10/25/2019

SCARLET HEART : RYEO - MOON LOVERS - KORE DİZİSİ





Kore dizilerini izlemeyi bırakalı bi hayli vakit olmuşken,yaz döneminde tek tük sahneleriyle gözüme çarpıp beni yeniden kore diyarlarına salan dizidir moon lovers.Türkçe seslendirmesi fena durmuyordu ekranda ama orijinal başka.Ne denir bilirsiniz,her çiçek kendi toprağında güzel :)

20 bölümden oluşan dizinin her bölümü yaklaşık 1 saat.2016 da yayınlanan dizi tarihten esinlenerek yapılmış.


DİZİNİN KONUSU; 

Günümüzde yaşayan genç bir kız olan Go Ha Jin , suya düşmüş bir çocuğa yardım etmek için suya atlar,bu sırada  yaşanan güneş tutulması genç kızı zamanda geriye götürür ve Go Ha jin, Hae-Soo olarak Goryeo hanedanlığında  ,krallığın merkezinde gözlerini açar.Başka bir bedende başka bir isimle hanedanlığın içinde yaşayacak ve esas kimliğini gizli tutmaya çalışacaktır.



DİZİYE DAİR

-Uzun zaman sonra kore diyarlarına dönmeme değdi,diziyi sevdim

-Güney koreli senaristler drama hususunda belli ki hiç değişmemiş,el ve böğür ilişkisi ile baş başa kaldım, alacakları olsun :(

-Tarihin sadece yazılandan ibaret olmadığına,tüm o yazılanların ete kemiğe bürünüp insan odaklı hale geldiği zaman ,nasıl farklı bakış açılarına sebebiyet verebileceğine  dair alt metinler hazırlamış dizi..ki


bunu çok sevdim.Olaylara dışarıdan bakmak ile bire bir şahit olmak ve yaşamak arasında ki muazzam farka sağlam bir gönderme yapılmış.


KARAKTERLERE DAİR;

-4.prens wang-soo ekranda o kısacık denk gelmelerde bile dikkat çekiciydi,diziyi izleyip bitirince bu hususu tescilledim. Hali,tarzı,yaşadıkları ve yaşayamadıkları ile dizide ki en dikkat çekici karakterdi.

-Hae-Soo sevimli ve cıvıl cıvıl halleri ile not alandı. Gel gör ki dizi mutlu mesut pembe panjurlu ev konseptinde değildi

-ana kraliçe evlerden uzak. 4.prense reva gördükleri yetti de arttı,diğer kötülüklerine değinmiyorum bile

-prensler ve hikayeleri iyiydi.Sevimli ve iyi  olan prenslere karşılık çıkarcı ve kötü olan prensler.Taht işleri karışık vesselam,bu arada 8.prens wang-wook neydim ne oldum temalı hikayesi ile dikkat çeken ama olumsuz hislere sebebiyet verendi.





Ost'lerin hepsi güzeldi ama bu 3 tanesi çok çok iyiydi.






DİZİDEN REPLİKLER



-Hayat bir rüya gibi,Doğru ve yanlış,sevgi ve nefret de nihayetinde zamanla birlikte geçip gidiyor ve hiçbir iz bırakmadan kayboluyor.Hala kalbimi tümüyle size vermediğim gibi bir yanılgıyla bana ah mı ediyorsunuz?

Aşk yerine nefret bıraktım diye huzur içinde yaşamanıza mani mi oldum diye her daim endişe ediyorum.Ben hala sizi seviyorum.Yağmur yağarken her şeyi bir kenara atıp benim yanımda durduğunuzda,bana isabet etmesin diye atılan oka bedeninize siper ettiğinizde asla unutulmayacak birisi oldunuz benim için.Sevginin aksi nefret etmek değilmiş,terk etmekmiş.Benim sizi terk ettiğimi ,sizin de beni terk ettiğinizi düşünmenizden korktum.

Hasretim...hasretim size lakin yanınıza gelemem.Bu parmaklıkların içinde sizinle tekrar karşılaşacağım günü,her gün sizin gelişinizi bekliyorum.

****

-Hiç buluşmamış olsaydım onunla böyle hasret çekmeyecektim,hiç bilmeseydim onu bu kadar çok düşünmeyecektim.Birlikte olmamış olsaydık böyle yok olmayacaktım,böyle kıymet vermemiş olsaydım böyle çok hatırlamayacaktım onu.Sevmemiş olsaydık birbirimizi tek etmeyecektik.Hiç karşılaşmamış olsaydık birlikte olmayacktık Keşke,seninle hiç karşılaşmamış olsaydım


DİZİYE DAİR YÜKSEK SPOİ İÇERİR !!!!

Fantastik öğeleri içinde barındıran dizi , finalde benzer öğeleri kullanmadığı için senaristlere küsüm buralardan.Wang-So - sen ve ben madem aynı dünyadan değiliz ,seni gelip bulacağım- sözü vermişken neden şimdiki zamanda hae-soo ile karşılaştırılmayıp dizi bitirilmiş,haksızlık bu:(

2.sezon olmalı ve hikaye günümüze taşınmalı fikri neredeyse izleyen herkesin ortak cümlesi olmuş ama senarist hiç duymamış :(  Sağlam finaldi kabul ama gönül el vermiyor mutsuz sonlara

4.prense gelen vurdu giden vurdu .Bir Hae-Soo vardı ,son bölümlerde o da vurup gitti.Final sahnesinde sergide ki resimlere bakıp yaşadıklarının rüya değil gerçek olduğunu anlaması ve parça parça geri gelen hafızası,yaşadığı şaşkınlık ve üzüntü güzel sahneler,prensini yalnız bıraktığı için ağlayışı ise hüzünlüydü.Prense ise üzülmek dizinin başından sonuna kadar izleyiciye yaptırılan şeydi zaten.Finale bakıp -sonunuz böyle mi olacaktı ? demekteyim hala :(

Hatası ile sevabı ile sevdim 4.prensi,bir tek çocuğuna yaptığına karşın negatifim kendisine.Oysa en iyi o bilirdi sevilmemeyi,reddedilip dışlanmayı.Kraliçenin çıkarcılığı kabul edilebilir mazeret ama başka yollar bulmalıydı,netice de onun da evladıydı.

Dizinin bir çok vurucu sahnesi var,hepsi de wang-so odaklı.Acıların çocuğu yapmışlar her daim,güya prens hem de kral yıldızı taşıyan bi prens.Boş ve gereksiz bir sahne yoktu zaten dizide .En en akılda kalıcı sahnelerden 3 tanesi ne diye yazarsam şayet;

birincisi kesinlikle yağmur duası ayini ve prensin o ayinden başı dimdik çıkışı.

İkincisi yine yağmurlu bir sahne olan saray hanımının affedimesi için diz çöken hae-soo'ya kol kanat gerip,yanında duran adeta şemsiye olan wang-so'nun sahnesi.

Üçüncüsü ise 10.prensin katli ve wang-so'nun 10.prensin arzusunu yerine getirişi.Hae-so hep bu an için korkmuş ve güvenmemişti.Kardeşlerini öldürecek ve bundan keyif alıp gülecek,zalimleşecekti 4.prens..Anladı ki gördüğü yansıma yanlış yorum.prens acısından kendinden geçti ve acısını kahkahalarla ifade etti.Gerçeğe ayma anı ve yaşanılan sahnenin tamamı vurucuydu.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder