arkamdan ittiriverdi beni. İlki bir dizinin sayfasında kurulan neşeli ortamdı.Eleştiriler yer yer dozunu aşıp, kişisel hücuma geçse de taraflar  sonunda iş tatlıya bağlanıp canımlı cicimli duruma geçiliyordu. Çok keskin eleştirilerin içinde durmamaya özen gösteriyordum çoğunlukla ve platformun içinde biri olarak olup biteni de okuyordum elbet.40 kişilik bir gruptu ve sonunda buluşma kararı alındı. Çekingeleri olan ve insanlarla hemen kolay kolay ve sıcak iletişim kuramayan ben tüm merakıma rağmen tuttum kendimi.Baya zorlandığımı da itiraf etmeliyim :) Hafta sonu buluşulmuş, forumda ölüm sessizliği :) Tabi sonra çıktı ortaya ne olduğu. O canımlı cicimli olayı tatlıya bağlamaların hepsi yalanmış. Onca kişi sınırlı saatte neden bahsedebilir ki? İsmi,kim olduğu,ne yaptığı vs. Müthiş bir kamplaşma olmuş, herkes bir yerde gruplar kurmuş,grup kuramayanlar tek kalmış ve sonuçta ismen ve cismen tanışan insanlar dizi-film eleştirileri altında birbirlerine laf giydirir oldu. Misal Behlül ve Bihter den bahsedileceğine, demek ki sen behlül gibisin, sen de bihter'in zihniyetindesin falan feşmekean.Kişilik haklarına saygı sıfır. Kelimeler ete kemiğe bürünen bir canlı olunca iş sahiden (tıpkı düşündüğüm gibi) değişiyor demek ki. Tecrübe 1 :)


Hikaye bölümleri daha özel alanlardı.Yorumcusu az ve diğerine göre daha samimiydi.O sıralar 20 'li yaşlardayım.Takip ettiğim bir öykü yazarı vardı.Evli ve 40'lı yaşlarda.Abla diyorduk.Tanışalım kanlı canlı muhabbetlerinden yine uzakta duruyordum biraz fakat abla birkaç sefer söyleyince,  kızım, yabani yabani nereye kadar dedim ve verdiği telefondan aradım onu :) Yazarak kendimi her zaman daha iyi ifade ettim.Utangaçlık, çekingenlik , çokça introvertlik hallerimden dolayı konuşurken kendimi ifade etmede sorun yaşadım ,tabi muhabbet ve samimiyet ilerleyince çenem düşer ,ama işte bu sahiden zaman alır:) bilmiyorum belki yetişme tarzı,belki 80 'ler çocuğu olmanın  doğal getirisi.Hep bir oto kontrol,hep bir önce tart biç ondan sonra harekete geç hali.Her neyse, kendi bendimi aşıp aradım,bir panik bir heyecan, flört edenler bu kadar şapşik olmuyor bence :) İlk konuşmada ne olabilecekse konuşuldu,kimsinler,nasılsınlar, tekrar görüşelimler felan ama adımı atan kişi olarak az cesaretlendirilmeyi beklemedim değil, olmadı.Sonrasında bir iade-i ziyaret olur diye düşündüm,cıııkkks:) Öykü yazma kısmında da tıkanıp kalmıştı,yeni bölümler de eklenmiyordu sonra ablayı ara ki bul forumda:) Sanırım sesim ve şapşikliğim  kız kaçıran işlevi görüyor.Tecrübe 2 :)


Bu iki tecrübe de yetti de arttı bana.Bu yüzden cisim ve ses :) ikilisinin kelimeler ile kurduğum dostluk ve sohbet ortamının içine girmesine zinhar izin vermiyorum.Kendime fermanımdır :) Birkaç güzel insan oldu ama, onlarda ben gibi kelimeler ile iletişimi sevenlerdendi,Kendimizi ifşalamadan birbirimize dair paylaştığımız çok şey oldu.Yüz yüze tanışmadığım bu insanlar hala kıymetlidir ben de ve şu an her nerde iseler can-ı gönülden iyi olmalarını diliyorum.


Forum ortamı böyle garip bir hal alınca uzak düştüm oralardan.Blog alemine doğru yelken açtım.Şimdilik komşuluk yaptığım bu mahallenin deneyimlediğim ortamlardan daha nezih olduğunu düşünüyorum.Bu kalitede gitmesini ve hemen hemen bloglaştığımız her komşumuz ile  uzun zaman bu mahallede olmayı diliyorum.



14 yorum:

  1. İnternet arkadaşlıkları çok çekingen davrandığımız bir davranış biçimi sanırım çünkü klavye veya telefon başında insanlar kendilerini farklı olarak tanımlayabiliyor bu yüzden daha temkinli davranmak gerekiyor. İnternetten tanışıp muhabbet ettiğim bir çok arkadaşım oldu ancak kalıcılığı tabi ki olmadı. Bu güne kadar bir tane dost edindim oda yedi yıl oldu, yüz yüze bir kere aynı şehirde denk gelme fırsatı yakaladık bakalım bir daha ne zaman denk gelir. :) Allah iyi insanlarla karşılaştırsın ne diyelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin.

      7 yıl baya iyi bir zaman :) Sizin için güzel bir devamlılığı olur umarım dostluğunuzun:)

      Sil
  2. ben de yüz yüze tanışılırsa büyünün bozulacağını düşünüyorum. anonimken daha az ön yargı var,daha rahat yazabiliyorum. sizin tecrübeler de bana bu fikrimin doğru olduğunu gösterdi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de dogruladım kendimi :)

      İşin büyüsü, doğru kelime sanırım bu.

      Sil
  3. saol yaa ne güzeldi, iki deneyimin ilgimi çekti, neyse kötü şeyler olmamışşş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet kötü şeyler olmadı,koruma kalkanlarım etkili çalışıyor hala ama hayal kırıklıkları mevcut oldu accık:)

      Sil
  4. Benim de merak ettiğim bir konuydu bu. İnternet arkadaşlığından yüz yüze arkadaşlığa geçişin o içten ilişkiyi bozacağını düşünüyordum. Siz deneyimlemişsiniz ve benzer sonuçlar almışsınız. Bunun dışında son derece seviyenin korunduğu blog platformunun mevcut halini koruyarak iyi dostluklar kazandıracağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilemiyorum,sanırım insanlar hayal ettikleri şeyin cisimleşmiş halini görmek istiyorlar.Giyim kuşamı ile,konuşma şekilleri ile.Böyle oluncada fikirler ehemniyetini kaybediyor galiba.Yoksa kısa zamanlı bir karşılaşma ile nasıl bir kıyas yapılabilir ki.Bu yüzden evet,mevcut halin korunmasının daha verimli olacağını düşünüyorum ben de.

      Sil
  5. Umarım bu yolculuğunuz çok güzel geçer blog dünyasında iyi ki varsınız 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.Hep birlikte olalım inşallah😊

      Sil
  6. Bende 10 yıldır bu mecradayım o ne be mezbaha der gibi :):) ahahavh o zamanlar çıtırdık olur böyle benzer tecrübeler:):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çıtırlık baki bence , yıllar etki edemez ona:)

      Sil
  7. Bireysel alanlar olduğu için tercih yapmak kolaylaşıyor:) huzursuz hissedilen yerde olup can sıkmaya değmez:)

    Geçecek inşallah bu günlerimiz .

    YanıtlaSil