Naftalin kokulu kore dizilerim ile geldim.
Kore dizileri ile yeni tanışmaya başladığım, Misa'yı izleyip hönkür-pökür modda takıldığım ,secret garden ile kim suama kabu gima durumi diye tekerlemeler sayıkladığım zamanlardı.
hey gidi günler heeyy :)
Madem kore dizileri diye yan başlık açmışım ,hakkını vereyim o zaman değil mi:)
İşte o diziler
- cain and abel
- nice guy ( the innocent man)
- the 1st shop of coffee prince
- the king 2 hearts
- scent of a woman
- lee san- sarayın rüzgarı
- sarayın incisi
- sarayda ki mücevher
- empress ki
CAIN AND ABEL - 2009
Misa ve so ji-sub ağır basınca o vakitler bu ajussinin başka hangi dizileri var acaba diye bakınırken bulduğum diziydi Habil ve Kabil. Doktor bir aile, aynı zamanda hastane yönetiminde olan bir aile. Birbirlerini seven iki kardeş. Küçüğü sevimli, başarılı,gelecekte varis olarak kuvvetli Lee Choin (so ji-sub). Büyüğü ise yine başarılı ,kardeşini seven(göreceli tabi) fakat hırsları ve annesinin gazı ile yoldan çıkma potansiyeli yüksek Lee Seon-woo . Bu arada buradaki imajı ile bu abi rolünde ki arkadaş, bizde ki bir oyuncuya acayip benziyor ama ismini hatırlamıyorum:)
Lee Choin aile dedikçe, annesi olmamasına rağmen anne gibi sevdikçe üvey annesini ve oğul gibi sevilmek istendikçe, hırs ve servet takıntılı üvey anne oralı değildir. Sonunda her şeyden habersiz tuzağa düşürülen lee choin, öldürülme tehlikesiyle yüz yüze gelir. Türlü zorluklar, sıkıntılar, hafıza kaybı ve peşinden ayrılmayan kiralık katiller. Hayatına farklı zamanlarda ve ilginç anlarda dahil olan Oh Young-ji bildiği tek kişi olur. Bölüm sayısı 20 .
Misa kadar olmasa da dramatik bir hikaye . Bir iki hoş romantik ve tebessüm eden sahne var fakat dram hususu o kadar fazla ki, neden bu hoş sahnelerden daha çok koyulmadı diye sitem etme hakkı veriyor izleyiciye . Çok üzdüler çocuğu:(
NICE GUY (THE INNOCENT MAN) - 2012
Kang Ma-Roo başarılı bir tıp öğrencisidir. Çocukluk arkadaşı ve sevdiği Han Jae-hee bir olay ile başını belaya sokar. Onu kurtarmak için suçu üzerine alan ma-roo mahkum olur. Çıktığında sevdiğine kavuşacağını düşünürken Jae-hee'nin yaşlı bir zengin ile evlendiğini ve tüm yaşamını değiştirdiğini öğrenir. Bunun üzerine ma-roo'un tek isteği intikam almaktır. Bunun için de jae-hee'nin üvey kızı
Seo Eun-gi hedefindedir. Eun gi sert görünümlü, soğuk ve mesafeli fakat özünde sevgi ihtiyacı duyan bir iş koliktir.
Biz de Ihlamurlar Altında diye bir dizi vardı bir aralar, kendisi de naftalin kokuludur bu listede ki diziler gibi:) İşte ana tema aşağı yukarı bu. Dimyada pirince giderken biraz ötede mercimek de bulanların hikayesi:)
Ma-Roo ve Eun-gi hikayesi çok daha etkili ve doyurucu bir finali hak ediyordu. Hakkı yenilmiş bir finale sahip dizi. Kore dizilerinin çoğunda var sanırım bu durum. Bölüm sayısı 20
THE 1st SHOP OF COFFEE PRINCE -2007
Bir kahve dükkanı ,müdavimlerinin çoğu kadın zira yakışıklı bir patron ve çalışanlar var.Kadınların çalışmadığı bir kahve dükkanı. Patron çalışmayı sevmeyen, miras var çalışmak neyime diyen, kadınlar arasında popüler Choi han kyul (gong yoo). Ailesi de yola gelsin diye uğraşıyor. Go Eun Chan ise çalışmak ve ailesine bakmak zorunda olan genç bir kız ama uygun bir iş bulmak kolay değil. O da şansını kadınların çalışmadığı bu yerde , erkek kılığına girerek denemeye karar verir ve işe kabul edilir.
