10/19/2019

YENİ YIL



2017 bitti bitiyor....2018 yolda.. ömürden koca bir sene daha gitti..  "iyi ki" ve "keşke" lerin  içinde yer aldığı koca bir sene ..

2017'nin son,2018'nin ilk gecesinde yine ve yeniden  dünyanın her yerinden alışılagelmiş ,ezberlenmiş görüntüler akacak . Yeni yıla dair beklenti ve dilekleri ile eğlencenin dibine vuracak insanoğlu , gözünü yeni yılın ilk sabahına açacak ve alışılagelmiş olan düzen kendi seyrinde akmaya devam edecek. 2017'nin son gecesi ile 2018'in ilk sabahında farklı olan hiçbir şey olmayacak..hal bu iken , o birkaç saatlik zaman dilimi insanlar üzerinde böylesi ani bir ruh değişikliğine nasıl sebep olabiliyor ?

Kendimizi mi kandırıyoruz   "-mış"   gibi yaparak her şeyi yoksa birilerinin değirmenine su mu taşıyoruz ?



Umut etmek, temennilerde bulunmak güzel şeyler ama bunun için seçili günler gerekmiyor. Eğlenmek için de öyle..tabi eğlenmeyi biliyor muyuz diye kocaman bir soru işaret var . Benim için sorunun cevabı net..hayır, bilmiyoruz.

İnsanlar dün nelerden şikayetçi ise hala aynı şikayetlerden muzdarip olacak ..hala çocuklar,insanlar bir yerlerde belki de burnumuzun dibinde bir lokma yemek bulamadığı için ölüyor olacak..hala insanlar öldürülüyor olacak...dünya hala çılgınlığın zirvesinde,hatta dozajını attırarak devam ediyor olacak  ..insanlar,hayvanlar, doğa katledilmeye devam edilecek..İnsanlar hala birbirlerini ötekileştiriyor , Kadın ve çocuğa dair taciz ve işkencenin önü ardı kesilmiyor olacak, Gözünün üstünde kaşın var diyene hücum edilecek yine.. Nefret etmek milli spor , hoşgörü palavra.

Çok mu enseyi kararttım? enseler kararı çok olmadı mı zaten..tüm bunlar varken yaşamayalım mı peki? yaşayacağız elbet..Mevzu yeni yıl ama aslında derdim uydurulmuş olan tüm günler ile, bu uydurulmuş günlere  verilen değer ile..Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, köpüklü banyo günü, sarılma günü vs... yeni yıl şüphesiz kutlama babında pik yapmış olanı..

Televizyon için uyutma makinası denilir ya..evet ,öyle..uyutulduğumuzu bilmeden, fark etmeden daha küçükken zihinlerimiz ele geçiriliyor.Filmlerle, dizilerle, yeni yıla birkaç gün kala ekranda döndürülmeye başlayan özel programlarla ve hatta sırf bu güne ait özel filmlerle  empoze ediliyor yeni yıl mevzusu..öyle ki o zaman dilimi muhakkak  kendi ritüelleri ile geçirilmek zorundaymış gibi.O ağaçlar alınmalı, o süslemeler yapılmalı ,o sakallı amca kırmızı kıyafeti ile etrafa kahkaha saçmalı,haykıra haykıra geri saymalı ...o gece için hiçbir şey eksik bırakılmamalı. Televizyonun başlattığı işi sermaye devralıyor sonra. Her dükkan camekanlarını süsleyip ,astıkları tabelalar ile  dönen oyunda ben de varım diyor.

"bunu almalısın, bunu hediye etmelisin ,bunu yemelisin ,bunu içmelisin ,böyle eğlenmelisin  "   vs..bütçen mi yok mesele değil..yeni yıl çerezleri ne güne duruyor..40 senin çerezi oldu mu sana yeni yıl çerezi..

her şey yapılması , uygulanması gereken bir kural ,bir tabu haline dönüşüyor.Pazar tezgahları ise "kırmızı  don" telaşında..ne zaman ,nasıl giyileceğine dair bilgi vermekten imtina etmiyor satıcılar .Kurallara uy, tılsımı kaçmasın kısmetler kapına gelsin..Bu bile ritüel artık.Öylesine bir gece ki bu  hazırlıklar en az 15-20 gün öncesinden başlıyor...

Her şey usulüne uygun ..her şey olması gerektiği gibi..Her şey çobanın istediği gibi.Ne diyor Zülfikar ; " Küresel sermayenin oyunu bunlar.."

sanık ben masumum diyor hakim de kararı bağlıyor..maktulün rızası var..maktul ,maktul işte..seneye aynen devam

Bir kaç senedir de alternatif kutlamalar adı altında bir şey var.Kutlayalım ama Hristiyanlar gibi değil Müslümanlar gibi kutlayalım.Başka toplumlara benzememe konusuna yakın durduğumu söylemeliyim, hoş Hristiyan aleminin mevzusu ile bizim burada dönen yeni yıl mevzusunun hiçbir alakası yok. "-mış"  gibi yapmaya ve taklit ürünlere meyilli, hevesli  bir toplum yapımız var sadece. Üstelik iyi taklitçiyiz, aradaki birkaç günlük  farkı saymaz isek hangi taraf gerçek hangi taraf taklit ayırmak her babayiğidin yapacağı iş olmaz , o denli maharetliyiz(!)  Alternatif kutlamalarda da tuhaf bir durum var..onlarında geldiği nokta "kutlanmalı" noktası aslında..-mış gibinin farklı bir versiyonu sadece..olacak olanı şimdiden görebiliyorum ,müneccimlik değil bu..gelecek nesiller için yaratılmış yeni bir tabu ,yeni bir ritüel haline evrilecek bu alternatif kutlamalarda... sonra onlar da bu alternatif kutlamayı tıpkı genelin uyguladığı yeni yıl kutlaması gibi bir zorunluluk, bir mecburiyet haline getirecek. Onun da kendine has özellikleri olacak..

Temenni ve dileklerde bulunmak için belirli zamanlar gerekmiyor dedim ya en başta..işte o yüzden ben de diliyor ve umuyorum ki içine düştüğümüz, bu iki ucu iğneli değnekten kurtulmayı başarabiliriz.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder