Ne kadar yapabilirim bilmiyorum, işin sonunda sıcaklara yenilip klima altında kanepede pinekleme de olabilir tabii ama niyetlendim yine de . Neye mi ? Kendime yaz güncesi tutmaya. Bu da güncemin ilk sayfası olsun. Deniz kokusunu sevenler de buraya buyursun. Valide Sultan Gemisi
Rehber eşliğinde , çay-simit ikramlı, ücretsiz ve yaklaşık 1.5 saat süren mini bir boğaz turu keyfine niyetlendim. Farklı etkinlikler de var ama onun için takip etmek lazım. Belli bir kotada yolculuk yapıyor gemi, bu yüzden balık istifi olmuyorsunuz.
Şimdi, deniz üstünde 1,5 saat ama ben daha fazla kaldım çünkü ben Eyüp Sultan iskelesinden yol aldım. Haliç hattı da yaklaşık bir saat kadar sürüyor, e bunun dönüşü de var , etti 2 saat, bir de turu ekledim üzerine. Doya doya denizin kokusunu çektim içime, rüzgar da çok güzel esti sağ olsun. Güneşin canımıza kastetme girişimi haliyle kesintiye uğradı :) karaya çıkınca da o kesintilerin intikamını aldı ama değdi mi, değdi tabii ki:)
Haliç hattının başka bir seyir zevki var elbet ama boğazın ferahlığı, kokusu ve gözü okşayan rengi ile mukayese edilemez. Eminönü iskelesine yaklaşmadan dümen Üsküdar'a kırılıyor ve anında iki suyun arasındaki muazzam fark ortaya çıkıyor. Deniz tüm duyularınıza hitap ediyor.
Üsküdar iskelesinin hemen karşısında Mihrimah Sultan camii var. Vapurdan inince kısa bir ziyaret yaptım. Sonra da Valide Sultan gemisine doğru yol aldım. İskeleden çıkınca solda kalıyor, küçük bir çocuk parkının önünde bekliyor yolcularını.
Üsküdar'dan yola çıkan kültür gemisi Rumeli Hisarı'nı selamladıktan sonra geri dönüyor. Her iki yakada yer alan bazı yapılardan, bazı semt isimlerinin nereden geldiğinden bahsediyor rehber. Ne yalan söyleyeyim , hiç merakım olmadı bu tür konulara ama çok ilginç şeyler duyunca hem ilgim arttı hem de neden bu zamana kadar ilgimi çekmedi diye hayıflandım.
-Osmanlı'da paşa ünvanı verilen ilk kadın olan Emine Valide Paşa'nın Bebek'te ki yalısını yeni kurulan devlete hibe etmek istediğini ama kendisine Paşa ünvanı ile hitap edilmediği için kızdığını ve yalısını Mısır'a verdiğini ve oranın Mısır Konsolosluğu olarak kullanıldığını(şimdi de )
-Görev icabı yurt dışına gönderilen Sadullah Paşa'nın eşini aldattığı ve bunun vicdan azabını yaşayıp intihar ettiğini, eşinin her gece , ölünceye dek evlerinde (sadullah paşa yalısı) , ölen eşinin üzerinde görmeyi sevdiği elbisesini giyerek denize doğru bakarak beklediğini, Necibe hanım'ın eşinin kendisini aldattığına asla inanmadığına, böyle bir şey olmasının mümkün olmadığına
-Padişahtan başka kimsenin cami yapımında 2 ve daha çok minare yapmasına izin olmadığına, tek minareli camiilerin devlet adamları tarafından yaptırıldığına
-Rum nüfusun yoğun olduğu Ortaköy 'de gönülleri İslam'a ısındırdığı için Yahya Efendi'ye Hırsız Evliya lakabı verildiğine
ve daha birçok şeye temas edildi rehber tarafından.
Bol fotoğraf, göz - gönül aydınlığı , uzuuun zaman sonra nihayet lezzetli bir çikolatalı dondurmayla günü tamamlayıp, gündüz fark etmediğim ama gece esiri olduğum yorgunluğumu bıraktım yastığımın üzerine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder