9/15/2020

KULLANILMAYAN DUYGULAR PAS MI TUTAR ?



En çok sorulan sorulardan biri , özlemedin mi? Sonra ayıp olmasın diye verilen "yoo özledim tabi" yanıtı.Ayıp olur duygusu, yalancı olmaktan daha ağır basıyor bazen,ne yazık ki.Özlerdim önce, yaşım şimdikine nazaran daha genç iken, sonra kavuşurdum.Bir ara yine özlerdim sonra yine kavuşurdum.Tekrara düşerdi bu duygu ,sonra alışkanlığa .Şimdi  teknoloji de sağ olsun,seslisi görüntülüsü derken herkes yanı başında.Özlemek denilen bir şey kalmadı ki ortada.


Duyguları dışında olanlardan olmadım hiç.Tam aksine duygusuzluğum ile etiketleniyorum daha çok.Hoş ve naif duygular sebebiyle ağlayabileceğim tahayyül bile edilemiyor.Oturup anime izlemiş ve ağlamış bir bünyeyim oysa :) Fakat gerçek şu ki , empati ile var olan hisler , kendi dünyamda karşılık bulmuyor.Öyle sarılarak, öpüşüp koklaşarak , sevgi sözcükleri sıralayarak bir varlık sürdürmüyor duygular bende.Sınırlı ve kıt kaynaklar bende ki. Bu yüzden kardeşim bile birden gelen öpücüğün peşinden neden arıyor."abla, doğru söyle n'oldu" :):) Beklenilmedik bulunmak katma değer olur mu ki:)


Bir tek küçük çocuklar da durum böyle değil.Bünyemde yok dediğim her şey onların yanında var oluyor birden. Bilhassa yeğenlerim de. Sonra fark ettim ki, sevdiklerim,özlediklerim dediğim herkes küçükken biriktirdiğim insanlar.Zaman geçtikçe o insanlardan başkalarını alamamışım içime.Hayat sınarken beni   duyguların ölçüsü  değişmiş elbet , güncellemeler yapmış her daim ama varlığını bir şekilde sürdürmeye devam etmiş.


manxcat /kuyruksuz kedi: ya sevmezsen beni?  yazısında neden insan sevmem temelinde kendi hissiyatını yazarken düşündürttü aslında bana tüm bunları.Neden insan sevemem? Halbuki sevmek hali baya popüler ve arzulanan bir istek, her ne kadar "sevilecek insan var da sevmedik mi"  sitemlerini getiriyor olsada. Burada sevmek halini sırf karşı cinse yönelik almayın.Tabi sadece sevmek duygusu ile de sınırlamayın.


Aynı koşullar aynı sonuçları vermiyor bu da gerçek.Benim alışkanlık,sıradanlık,bilinirlik ,teknoloji diye tanımladığım haller sadece bana özgü değil ki.Vardır elbet benden de dünya bu kadar kalabalık iken :) Kişilik , karakter vs hepsi bir yere kadar , geriye kalan kısımda bana göre başka bir şey var.O da  kullanılmayan duyguların , kendine yabancı kaldığı ve köreldiği fikri.Bilimselliğini bilemem ama hissiyatım bu yönde.Bu yüzden özlenilmiyor, sevilmiyor vs. Bi kırılma noktası,bir sebebi,bir yeri ve zamanı mı olur ki bu halin , yoksa yanlış beslenme kurbanı mı oldular ?  


Ne dersiniz? 

:)










10 yorum:

  1. Ne güzel bir konu. Üzerinde daha önce pek düşünmemiştim. Ben uzun zaman sevginin içgüdüsel bir şey olduğunu, öğrenilen birşey gibi değil de içten gelen duygularla gelişip, pekiştiğini sanmıştım. Oysa sevgi, sevmek, özlemek vb. hisler de öğrenilen şeylermiş. Pratikle, gözlemle, alışverişle gelen duygu halleriymiş. Davranışlarımız üzerinde fıtratımızın rolü de önemli elbette. Bir de sevmeye, etrafımızı geliştirmeye, hislerimizi yalın bir şekilde dökmeye karşı sarsılan güven duygusu, olumsuz tecrübeler, dijital sosyalleşme durumları var. Bütün bunlar bizi paslandırıyor olabilir pekala

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pası atmak için bir şeyler olmalı ama tutan pas geri dönülmez bir hasar oluşturduysa sıkıntı sahiden büyük.Teşekkür ederim yorumunuz için:)

      Sil
  2. Sevdiğimiz özlediğimiz insanların küçükken biriktirdiğimiz insanlar olması bu söze katılıyorum. Bence büyüdükçe mantık yanı duygunun üstüne bir örtü gibi geliyor ve büyüyor duygularımız göremez oluyoruz insanlara güvenemiyoruz bunla alakalı olabilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güven duygusu sahiden önemli mesele ve muhtemelen gelişim çağımızdan itibaren bu duygunun gelişiminde hatalı kodlar ile yükleniyoruz.Kültürel kodlarimizin da payı olmalı.Herkesin güven sorunu yaşıyor olması tuhaf bir durum.Teşekkür ederim yorumunuz için:)

      Sil
  3. hımm bak biraz güldüm biraz duygulandım bu yazında, sanırım bu düşüncelerin bizim kültürümüzde olan duygular düşünceler yani bizim ülkede herşey herkes içiçe :) nefis bir yazıydı buuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her şeyin ve herkesin içiçe olması , öyle sahiden :) değişik bir marifetimiz var gibi gibi..teşekkür ederim :))

      Sil
  4. çok güzel bir yazı. Hey great post! :)

    YanıtlaSil
  5. Doğru tespit yapmışsın bence de. Kullanılmayan her şey zamanla köreliyor, paslanıyor, çürüyor ve yok oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatırlamak ya da yeniden öğrenmek gerekiyor ama koca bir ama var orada işte.Teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil