AŞKIN GÖZYAŞLARI ; ŞEMS TEBRİZİ - KİTAP

 

Arka kapaktan;

Yedi eşkıya, yedi hançer, yedi oluk kan. Aşkın güneşinden ateş yerine kan akmıştır bu defa. Akan kanları ile bir mektup yazmıştır Mevlânâ'sına: " Hamuşum ! Ey benim yüreğimin içi ! Ah aşkın gözyaşlarını akıtan can dost! bu mektubun sana geldiğinde bilesin ki ; Başımı kesip kör kuyulara atsalar. Şah damarımdan oluk oluk kan akıtsalar, dokuz yurda lime lime dağıtsalar, yedi çaka sürüsü vücuduma saldırsalar kırmazdı acılar beni, yorardı belki teni. Özümsün, özümle ararım Mevlânâ'm seni. Şems'in kurban olsun sana. Ve yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. Gör ki aşk için ölmek ne demekmiş."

Kitap hakkında;

237 sayfadan oluşan kitap, Aşkın gözyaşları serisinin ilk kitabı. Daha önce ikinci kitap Mevlânâ'yı okumuştum ( şurada ) Bu kitap da tıpkı 2. kitap gibi hayat hikayesinin romanlaştırılmış hali. Tıpkı oradaki gibi birinci tekil bir anlatım var.

Şems'in kim olduğundan, Mevlânâ öncesi ve sonrası halinden, hayat hikayesinin nasıl sona erdiğinden bahsedilen romanın dilini ikinci kitaba kıyasla biraz daha zayıf buldum. Şöyle ki; birinci tekil anlatım yer yer sekteye uğruyor ve dolayısıyla başka birinin (yazarın) dahil olduğu aşikâr oluyor. Bu da okuyuşu biraz örseliyor. Fakat, genel manada kitabı beğendim.

Şems'e dair hiçbir bilgim yok. Bu vesileyle romana yedirilmiş hikayesi şaşırttı haliyle. İlk şaşkınlığım Alamut ile olan bağı oldu. Hikayesinin sonu da bir o kadar şaşırtandı.

Bahsedilen ilahi aşk olgusunu kavrayamadığımdan bahsetmiştim ikinci kitapta. Keza burada da söz konusuydu bu kavrayamama hali. Kitaplardan okumak ve varlığına inanmak yeterli kılmıyor anlamayı. Bu da benim eksikliğim neticede. 

Güzel kıssalar ve öğütler var kitapta, kıymetliydi her biri. Sadece şöyle bir uyarıda bulunabilirim okuyuculara. Neticede bu bir roman .Bu yüzden yazılı her şeyi mutlak doğru diye ele almamak lazım.  Misal bilgim dahilinde gözüme ilk takılan şey, şeytan ile ilgili bahiste onun bir melek ve meleklerin başı olduğu bilgisi . İslam literatüründe  meleklerin başıydı bilgisi verilir lakin şeytan , melek değildi denir.  Meleklerin nurdan yaratılmış varlıklar, şeytan ve cinlerin ateşten yaratılmış varlıklar olduğu söylenir ve bu temel bilgi en basit kaynaklarda bile zikredilir. İşte bundan sebep, okunulan şeyin roman olduğu gerçeğini atlamayın derim.

alıntı;

Madem ki Allah'ı su ve toprak aynasında, beni de bir başkasının aynasında görüyorsun, niçin can ve gönül aynasına bakıp da kendini aramıyorsun ?