4/02/2020

İNSAN HALLERİ 2



Bir günün hemen hemen diğer gün ile benzer gittiği günlerden merhaba.

Çok mu değişik gidiyordu ki diye kendimi bi silkeleyeyim önce :) ..Ben hali hazırda normal,sıradan,aşağı yukarı yapıp ettikleri belli bir rutindeyim zaten,Ara sıra silkelenmeler,çalkantılar,durum güncellemeleri  olabiliyor.Hayat dediğimiz de bu değil mi ? oluyor işte bir şeyler sürekli  ve olacak her daim. Bu bilinen gerçekliğe rağmen ,birden gelen bu alengirli duygu hallerim  fazlaca gamlı baykuş durumlarına zoraki sevk edilme gayretleri yüzünden.Hayır, ben kendime böyle bir kötülüğü yapmıyorum.

belki..minnnacık..çok ufacık..

Ama sonra hemencecik kovalıyorum.İşte ben tam o kovalamanın neticesini almaya başlamışken "gündem" denilen şey ile yine ve yeniden yüz yüze kalıyorum.İşte hepsi bundan ötürü.Normalde zaten yaptığım ya da yapmadığım şeyler şu "gündem" denilen şey yüzünden bana "yooo,hiç de bile, sen bunları yapıyordun yapamaz oldun,bak bak bunları yapmıyordun ama yapar oldun" diye diye sızmaya çalışıyor acımasızca zihnime .


Gündem ne mi ?

Bilmeyen kaldı mı ki :)




Haberin doğruluğu teyit edildi mi yoksa edilmedi mi orasını kaçırdım bu yoğun gündemde ama ismi lazım değil'in  bir yerde yasaklandığını işitmiştim.İşte bundan sebep "kim olduğunu bilirsin sen?" deyip mevzuya giriceğim.( Harry Potter serisini gündeme almalıyım belki de:) )

Karikatürlerin kelimelerden ya da sloganlardan daha etkili olduğunu kendi adıma gözlemliyorum şu sıralarda.Sizler hangilerini daha çok beğeniyor sunuz  ? bilmiyorum ama insanın doğaya yaptıkları ve doğanın verdiği tepki şeklinde ifadeye çalışılan karikatürlerin (yayın için kullandığım  gibi mesela) oldukça etkileyici ve düşündürücü geldiğini söylemeliyim.Bir diğeri de öldürülen masumların ahh'larını imgeleyenler.

Herkes inandığı,düşündüğü ve gördüğü pencereden bakıyor hadiseye.Her birimizin penceresi farklı nihayetinde.Herkes baktığı pencereden gördüklerine istinaden bir şeyler yapıyor.İslamofobi'nin trendlerde zirvede olduğu bir çağda , ülkelerden gelen ilginç haberleri okuyorum mesela.Öcü gözüyle bakılanların yardıma koşarken,can ciğer denilenlerin sadece ciğer kısmında kaldıklarını.Hangi pencere olursa olsun bakılan yerde görünen tek bir şey olduğu kanaatine vardım.İnsan denilen canlı nihayet aciz bir varlık olduğunu anladı.Hala içinde umutsuz olan vakalar olsa da anladı.

Ben doktorum diyen herkesin ekranlarda olduğu akıma belirli bir seviye getirilmiş.Sanırım bu iyi bir şey.İyi olmasına iyi de o kolaycıların ve bir şey olmazcıların yerini öldük,bittik,mahvolduk diyen yine isminin önünde dr olan birileri almış.Onları gördüğüm an jet hızıyla kapatıyorum ama sanırım babam bir miktar etkilendi zira kızım şöyle yapalım böyle yapalım demeye başladı.Misal aldığım ekmek en savunmasız olan iken ekmeği içine koyduğum poşet hususunda bu denli koparılan fırtınaya anlam veremiyorum.Babamın gönlü hoş olsun diye "tamam" deyip ,yapıyorum.

Sürekli verilen vaka ve ölüm haberleri korkuyu tetiklemekten başka bir işe yaramıyor.Başından beri işi ciddiye almayanlar ve hala almamak için çaba harcayanlar , kurallara riayet etmeye çalışanların da çabalarını hiç ediyor ve bu da başka bir tetikleme aracına dönüşüyor.

Tüm bunlardan sonra dönüp kendime şunu söylüyorum.

Buna izin verme !

Çoğu kişide benzer bir sözü söylüyor kendisine muhakkak

Meşhur bir hikaye vardır Hz.Ömer ile ilgili, denilir ki;

Hz.Ömer kendisine bir çalışan tutar ve o çalışanın tek bir işi vardır.Her gün gelip diyecek ki "Ya Ömer , ölüm var". Bu kişi bu görevini bir süre devam ettirir fakat bir gün hz. Ömer der ki ,artık gelmene gerek yok, görevin bitti.Sebebini sorar o kişi.Hz. Ömer'de beyazlayan saçını gösterip,onun kendisine ölümü hatırlattığını söyler.

Şu durumda  "kim olduğunu bilirsin sen " her gün gelip "Ya Ademoğlu  ,ölüm var " diyen kişi oluyor galiba.Ücreti bizim adımıza ödenmiş. Öyle ya dünyada her saniye ölen sayısız insan varken ,hastalıklardan ölen sayısız insan varken, biz gidip gelip her gün açıklanan sayılar üzerinde bi durup kalıyoruz öyle ve korkuyoruz. Sonra da yaşadığımız bu günün hakkını vermiyoruz.

İşin o kısmında bir de tedbir var ,gayret var ondan sonra da teslimiyet var ama biz tedbir ve gayret  faslını bir kenara atıyoruz.

Sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz,dualar ediyoruz sonra yine bildiğimizi okuyoruz.İşi sadece endişe kısmında bırakıyoruz.Hal bu olunca beyaz saçı görmek ve artık gelme demek mümkün olacak mı acaba?

Bak , geldi yine gamlı baykuş halleri :(









5 yorum:

  1. Evet son iki haftamızın günleri birbirinin aynısı izlemeye aldım başarılar dilerim

    YanıtlaSil
  2. Yeni dünya düzeni kurulacak söylemleri çok sık var bilhassa dünyanın işleyişine dair.Hal bu olunca bireysel düzenler ve işleyişler de değişime uğrayacaktır .İyi bir düzen ve işleyiş olur herkes için umarım.

    YanıtlaSil
  3. ben de evcimenim yani en sevdiğim şey işte ama mecburi olunca keyifsiz kendi seçimin olunca keyifli :) yazının ortalarında kafam karıştı :) ama sonu iyi bağlandı :) gaamlı baykuşluk, dertli kavallık geçecek sabır sabır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaptığımız da o şimdilik:)

      Karışık ifade etmiş olabilirim ama sonu bağlandıysa okeydir:)

      Sil