Gong yoo diye tezahüratların atılmasına sebep olan dizi.O kadar çok methedildi ki, o methiyeler sebebiyle izlemeye karar vermiştim diziyi. Komik, eğlenceli, sevimli bir hikaye olmasına karşın , övüldüğü kadar güzel bir dizi olmadı benim için.Genç Gong Yoo da öyle oldu (yetişkin Gong Yoo'yu ayrı tutarım, Goblin'de muhteşemdi.) Yine de dediğim gibi eğlenceli ve sevimli bir hikayeydi. Büyük beklentiler ile başlamazsanız diziye daha keyifli bulabilirsiniz:) . Uzaylı bile olsan seni seviyorum diye kendinden şüpheye düşen Choi han kyul'un kıvranmaları pek bi komikti:). Bölüm sayısı 17
THE KING 2 HEARTS - 2012
Secret Garden'ı Gil Ra im'i diye atladığım dizi oluyor kendisi:) Üstelik çatlaklar kralı Dok Go jin (the greatest love) ile kısa fakat şahane bir sahnesi olan lee seung gi de esas oğlan rolünde.
Güney Kore Kralı'nın oğlu ile Kuzey Koreli asker kızın , uluslararası bir ordu yarışmasında Kore'yi temsil etme amacıyla mecburi bir birliktelik ile yolları kesişir ve bu yol kesişmesi yine mecburi olarak evlilik yoluna doğru evrilir. Tabi yaşanılanlar sebebiyle ikili arasında ki ilişki durumu da farklılaşır ve doğru bir gidişat üzerinde yol alır.İki ülkenin birleşme istekleri,birleşememe halleri,mevcut durumları üzerine de dizide hazırlanmış bir zemin var.
Bir de yan rollerde olan kraliyet koruması , asker ve pek bi utangaç Eun Shi-kyung ile prenses ,çizgi dışı ve sevimli Jae-shin var ki , hikayeleri ile nazarımda yan değil dizinin baş rolleri olmuşlardır.O da yetmemiş dizinin tek odak noktası olmuşlardır.Öyle güzel bir şey olmuşlardır işte.Yayın için kullandığım resimde ki kişiler oluyor kendileri. Hikayelerine yazılan son ile pek bi buruk bitirdim diziyi.Kabullenmeme sendromu yaşadım uzun süre. Bölüm sayısı 20
SCENT OF A WOMAN - 2011
Yine sevip beğendiğim ve en iyiler listesine aldığım kore dizilerinden the city hall 'de oynayan başrol oyuncusu kim sun-a yüzünden izlemeye aldığım diziydi scent of a woman.
Diziden bahsetmeden önce, bu yazıyı hazırlarken fark ettiğim ayrıntıyı diyeyim.Esas oğlan Dokkaebi'nin kankası Jeoseung Saja imiş yaa :) Goblin'i izlerken bu fark ediş olmamıştı.
Diziye gelirsem, lee yeon-jae bir şirkette çalışan, işini gücünü yapan, fark edilmeyen biridir.Ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve iyileşme olanağının olmadığını öğrendiğinde oturmak yerine bir karar verir.Yapamadığı her şeyi yapacak,hayatın tadını çıkaracak ve kalan günlerinde mutlu olacaktır. Ölmeden önce yapılacaklar listesi yapmıştır ve çalıştığı şirketin patronu da listeye dahildir.
Dizinin en kült sahnesi bir tango sahnesi.Sanırım o sahneye ait görüntü de izleme de etkili olmuş olabilir:) The city hall'de de vardı bir tango faslı.
Konu ha güzelleşecek,ha olacak diye bekleyip izlemiş, ki pek bi müsait konu, ancak sonunda ben böyle bir diziyi niye izledim diye ekrana bakar bulmuştum kendimi.Zaman kaybıydı velhasıl benim için. İşte bu diziden sonra baya bir arayı açtık kore dizileri ile.O denli bir zaman kaybı hissi,düşünün artık :) Bölüm sayısı 16.
