Program sunucusu ve konuğu bir tablonun önünde oturmuşlardı.Gerhard Richter 'in Betty isimli meşhur tablosu imiş.Sanat denilen kavramı gerçek manası ile anladığımı söyleyemem zira herhangi bir ucundan, ufacıkta olsa tutmuş değilim.Fakat ,programa konuk olan Gülveli Kaya şöyle bir cümle sarf etti sanat nedir ? sorusuna izleyiciyi teorik bilgilere boğmadan, genel manada cevap niteliğinde;
-Sanat; bir bilgi aktarımı değil,duygu aktarımıdır.
Duygu aktarımı ; anahtar kelime olsa gerek .Bulunduğum yerden ,sanat kavramına temas edebildiğim tek şey sanırım bu. Tabi, sanatçının aktardığı duygu ile benim yakalamış olduğum duygunun aynı frekansta olduğundan şüpheliyim:) Hoş ,o sonuna denk geldiğim kadın ressam; sanatçı bazen duygusunun anlaşılmasını dahi istemeyebilir ve sanatçı ile tablosu arasında sır olarak kalır diyordu. Yine de bir şeyleri beğenirken, severken, anlamazken dahi bile etkilenebilirken , o frekansın yaydığı titreşimlerden bir şeyler alıyor olmalıyız.
Betty'e dönecek olursam ; kendisi aşağıda ki kişidir.Bir tablo üzerinden birçok bilgi edindiğimi söyleyebilirim.Bilhassa,bakışını çevirdiği gri boşluğa dair. (ki ressamın dikkat çektiği şey imiş o ve 2.dünya savaşı ile ilgili fazlasıyla ilintili ) Tablo ,ressamın hayatına aralanan kapı adeta ve program bu kapıdan izleyicinin geçmesine aracılık etti.Demek ki bazı şeyler,sadece sevdim beğendim demekle olmuyor,ciddi manada bilgi de gerekiyor :) Bu da programın fazlasıyla faydalı ve ufuk açıcı olduğuna delildir benim için.Ben ikindi vakti gibi denk geldim programa,belli ki tekrarmış.Bir de programın daha ilk bölümüymüş,malum kanalın açılışı çok yeni.
Richter'in tablolarında zamana dokunma isteğini,nasıl ifade ettiğine dair,programdan kısa bir video ise aşağıda.Onu da ressamın "Uncle Rudi" tablosu üzerinden anlatıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder