MÜZİK KUTUSU

Müzik ile haşır neşir oluşum 90'lı yıllara denk geliyor.Benden birkaç yaş büyük olan komşu kızı vardı,abla dediğim.Karşı dairelerde oturuyorduk.Mutfaklarımız ve yatak odalarımız  ise sokağın arka cephesinde kalırdı ve sadece sayılı evin penceresi  o cepheye açılırdı.Küçük bir kaset çaları vardı ablanın.Çoğu kez mutfakta çalışırken kimi zaman da yatak odasında başörtü kenarı dikip para kazanmaya çalışırken o kasetçaların sesini sonuna kadar açar ve şarkılara en gür sesiyle eşlik ederdi .Evin ilk çocuğu olunca haliyle abla ve abi kavramlarına bir ihtiyaç hasıl oluyor.Ben de bu ihtiyacı bu abla ile gideriyordum sanırım zira yaptığı her şeyi hayranlıkla izliyor ,can kulağı ile söylediklerini dinliyor hatta onu taklit etmeye çalışıyordum.En çok taklit ettiğim tarafı ise müziğe karşı olan ilgisiydi.

müzik son ses ,  bangır bangır :)




Çok ilginç bir dönemin çok ilginç şarkıları ile büyüdüm ...mesela;

Grup vitamin "bayıra karşı yatır beni,tırmala beni kaşı beni" ,"al aşkını sok gözüne gözüne" diye ses verirken

Grup Raptiye " hello malatya ne var ne yok orada,çok özledim laf aramızda "diye elini gördüm diyordu.

Yonca Evcimik "bandıra bandıra" yemekten bahsediyor

Tarkan "kıl oldum abi" diye tepki veriyor

Gökhan tepe olaya başka açıdan yaklaşıp  "pantolonunu çok sevdim çıkar onu bebeğim " diyor.

Sezen abla durur mu "kız seni yerler yerler" deyip aman haa çekiyor.

Ufuk Yıldırım "çabuk gel annem bekletme" diye ısrar ederken ,

Rober Hatemo "niyetimi bozdum" diye durum güncellemesi yapıyor.

Aşkın Nur Yengi de tüm muhabbetin ortasına elinde gazoz şişesi ile dalıyor ve  o "Nazlanma" dedikçe

Oya-Bora "öptüm seni seni" diye beğenisini ifade ediyordu


Büyük ve karmaşık bir açlığın içine düşülmüşte herkes feryat ediyor gibi :) ve ben de bet sesimle eşlik ediyorum yapılan bu feryatlara.Bu dönemin çocukları ayakta kalabildiyse bence büyük başarı,o yüzden bardağın dolu tarafına bakalım derim :) Göbekten zeytin yenilen bir devirden geçtik yahu,daha ne olsun:)


Bunca kaosun içinde güzel şeylerde oluyordu elbet hakkını yemeyeyim  ve o güzel işler gibisi kolay kolay gelmedi ama genel gidişat şu yukarıda değindiğim kısır döngü :) Sonra yeni yeni kulvarlar keşfetmeye başladım....yine başkaları vesilesi ile :)

Yanık sesli,acıklı acıklı şarkılar geliyor kulağa..Abilerin pek bi favorisi bu tür,hele hele hoşlandığı kız da yakın civarda olunca günün her saati maruz kalınıyordu bu şarkılara.Arabesk şarkılar...


Bi hayli repartuar yaptım bu tarzda da.Bi Müslüm Gürses yok bu repartuarın içinde..etrafımda duyulan hep Ferdi,Orhan,İbrahim..velhasıl oturupta araştırdığım ve üstüne düştüğüm değil,benim üstüme düşenler oldu bu şarkılar:)

Bir ara isyan bayrağını çektim ve rock dünyasına kapı araladım.Özlem Tekin sahneye çıktı.tarzı,görünümü,sesini kullanma şekli vs..işte,bu..ergenlik zamanlarıma denk geliyor oluşu da etken olmuş olabilir bu seçimde:)

ne eksik...ne eksik..heehhh..türk sanat müziği. Onu da Muazzez Ersoy'un nostalji serisi ile kapattım. Milenyuma girdiğimde sahip olduğum repertuar Bülent Ersoy da yok , böyle de iddialıyım:)


Şimdi durum ne halde denilecek olursa..bana göre tüm bu tuhaflığa rağmen 90 lar şimdi ki dönemden çok daha iyi.Etrafta bir sürü şarkı ve şarkıcı dolanıyor ama eli yüzü düzgün şarkı ve ses elin parmaklarını geçmiyor. Çoğunu da tanımıyorum üstelik, bir görünen kayboluyor sanki.Üstelik şimdiki durum daha vahim olabilir,duruma tam anlamıyla vakıf değilim ama çok popüler ve dile dolanmış şarkıların hepsinin üstünü çizdim:) Ondan sebep sayısı artan müzik kanallarına rağmen hiçbiri açılmıyor artık.Radyo ile bağım hala aynı gibi,yolda araç içindeyken sadece merhabalaşıyoruz.O zaman kulağıma çalan güzel şarkıları bu kimmiş diye bakınıyorum ya da dizi-filmlerde kulağıma çalınan ,dikkatimi çeken şarkıları....öyle çok müzik dinlediğimde söylenemez artık  ama  küçükken hiç sevmediğim türküler artık favorim.Babam  türkü dinlediğinde offf-pöfff yapıyordum oysa :)

Hazır türkü demişken hiç Harput türküleri dinlediniz mi?

Telgrafçı Akif,  Ahçik , Ne Feryad Edersin Divane Bülbül ....

bi dinleyin derim :)