Her ne kadar kısa bölümlü ve güzel diziler olduğu için kore dizilerini seçmiş olsam da,netten izlemeden önce kore dizileri ile trt vasıtasıyla tanıştım.Saray dizileri pek bi popülerdi.Bu dizilerin en güzel yanı, bölümleri atlamış ya da kaçırmış olsan dahi konuyu kaçırmış olmuyorsun:) ilginç kılıç sallamalar eşliğinde dövüş sahneleri, saray entrikaları, komik olduğu iddia edilen ama sinir bozucu olan saray dışındaki ya da alt tabakada ki yan karakterler , hep tekrarmış hissi veren hikayeleri ile dönüp duruyor zaten ekranda.Yine de bu kısımları atınca geriye kalan kısımları hoş olan ve naif sahneler barından dizilerdi bunlar.Bir de kıyafetler ve saray ritülleri , mekanlar pek bi ilginçli, gösterişliydi. Sanırım beni izlemeye teşvik eden şey de bu kültürel dokunuşlar ve görselliklerdi.
(LEE SAN) SARAYIN RÜZGARI- 2007
Prens babası gözleri önünde, kral dedesinin emri ile öldürülen veliaht prens yi-san çocukluğundan beri Kraliçe'nin (dedesinin eşi) tehdidi altındadır. Kral dedesi , kraliçenin sarayda çevirdiği oyunlardan habersiz , oğlunu vatan haini olarak yargılamıştır. Veliaht prens ülke yönetiminde görev almaya başlayınca kraliçe ve çevresi hedefine onu koymuşlardır. Yi-san'ın yanında çocukluk arkadaşları song-yeon ile dae-su vardır. Song-yeon sarayda alt kademelerden başlayarak ,sarayda kıdemli ressam ünvanına erişir. Dae-su ise veliaht prensi hayatı pahasına koruyacak asker olmuştur. Yi-San'ın çocukluk,gençlik ve krallık zamanları anlatılıyor dizide.
SARAYIN İNCİSİ -2010
Dong yi köle olarak doğar. Sarayda hizmetçi olarak çalışır, Zekası ve yeteneği fark edilince eğitilir ve müfettiş olarak sarayda görev yapmaya başlar. Bir şeylerin peşinde iken tanıştığı müfettiş ile araştırmasına devam eder ve ikili arasında güzel bir dostluk başlar. Sonradan Dongi yi arkadaşının müfettiş değil Kral Sukjong olduğunu öğrenir. Kraliçenin sevgisini kazanan dong yi ,kralın cariyesinin de düşmanlığını kazanır.Kralın kalbini kazanmak da yaptığı diğer şeydir:) Yine bol saray entrikası, güç savaşları arka planda.
SARAYDA Kİ MÜCEVHER - 2003
Bu sefer sarayın mutfağındayız:) . Jang-geum yetimdir. Onu himayesine alan kişi saray mutfağında çalışan kıdem sahibi bir aşçıdır. Jang geum'u da en iyi aşçı olması için yetiştirir ve sonunda öyle de olur. O denli iyi bir aşçı olur ki kralın bile zamanla dikkatini çekmeyi başarır. Sonunda saray mutfağından , kralın doktoru olmaya kadar giden bir yolun üzerinde bulur kendini Jang geum. Gelin görün ki, kız ilk kez bir kralı değil, sarayda görevli başka birini sevmektedir. Kralın kulağına gitmesin:) Birçok ritüel ve gelenek sarayın mutfak ve tıp alanından gelmekte. Mutfak olunca entrika olmaz diyorsanız,yok yahu, mutfakta olsa saray mutfağı sonuçta, etrikasız olması söz konusu bile olamaz:)
EMPRESS Kİ - 2013
İçlerinde naftalin kokulu olmayan tek dizi oluyor kendisi zira yakın zamanlarda trt ekranlarında verilmeye başlanmış diziydi.Yine bilindik bir oyuncu ama tanımam biraz zaman almıştı.
Goryeo'da doğan Ki'nin babası Goryeo krallığında bir asker. Kızını da asker olarak yetiştirir ama erkek kılığında. Kimseciklere de söylemez aralarında ki ilişkinin ne olduğunu. İyi bir savaşçı olan Ki , Goeyeo kralının da yakınında ,sevdiği insanlardan biri olur. Hatta Kral sevgi işinde öyle ileri gider ki , ben kralım nasıl severim diye baya bir sancılı süreç yaşar. Yuan'ın öldürülmesi planlanan veliaht prensi Goryeo kralına emanet edilir, hayatının korunması için. Asker Ki de onun yakın muhafızı olur. Ki'nin erkek kılığında cesur bir askerden, Yuan Kraliçeliğine doğru uzanan hikayesinin anlatıldığı dizidir. Bu arada tarafımın Goryeo Kralı Wang Yoo olduğunu söylemeden geçmeyeyim.
