HAZİRANA NOTLAR

 Haziran 3

Kurduğum tahta salıncakta usul usul sallanıyorum. Minik salınımlar yetiyor bana. Evden sesini açtığım ufak radyodan Fatih Kısaparmak'ın güneşi biz uyandırdık yıldızların yerine sözleri yayılıyor bahçeye ama yanı başımdaki harıktan gelen suyun ince ve hoş sesini asla bastıramıyor. Kelebekler hiç durmadan kanat çırpıyor önümde. Salıncaktan inip peşlerine düşme konusunda baya bir meşgul ediyorlar zihnimi ama bugün dirayetli duracağım ve hilelerine kanmayacağım .

Göl bugün gölgeli mavi, yer yer aradaki açık tonları sayesinde gökyüzü ile pişti olmuş. Çok çok arkalarda görünen, başka bir şehre ait olan sıra dağların tepesindeki karlar bir miktar erimiş olsa da hala duruyor.  Havanın sıcaklığını bahçenin gölgesi dengeliyor. Radyo sustu, aşağıdaki kasabadan ikindi ezanının sedâsı geliyor. Ben biraz daha buralardayım, kulağımda suyun sesi gözlerimde gölgeli mavi...

*****

Haziran 5

Babamla çilek reçeline giriştik. İkimizde bugüne kadar sadece yiyiciydik. Ben azıcık yapalım , bi deneyelim ona göre girişelim dediysemde babam her birşeyi yaparız,hallederiz deyip toptan başladı. Biraz da anneme , bak her şeyi yapıyorum imajı verecek ama Anne el atmaz ise ol-maazzz. Nokta. Annem her şeyde olduğu gibi reçel işinde de emek ve yetki sahibiydi, bizler de yardımcıları. Şimdi o olmayınca iş başa düştü. Koca bir tencere kullandık ki taşmasın ama kahvaltıdan da geri kalmayalım deyince, olmazı olduruverdik, taşırdık reçeli . Otur, bekle ateşin başında halbuki , değil mi? Anneme fotosunu attım,sonra da yaptıklarımı rapor ettim, gülüyor haliyle. Kuzine sobanın önüne oturmuş kaynayan çileklere, pembeye bulanmış tencere ve sobaya bakarak ufak ufak odunları atıyoruz ateşe şimdi.

*****

Haziran 8

Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Yine bir reçel günü.. Yaptığımız ilk reçel öyle katı oldu ki kaşık batmadı içine. Sıcakken su içinde yüzüyordu oysa. Netten kurtarma tarifi buldum. Biraz şurup kaynatıp reçelin içine dök ve birlikte bir taşım kaynat.Yaptık sonuç iyi, kurtardık reçeli. An itibariyle rengi, suyu, tadı güzel. Umarım sonradan başımıza iş açmaz. İlk tecrübenin ardından yeniden işe koyulduk zira iki kişi ile onca çileği yemek mümkün değil. Satış işini beceremiyoruz, dallarında çürümesine de gönlümüz el vermedi. Biraz reçel, biraz hoşaf derken bugünü de çilekle, pespembe geçirdik. 

Havalar baya sıcakladı, bahçe ve ev serin neyseki. Şimdi balkonda hem çayımı yudumluyor hem de gök gürültüsünün sesini dinliyorum. Hava griye çalmaya başladı, rüzgar bir miktar üşüttü. Yağmur , geleceğinin haberini veriyor. Babam elinde kürek toprak ile uğraşıyor. Nemli toprak gün yüzüne çıkınca kokusunu salıverdi , oturduğum yere kadar geliyor kokusu. Seviyorum bu kokuyu. Vakit öğle sonrası,14:08 ... yağmur çatımızı tıklatıyor, gök sesini daha da yükseltiyor...ve toprak, ne de güzel kokuyor...

*****

Haziran 10

Dışarıda şiddetli bir rüzgar var. Pencereyi açıp önünde oturuyor , uçuşan perdeleri bir kenara topluyor ve rüzgarı dinliyorum. Karşımda parıldayan hilali yer yer bulutlar gölgeliyor ama kısa sürüyor bu hal.Yıldızların görünmediği penceremde hilalin parlak aydınlığı göğü dolduruyor. Sokak lambasının loş sarısı , rüzgarın uğultusu, hışımla sallanan  ağaçlar akşamın karanlığında gerilim filmleri efekti veriyor izlediğim bahçeye. Bu kadar izlemek kâfi... kapansın pencere, örtülsün perde....

*****