5/29/2021

GİDEN GÜNLERİM OLDU



 Güneşli ve sıcak bir İstanbul'dan merhabalar.

Mayıs ayı da bitti gidiyor. Saatler, günler, aylar bir garip şekilde gidiyor zaten. Sıkışıp kalmış gibi hissediyorum geçen ömür içinde.


Limon çekirdeklerini filizlendirme işine girişmiştim 2020 Kasım-Aralık'da .İlk filizlenen çekirdeğe bakıp , diğer yerinde sayanlara tembel kızlar diyordum. Gelinen noktada tembel kızlar resmen atağa geçti:) Serpilip, güzel güzel hanım kızlar oldu ikisi. Daha geniş bir saksıya aldık onları, kökleri de maşallah pek bi güzel salınmış toprağın içinde. Geriye kalan 4 filiz tavşan kulaklı olarak kaldılar. İçlerinden birinin kök durumuna baktık, minnacık .Annem " olacak gibi değiller" diyor , hem kök durumuna bakıp hem de kurumaya başlayan minik yapraklarına bakarak .Yine de vazgeçmedik onlardan. Umudumuz var hala:) Bu arada Kasım'da böylesi bir işe girişirken aklımdan tam olarak ne geçiyordu sahiden  bilmiyorum. Uzun bir süre oldukları yerde kaldılar , güneş ile buluşmaya başlayınca kıpırdanma oldu. Her şeyin bir zamanı var !


Pandemi nedeniyle kontrollü ve kısıtlı yaşamın getirisi midir , bilmiyorum ama adımımı dışarı atamama gibi bir garip durum içine düştüm. Sudan sebepler bulup ya da hiçbir sebep bulmaksızın , dışarıda ki işimi halletmek için niyetlendiğim şeyleri , an gelince vazgeçip bıraktım . Böylesi birçok tekrardan sonra gelen bir aydınlanma ve "ne yapıyorum" sorusu tedirgin etti biraz. Üşengeç bir tarafım var olmasına var ama o tarafımı çok iyi biliyorum. Bu hissettiğim garipliğin o tarafımla hiçbir ilgisi yoktu. Sonra da herhangi bir sebebe bağlanmaksızın  dışarıya çıktım. "İşi olmayan dışarı çıkmasın " telkinlerine , kusura bakmasınlar artık, kulak vermeyeceğim.

 

Göktürk Göleti Tabiat parkı denilen bir mekan var.Mangal için ocaklar dikilmiş, masalar arası mesafe bir hayli olan bir yer. Geçen sene gidenler söylüyordu. Sosyal mesafenin korunabileceği ve maskesiz masanızda oturabileceğiniz bir yer. Hafta içi  uğradık oraya, kahvaltı yaparız biraz temiz hava soluruz diye.Bol bulutlu ve oldukça rüzgarlı bir gün seçmiş olmamıza rağmen güzeldi. Hemen girişte birkaç kafe-lokanta tarzı binalar var ama kapalıydı. Pandemiden ötürü muhtemelen.


Mangal ocaklarının çoğunun , baca şeklindeki üst kısmı yıkılmış. Yerdeki yüksek taşı kalmış.Kırık taş parçalarını yan yana dizip , ızgara telini üzerine oturtabildik. Mekan içinde çeşmeler, her birinde de 4 musluk var. Hiçbirinden damla su akmıyor. Neyse ki yanımıza aldığımız bir miktar su yetti. Islak mendil ve peçeteler sağ olsun bir de. Lavaboların kapısında kilit var. Girişte olan bir lavabo açık sadece. Girmemizle ,son sürat kaçmamız bir oldu. Musluklardan yine damla su akmıyor , hal bu olunca da orayı kullanan kişiler, kullanıp bırakmış. Yeşillik, ağaç , temiz hava, uzak mesafe masalar güzel hoş ama bu halden sonra o yeşillikler de temiz değildir muhtemelen. Ve bu ücretli olan mekan, öğleden sonra baya insan aldı içine. Biz saat 14 :30 gibi ayrıldık. 


Sağda solda güzel birkaç çiçek buldum bir de.