Şöyle bir listeye baktım yeniden ve sanırım unuttuğum kalmadı.Kaldıysa da geçmiş olsun artık ne diyeyim:)
NICE GUY (THE INNOCENT MAN) - 2012
Kang Ma-Roo başarılı bir tıp öğrencisidir. Çocukluk arkadaşı ve sevdiği Han Jae-hee bir olay ile başını belaya sokar. Onu kurtarmak için suçu üzerine alan ma-roo mahkum olur. Çıktığında sevdiğine kavuşacağını düşünürken Jae-hee'nin yaşlı bir zengin ile evlendiğini ve tüm yaşamını değiştirdiğini öğrenir. Bunun üzerine ma-roo'un tek isteği intikam almaktır. Bunun için de jae-hee'nin üvey kızı
Seo Eun-gi hedefindedir. Eun gi sert görünümlü, soğuk ve mesafeli fakat özünde sevgi ihtiyacı duyan bir iş koliktir.
Biz de Ihlamurlar Altında diye bir dizi vardı bir aralar, kendisi de naftalin kokuludur bu listede ki diziler gibi:) İşte ana tema aşağı yukarı bu. Dimyada pirince giderken biraz ötede mercimek de bulanların hikayesi:)
Ma-Roo ve Eun-gi hikayesi çok daha etkili ve doyurucu bir finali hak ediyordu. Hakkı yenilmiş bir finale sahip dizi. Kore dizilerinin çoğunda var sanırım bu durum. Bölüm sayısı 20
THE 1st SHOP OF COFFEE PRINCE -2007
Bir kahve dükkanı ,müdavimlerinin çoğu kadın zira yakışıklı bir patron ve çalışanlar var.Kadınların çalışmadığı bir kahve dükkanı. Patron çalışmayı sevmeyen, miras var çalışmak neyime diyen, kadınlar arasında popüler Choi han kyul (gong yoo). Ailesi de yola gelsin diye uğraşıyor. Go Eun Chan ise çalışmak ve ailesine bakmak zorunda olan genç bir kız ama uygun bir iş bulmak kolay değil. O da şansını kadınların çalışmadığı bu yerde , erkek kılığına girerek denemeye karar verir ve işe kabul edilir.
Gong yoo diye tezahüratların atılmasına sebep olan dizi.O kadar çok methedildi ki, o methiyeler sebebiyle izlemeye karar vermiştim diziyi. Komik, eğlenceli, sevimli bir hikaye olmasına karşın , övüldüğü kadar güzel bir dizi olmadı benim için.Genç Gong Yoo da öyle oldu (yetişkin Gong Yoo'yu ayrı tutarım, Goblin'de muhteşemdi.) Yine de dediğim gibi eğlenceli ve sevimli bir hikayeydi. Büyük beklentiler ile başlamazsanız diziye daha keyifli bulabilirsiniz:) . Uzaylı bile olsan seni seviyorum diye kendinden şüpheye düşen Choi han kyul'un kıvranmaları pek bi komikti:). Bölüm sayısı 17
THE KING 2 HEARTS - 2012
Secret Garden'ı Gil Ra im'i diye atladığım dizi oluyor kendisi:) Üstelik çatlaklar kralı Dok Go jin (the greatest love) ile kısa fakat şahane bir sahnesi olan lee seung gi de esas oğlan rolünde.
Güney Kore Kralı'nın oğlu ile Kuzey Koreli asker kızın , uluslararası bir ordu yarışmasında Kore'yi temsil etme amacıyla mecburi bir birliktelik ile yolları kesişir ve bu yol kesişmesi yine mecburi olarak evlilik yoluna doğru evrilir. Tabi yaşanılanlar sebebiyle ikili arasında ki ilişki durumu da farklılaşır ve doğru bir gidişat üzerinde yol alır.İki ülkenin birleşme istekleri,birleşememe halleri,mevcut durumları üzerine de dizide hazırlanmış bir zemin var.
Bir de yan rollerde olan kraliyet koruması , asker ve pek bi utangaç Eun Shi-kyung ile prenses ,çizgi dışı ve sevimli Jae-shin var ki , hikayeleri ile nazarımda yan değil dizinin baş rolleri olmuşlardır.O da yetmemiş dizinin tek odak noktası olmuşlardır.Öyle güzel bir şey olmuşlardır işte.Yayın için kullandığım resimde ki kişiler oluyor kendileri. Hikayelerine yazılan son ile pek bi buruk bitirdim diziyi.Kabullenmeme sendromu yaşadım uzun süre. Bölüm sayısı 20
SCENT OF A WOMAN - 2011
Yine sevip beğendiğim ve en iyiler listesine aldığım kore dizilerinden the city hall 'de oynayan başrol oyuncusu kim sun-a yüzünden izlemeye aldığım diziydi scent of a woman.
