BENONİ Knut Hamsun
ROSA Knut Hamsun
ÖMER HAYYÂM RUBÂÎLERİ Ahmet Kırca
BU SOYUT NAKIŞ NEDİR ? Ferîdüddin Attâr
BENONİ
Kitabın arka kapağından
Knut Hamsun , ilk kez, tüm çalışmalarının en büyük endişelerinden birini, İskandinav toplumunun da en önemli sorunlarından birini bu kitapta merkeze alıyor : Etik ve tipik değerleri ile geleneksel kırsal kültür ve kent dünyası, kapitalizm, para arasındaki çatışma. İkinci sırada, melankolik bir aşk hikayesi var, Behçet Necatigil'in şiirli çevirisiyle taçlanan bir hikaye...
Kitap hakkında
238 sayfa olan için arka kapakta yazılı olan bu sözler kâfi. Çok ilginç ve merakı cezbedecek bir hikaye yok . Basit, sıradan, olağan yaşamdan kesitler. Sirulund'da yaşayan halkın yaşam biçimleri, hayatı algılayış tarzları ve değer yargılarıyla , farklı bir kültür ile buluşturuyor kitap.
ROSA
Kitabın arka kapağından
Nordland'ın kendine has doğası, Hamsun'un diğer eserlerinde olduğu gibi, yine başlı başına bir kahraman olarak vücut buluyor bu romanda.
Kitap hakkında
222 sayfadan oluşan kitap Benoni'yle başlayan hikayenin devamı.
Parelius adındaki bir öğrenci , arkadaşı Munken Vendt ile buluşmak ve birlikte bir yolculuğa çıkmak için evinden ayrılıyor. Yol üstünde Sirulund'a varıyor. Tüccar Mack ve Benoni Hartvigsen'in buralarda yaşadığı ve ihtiyaç duyması halinde bu kişilere gitmesi söylenmiş olduğu için Parelius biraz dinlenmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için kalmaya niyetleniyor ancak Benoni onu hemen bırakmıyor ve uzun bir süre evinde ağırlamaya başlıyor. Biz bu genç adamın gözünden bölgeyi, doğasını, insanlarını (bazılarının özellerini de ) ve yaşam şekillerini okuyoruz. Bunları okurken genç adamın Rosa'ya yeşermeye başlayan ve neticesinde "Çetindir Aşk" diye karar kıldığı aşkını da okuyoruz.
* Benoni'yi hoş bulurken Rosa'yı sıkıcı bulduğumu söylemeliyim. Sanırım karakterler ve hikayeleri ile tanışmış olmak yetti ve tanışıklığı sürdürmek benim açımdan gerekli değildi. Tabii okuma sırasını karıştırmış kişi olarak bunu fark edişim biraz zaman aldı . Önce Rosa'yı okuyup sonra devam kitabı olduğunu öğrendim :) iki kitap da aynı anda elimin altında iken bu işi nasıl becerdim, kendime şapka çıkarıyorum :) Rosa'da aldığım tatsızlığı Benoni'de de alırım diye birazcık endişeyle başlamıştım , endişelerim boşa çıktığı için şanslıyım :)
***
ÖMER HAYYÂM RUBÂÎLERİ
Yazar Ahmet Kırca , Hayyâm adına okuduğu çevirili rubâîlerin aslında ona ait olmadığını, dünya görüşü ve üslubu ile alakalı olmayanların(dine hakaret , alay etme gibi ) ona isnat edildiğini dili (Farsça) ve Hayyâm'ı öğrendikten sonra fark edince çalışmalar yürütmüş ve sonuçta 180 rubâîyi çevirip 117 sayfalık bu kitabı hazırlamış.
İlk 24 sayfada yazarın kitabı yazmaktaki amacını , başvurduğu kaynakları ve onu bu kitabı hazırlamaya iten sebepleri örnek rubâîler üzerinden okuyup Hayyâm'a dair bir takım bilgileri okuyoruz.
BU SOYUT NAKIŞ NEDİR ?
Kitabın arka kapağından
Meşhur Sîmurg'un öyküsünün anlatıldığı Mantıku't-tayr başta olmak üzere Esrarname , Hüsrevname, Tezkiretü'l-evliya gibi eserlere imza atan Ferîdüddin Attâr'ın, bir Moğol askeri tarafından öldürülmeden, bizzat topladığı ve rubâîlerden oluşan son eseridir Muhtarname.
İran şiirinin kurucu adlarından Rudeki'nin ilk örneklerini verdiği rubâîlere, tasavvufi ve felsefi bir anlayışla yeni soluk kazandırır Attâr
Kitap hakkında
216 sayfadan oluşan kitap Muhtarname'den alınan 100 rubâînin çevirisi. Sayfa sayısı aldatmasın, çift dilli bu kitap, karşılıklı sayfanın birinde Farsça metin yer alırken diğerinde Türkçe çeviri var ve rubâî 4 dizeden oluşan, aruz ölçüsünün belirli kalıplarına göre yazılan, a-a-b-a şeklinde uyaklı olan, genellikle düşünsel ağırlıklı konuların işlendiği metinler. İlk sayfalarda kitaba ve esere dair biraz ön bilgi, son sayfalar da rubâîlerde geçen birkaç kelimenin geniş manası da yer alıyor kitapta.
* Rubâî okumaya karar vermek ve bunu gerçekleştirmek ilginç oldu biraz benim için. Esas neden farklı türde okumalar yapmak, okuma yelpazemi biraz genişletmekti. Amacıma hizmet ediyor olsa da bu seçim bu okuyuş suya yazı yazmak gibi oldu biraz. Olaki bir yerlerde denk gelsem şu rubâî Hayyam'ın şu Attar'ın diyemeyeceğim ne yazık ki. Her ne kadar hoş bulduklarım olsa da , bu dizeyi ezberleyeyim başucu yapayım dediğim olmadı. Beğenmedim diye şerh düşmek de haddim değil.
İlginç kitaplar okumuşsun, ben sevdiğim tarzların dışına pek çıkamıyorum, farklı kitaplar da okumak gerek bazen. Tanıtım için teşekkürler. :)
YanıtlaSilSürekli aynı tarz okuyunca sıkılıyorum ben :) farklılık zenginleştiriyor bence.Ben teşekkür ederim, mutlu hafta sonları diliyorum.
SilBenim okuduğum tür kitaplardan farklı olsalarda ilgi çekici görünüyor hepsi. İlk fırsatta inceleyeceğim. Tanıtım için teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederim:) okumalarımın arasına farklı coğrafyalar ekleme niyetindeyim, bakalım bi :)
Silhamsundan 3 eser okudum ama bu ikisi de değildi :) bakayım bunlara :) hayyam müthişli yaa :) sonuncuyu da rast gelirsem alırım :)
YanıtlaSilHamsun'un Açlık kitabı çok popüler, ona niyetliydim ama olmayınca elime geçen bu iki kitapla yazarla hiç değilse bir tanışayım dedim:)
SilHayyam sözünü hiç sakınmamış :)