Fantastik film açlığı çekiyorum resmen. Diğer türlü hiçbir dizi ya da filmi izlemeye elim varmıyor. Gerçeklikten kaçma  dürtüsü mü? kendime kocaman bir soru. Tabi iyi olanları da , orta halli olanları da tükettiğim için elde pek seçenek yok. Dönüp dönüp onlara sarıyorum. Yok mu fantastik film çekecek bir babayiğit :) Hoş , baya fantastik bir gerçeklik ile çalkalanıyor güzel memleketim. Hayır olsun diyelim.


Elimin altında okunmamış birkaç kitap var. Sanırım onlara başlayacağım. Peşinden bilmem kaçıncı bahar temizliği maratonuna gireceğim. En son yaptığım müzikli challege  ( tık,tık )  yüzünden  olsa gerek aklıma durduk yere de bu şarkı düşüverdi. Onu da bırakıp buraya gideceğim :)


 eyvaaahhhh , eyvaaahhhh,  eyvah eyvah, eyvaaahhhh




11 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık, hepimizde aynı duygular mevcut malesef:( Umarım en kısa zamanda eski yaşantımıza döneriz..

    YanıtlaSil
  2. Bence çıkmakla çok iyi etmişsiniz, hele ki doğa içerisinde bir yerse bence hiç problem yok. Gerçi gittiğiniz yer sizi biraz uğraştırmış ama yine de arada çıkmak lazım:-) Bu arada ülkemizin fantastik gerçekliği çok tuhaf, komik, traji komik, acı... Herşey var içinde:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğa bilinçli ve ısrarlı tercihimiz oldu hep ve olmaya da devam edecek ama açıkçası bu halin dışına çıkmayı da deneyimledim yakın zamanda.Çok uzun süreli olmamak kaydıyla bir çarşının kalabalığına girmek gibi.Evden çıkamama sendromu diye bir şey var.Ufak ufak o hale evriliyorum gibi düşünmeme sebep olacak durum ve hislerin içinde buldum kendimi ve oldukça rahatsız hissettim kendimi.

      Sinir eden yanlarına rağmen iyi geldi evet , teşekkür ederim.

      Dediğiniz gibi, her şey var içinde.

      Sil
  3. Çiçekler harika görünüyor bayıldım. :) Dışarı çıkarak iyi yapmışsınız. Mesafe korunursa bir sorun olmaz bence de. :)
    Fantastik filmleri çok severdim eskiden, artık fantastik kitap ya da animelerle idare ediyorum çünkü filmlerin çoğu birbirine benziyor. Süper kahraman filmi gördükçe uyuz oluyorum hele. Senarist olacaktım ki ben ne güzel yapımlar görürdünüz. 😃😁

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ama :) beyaz olanlar öbek öbek ve gürünür yerde iken, mor olanlar tek tük ve fazlaca kuytu yerlerdeydi.

      Kendi adıma kontrollü serbestlik uygulamasına geçtim artık. İyi olacak bu bence de :)

      Animeler de ilgimi çeken çoğu filmi izledim. Dizilerden violet evergarden vardı, onu da önce filmini izleyip sonra dizinin devamı olduğu gerçeğini öğrenince izlemiştim. Bölüm sayıları azdı ve çok çok iyiydi. Bunun dışında çoğu anime sezonu bol olduğu için yanaşamıyorum .

      süper kahraman da süperine göre değişiyor ben de :) elimin tersini çarpamıyorum hepsine :)

      Sil
    2. Violet Evergarden' i hiç bilmiyorum, bir bakayım nasıl bir şey. :)

      Sil
    3. Blogda paylaşmıştım, arama şeysinden bakabilirsiniz isterseniz :)

      Ben çok beğenmiştim, hatta 10.bölümdü sanırım, baya aglamiştım.Seveceksiniz bence.

      Sil
  4. limon çiçekleri hoştu bir deee artık isyan edip sokağa çıkman, tutmayın beni diyon yaniii :) pandemi öncesi hayat var mıydı onu bile unuttuk yaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tut, tut, buraya kadar :)
      Giden günlere, giden psikoloji de eklenince geliyor haliyle bi insana.Hem kısıtlama denen şey gördük ki efendi efendi takılanlara söylenilen masallar.Çok efendi olmak yaramıyor zaar:) maskeye devam, mesafeye olabildiğince dikkat fakat mesafe yok diye kal evde..yok, geçti artık o fasıl:)

      Vardı sanki, hayal meyal hatırlıyorum :)

      Sil
    2. ülkece hepimiz aşı olsak da rahatlasak taa :)

      Sil