Diziden bahsetmeden önce, bu yazıyı hazırlarken fark ettiğim ayrıntıyı diyeyim.Esas oğlan Dokkaebi'nin kankası Jeoseung Saja imiş yaa :) Goblin'i izlerken bu fark ediş olmamıştı.
Diziye gelirsem, lee yeon-jae bir şirkette çalışan, işini gücünü yapan, fark edilmeyen biridir.Ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve iyileşme olanağının olmadığını öğrendiğinde oturmak yerine bir karar verir.Yapamadığı her şeyi yapacak,hayatın tadını çıkaracak ve kalan günlerinde mutlu olacaktır. Ölmeden önce yapılacaklar listesi yapmıştır ve çalıştığı şirketin patronu da listeye dahildir.
Dizinin en kült sahnesi bir tango sahnesi.Sanırım o sahneye ait görüntü de izleme de etkili olmuş olabilir:) The city hall'de de vardı bir tango faslı.
Konu ha güzelleşecek,ha olacak diye bekleyip izlemiş, ki pek bi müsait konu, ancak sonunda ben böyle bir diziyi niye izledim diye ekrana bakar bulmuştum kendimi.Zaman kaybıydı velhasıl benim için. İşte bu diziden sonra baya bir arayı açtık kore dizileri ile.O denli bir zaman kaybı hissi,düşünün artık :) Bölüm sayısı 16.
***
TARİHİ KORE DİZİLERİ
Her ne kadar kısa bölümlü ve güzel diziler olduğu için kore dizilerini seçmiş olsam da,netten izlemeden önce kore dizileri ile trt vasıtasıyla tanıştım.Saray dizileri pek bi popülerdi.Bu dizilerin en güzel yanı, bölümleri atlamış ya da kaçırmış olsan dahi konuyu kaçırmış olmuyorsun:) ilginç kılıç sallamalar eşliğinde dövüş sahneleri, saray entrikaları, komik olduğu iddia edilen ama sinir bozucu olan saray dışındaki ya da alt tabakada ki yan karakterler , hep tekrarmış hissi veren hikayeleri ile dönüp duruyor zaten ekranda.Yine de bu kısımları atınca geriye kalan kısımları hoş olan ve naif sahneler barından dizilerdi bunlar.Bir de kıyafetler ve saray ritülleri , mekanlar pek bi ilginçli, gösterişliydi. Sanırım beni izlemeye teşvik eden şey de bu kültürel dokunuşlar ve görselliklerdi.
(LEE SAN) SARAYIN RÜZGARI- 2007
Prens babası gözleri önünde, kral dedesinin emri ile öldürülen veliaht prens yi-san çocukluğundan beri Kraliçe'nin (dedesinin eşi) tehdidi altındadır. Kral dedesi , kraliçenin sarayda çevirdiği oyunlardan habersiz , oğlunu vatan haini olarak yargılamıştır. Veliaht prens ülke yönetiminde görev almaya başlayınca kraliçe ve çevresi hedefine onu koymuşlardır. Yi-san'ın yanında çocukluk arkadaşları song-yeon ile dae-su vardır. Song-yeon sarayda alt kademelerden başlayarak ,sarayda kıdemli ressam ünvanına erişir. Dae-su ise veliaht prensi hayatı pahasına koruyacak asker olmuştur. Yi-San'ın çocukluk,gençlik ve krallık zamanları anlatılıyor dizide.
SARAYIN İNCİSİ -2010
Dong yi köle olarak doğar. Sarayda hizmetçi olarak çalışır, Zekası ve yeteneği fark edilince eğitilir ve müfettiş olarak sarayda görev yapmaya başlar. Bir şeylerin peşinde iken tanıştığı müfettiş ile araştırmasına devam eder ve ikili arasında güzel bir dostluk başlar. Sonradan Dongi yi arkadaşının müfettiş değil Kral Sukjong olduğunu öğrenir. Kraliçenin sevgisini kazanan dong yi ,kralın cariyesinin de düşmanlığını kazanır.Kralın kalbini kazanmak da yaptığı diğer şeydir:) Yine bol saray entrikası, güç savaşları arka planda.
