4/15/2024

YÜZE VURAN DÜŞ


 

İnsanoğlu ne garip !


Nisan, baharın en güzel anlarını saklıyor içinde. İstanbul , her nisan olduğu gibi laleler ile bezendi . Ulaşımı daha kolay diye Gülhane'yi pazar rotası yaptım kendime, Lale Festivali'nin bir köşesinden tutmuş olayım en azından diye. Tüm gün rengârenk laleler, çimenleri işgal etmiş beyaz papatyalar,  mavi göğe selama durmuş olan erguvanlar, mor salkımlar, süs kirazları ile birlikteydim. Onca kalabalığına, keşmekeşine rağmen  İstanbul nisan'da bir başka güzel.


Gün boyu görüp ettiklerim ve çokça haşır neşir olduklarım etkiliyor olsa gerek. Tüm yorgunluğumu yastığımın üzerine bırakmaya niyetlenirken zihnim türlü oyunlar peşinde . Kim bilir? Belki onun yorgunluğunu bırakma şekli de böyledir.


Tüm o pembe çiçekler düşmeye başladı zihnimde. Uyku hali ya da evrelerinin esamesi daha yok ortada. Bilerek, isteyerek ve hayal ederek yapmadım. Devre dışı bırakılmış, dış kapının dış mandalı bile değildim o düşte. Elime tutuşturulmuş bir değnek ile altında durduğum pembe çiçekli ağaçların dallarına usul usul vuruyordum. Ben vurdukça pembe çiçekler daha çok dökülüyor ve çiçek yağmurunun altında öylece duruyordum. Sonra başımı yukarı kaldırıp, yüzümü göğe döndüm. Düşen çiçek yapraklarından biri yüzüme dokundu ve puffff... düşten uyandım. Bu düşe dalmak benim tasarrufumda olan bir şey değildi, düşten uyanmak da . Küçücük, pembe bir çiçek yaprağının yüzümde bıraktığı  dokunuşun , sarsıntı ile beni düşten koparmasının şaşkınlığı hala üzerimde.


İnsanoğlu...sahiden çok garip...






14 yorum:

  1. hımmm, ağaçlardan meyve düşürüyorlar galiba senin gördüğün gibi :) çiçekler daha tatlı olmuş görmek :)

    YanıtlaSil
  2. Ben de gün içinde neyle çok meşgulsem uykum karmaşık oluyor. :) Çiçekler güzeldir ama.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorun şu ki, uyumuyordum ben, uykunun en ufak alameti bile yoktu. Ben, bir anda zihnime uçuşan, farkında olmadığım ve engel olamadığım bir düşün içine düştüm. Çiçeğin dokunuşuyla irkilince , ki çok gerçek ve etkiliydi, düş gördüğümün farkına vardım...ufak bir nasıl yaa ile :) gözler açık, bulunduğum mekanın farkında olarak ..ama , zihin çok karmaşık çalışıyor, bu kesin :)

      Sil
  3. Bazen de hiç tanımadığım insanlar görüyorum rüyalarımda. Daha doğrusu öyle zannediyoruz. Belki yolda yürürken veya bir yerde göz ucuyla gördüğümüz insanlardır bunlar. Biz tanışmadığımızı zannediyoruz ama beyin hafızaya atıp kendince bir hikaye üretebiliyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Denk gelme halinin olduğundan bahsediliyor hep, biz bilinçli olsak da olmasak da. Bu kurduğu hikayeler kendini koruma ve dinlendirme yollarından biridir belki.

      Sil
  4. İlginç bir durum yaşamışsınız sanki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayal kurma olayında bilinç var, ki yaparım yer yer, hikayeler kurar ve izlersin zihninde. Her şey kontrolün dahilinde ama bu farklıydı, evet. Bu yüzden o dokunuş ile sarsılıp, kendime gelmem ilginç bir deneyimdi. Zihnimizin bizimle oyun oynama şekli ve gerçeklik algısını ters yüz edebilme potansiyeli bı tık geriyor insanı.

      Sil
  5. Yakaza halinde güzel bir vizyon gürmüşsün. Müthişşşş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum bunu, bakayım bi, teşekkür ederim 😊

      Sil
  6. Ne kadar güzel bir düş çiçekleri hissettim adeta...kaleminize yüreğinize sağlık 🥰💐

    YanıtlaSil
  7. ay bu yazıyı okuyunca lamp story geldi aklıma. bir genç bir kavga esnasında düşüp başını çarpıyor. sonra hayatı değişiyor. sevdiği kadını buluyor, evleniyor çocukları oluyor. derken bir gün bir avizeye bakarken gerçekliğe dönüyor. kavga esnasında yerde olduğunun ayrımına varıyor. sonrada çocuklarını ve karısını çok özlüyor intihar ediyor. ne kadar doğru bilmiyorum redditte okumuştum. sizin yazınızda bana bu vibeı verdi. zaman içinde zaman dedikleri olsa gerek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok uç ve enteresan bir olay, inanması kolay bir hadise değil :) hoş, gördüğümüz en uzun rüyalar bile aslında 3 saniye diyorlar, hal böyle olunca bir durup düşünmüyor da değil.

      Zaman içinde zaman, neden olmasın

      Sil