SARAYDA Kİ MÜCEVHER - 2003
Bu sefer sarayın mutfağındayız:) . Jang-geum yetimdir. Onu himayesine alan kişi saray mutfağında çalışan kıdem sahibi bir aşçıdır. Jang geum'u da en iyi aşçı olması için yetiştirir ve sonunda öyle de olur. O denli iyi bir aşçı olur ki kralın bile zamanla dikkatini çekmeyi başarır. Sonunda saray mutfağından , kralın doktoru olmaya kadar giden bir yolun üzerinde bulur kendini Jang geum. Gelin görün ki, kız ilk kez bir kralı değil, sarayda görevli başka birini sevmektedir. Kralın kulağına gitmesin:) Birçok ritüel ve gelenek sarayın mutfak ve tıp alanından gelmekte. Mutfak olunca entrika olmaz diyorsanız,yok yahu, mutfakta olsa saray mutfağı sonuçta, etrikasız olması söz konusu bile olamaz:)
İçlerinde naftalin kokulu olmayan tek dizi oluyor kendisi zira yakın zamanlarda trt ekranlarında verilmeye başlanmış diziydi.Yine bilindik bir oyuncu ama tanımam biraz zaman almıştı.
Goryeo'da doğan Ki'nin babası Goryeo krallığında bir asker. Kızını da asker olarak yetiştirir ama erkek kılığında. Kimseciklere de söylemez aralarında ki ilişkinin ne olduğunu. İyi bir savaşçı olan Ki , Goeyeo kralının da yakınında ,sevdiği insanlardan biri olur. Hatta Kral sevgi işinde öyle ileri gider ki , ben kralım nasıl severim diye baya bir sancılı süreç yaşar. Yuan'ın öldürülmesi planlanan veliaht prensi Goryeo kralına emanet edilir, hayatının korunması için. Asker Ki de onun yakın muhafızı olur. Ki'nin erkek kılığında cesur bir askerden, Yuan Kraliçeliğine doğru uzanan hikayesinin anlatıldığı dizidir. Bu arada tarafımın Goryeo Kralı Wang Yoo olduğunu söylemeden geçmeyeyim.
***
heeeey en sevdiğim konulardan buuuu ama hiçbirini izlemediim, bunlar hep eskiymiş yaa, kore dizisi izlemeye yeni başladım, yani 2014'te :) ilk dizim de my name is gumiho ve bu diziye bayılmıştıım, şimdi artık bol izliyom, bu yazdıkların içinde coffee prince ve secret garden izlesem iyi olurmuş yanii :) tarihilerden geçen sene izlediğim moon lovers çok iyiydi. bugünlerde izlediklerimden, the world of married yeni bitti daha, haftasonu, ve heycandan çatladım yaa izlerken, öyle heycanlıydı ki :) bir de the king eternal monarch izliyom ona da bayıldıım :)
YanıtlaSilmoon lovers yüzünden yeniden kore dizisi izlemeye başladım :) kore dizileri arasında en detaylı yorum yaptığım dizi, o denli sevdim :)
SilEski ama şimdiki diziler de onların güzelliğini bulamıyorum.Okuyorum pek çok diziyi ama cııkkksss , hiçbir şekilde çekmiyor hikayeleri.Ondan sebep eski candır:) Secret Garden ile muhakkak tanış,hem fantastik hem romantik :) hatta benim en iyiler diye listelediklerime de bi uğra deep..the city hall , the greatest love , a gentelman's dignity, misa şahane ama çok ağlamaklı :( :(
the world of married'i not alayım o halde ben de :)
hıhıms pikuu :)
SilKore dizileri konusunda bir gün şeytanın bacağını kıracağım inşallah. O zaman bu yazdıklarına bir daha başvurmam gerekecek. Çokkkkk teşekkür ederim 😊🌷🤚
YanıtlaSilHadi bakalım :)
Silo şeytan bacağı kırmaya en iyileri ile başla ki , benim buralarda ne işim var deme :) Hoş öyle olunca da diğerlerini beğenmeme gibi bir durum söz konusu oluyor sonra.En son Goblin'de çıtayı çıkardım zirveye,şimdi yanaşamıyorum kolay kolay :)
Ben teşekkür ederim :)
Kore dizilerini seviyorum ama eskiler konusunda biraz geriden geliyorum. Listeden sadece Coffee Prince dizisini izledim. Diğerlerinden birkaçını biliyorum ama izleyemedim henüz :)
YanıtlaSilGündemde olan çoğu dizinin de ben baya gerisindeyim:)
Sil