Batın yıldızlar
Şafak vakti ben kazanacağım
Kazanacağım, kazanacağım...
Şu aralar izlediğim Vincenzo ( KDrama) dizisinin 4.bölümünün final sahnesinde, arka planda çalan bir klasik müzik eşliğinde, karakterin söylediği sözler bu. Sözlerde var olan cazibenin büyüsüne kapıldım ve birazcık arama yaptım. Franco Alfano ve Giacomo Puccini'nin besteledikleri 3 perdeli Turandont operasının en ünlü aryası Nessun Dorma'nın son sözleriymiş bu sözler. Arka planda çalan da bu aryaymış ve bu aryayı yazan kişi Puccini imiş. Opera dünyasından bihaber olan ben, dizide geçen bu etkileyici sözler vasıtasıyla Turan'ın Kızı'nın hikayesine hoş bir yolculuk yaptım ve şimdi seni de sevgili blogcum yol arkadaşım yapma niyeti taşımaktayım.
Genel olarak hikayeden bahsetmeden önce kaynağı ile ilgili okuduklarım şu: Turandot'un hikayesi Nizami Gencevi'nin (12.yy) Yedi Güzel manzumesinde ki Kırmızı Kubbe bölümüne dayanıyor. Carlo Gozzi (18.yy) bu bölümde anlatılan hikayenin bir kısmını geriye koyup, etkileyici bulduğu soru cevap kısmını ele alıyor. ( bkz) Puccini ise Friedrich Schiller'in Turandot-Çin Prensesi adlı eserini okuduktan sonra ilham perileri ile buluşuyor.( bkz. )
Hikayeye göre Turandot, imparator kızı ve kendini tanrı kızı diye nitelendiriyor. Erkekleri sevmeyen ve oldukça zalim bir prenses. Fakat, güzelliği de dikkat çekici olan biri.Öyle ki kendisiyle evlenmek isteyen kişilere, ki çoğu yüksek mevkiden , 3 soru soruyor. Soruları doğru cevaplamayacak olurlarsa hepsini idam ediyor. Böylesi bir durumda bile talibi bi hayli oluyor :) halk bu durumu kanıksıyor, tüm bu olup bitenler halkın önünde oluyor. En son olarak Pers prensi talip olmuş ve hüzünlü sonu deneyimlemiş. Bu son olayın vuku bulduğu meydanda toplanan kalabalığın arasında zorda kalan yaşlı bir adam, onu korumaya çalışan bir genç kız ve bir genç adam varmış. Yaşlı adam sürgün edilen Tatar Kralı Timur, genç adam oğlu Prens Calaf, genç kız ise prense aşık Liu. Calaf, Turandot'u görür görmez etkilenir ve ona talip olur. Kimliğini ve babasının kimliğini gizli tutar çünkü Turandot'un erkek nefretinin arkasında Tatar erkekleri tarafından öldürülen ailesi gerçeği var.
Prenses her talibine sorduğu soruları Calaf'a yöneltir. ( bkz )
-Her akşam doğan ve her sabah şafakla ölen nedir ?
-Umut
Doğru cevap karşısında şaşkına uğrayan prenses ikinci soruyu yöneltir.
-Ne çok sıcak ve kor kırmızı bir alev gibi titreyip durur?
-Kan
Halk, Calaf aleyhine tezahürat yapınca sinirlenen prenses son sorusunu sorar.
-Ne buz gibi soğuktur ama ateş gibi yanar?
-Turandot
Calaf soruların hepsine doğru yanıt vererek , prenses ile evlenmeye hak kazanır ancak Turandot buna karşı çıkmaktadır. İsteği babası tarafından kabul görmeyince , ağlamalarına dayanamayan Calaf ona bir fırsat sunar. Ona , sorduğu soruya doğru cevap verirse evliliğin olmayacağını , idam edilmeyi dahi kabul edeceğinisöyler. Bunun içinde şafak vaktine kadar süre tanır. Ona sorduğu soru ise şu : Adım ne?
Bu anlaşmayı kabul eden Turandot dört bir yana elçiler salar ve soruları bilip, kendisiyle evlenmeyi hak eden kişinin kim olduğunu öğrenmek ister. Öyle ki halkın uyuması yasaklanmış, emre uymayanların cezalandırılacağı söylenmiştir. İşte Nessun Dorma'nın öyküsü burada başlıyor.
Kimse uyumuyor, Sen de prenses
Soğuk odanda yıldızları seyrediyorsun
Aşkla ve umutla titreyen
Ama benim gizemim içimde saklı
Adımı kimse bilmeyecek
Hayır, hayır onu sana ben söyleyeceğim
Işık parıldadığı zaman
Ve benim öpücüğüm sessizliği eritecek
Seni benim yapan
Git ey gece
Batın yıldızlar
Şafak vakti kazanacağım
Kazanacağım
***
Hikayenin sonuna gelince; Gençle bağlantılı olan Timur ve Liu'ya ulaşırlar. Adam oğluna sevgisinden, genç kadın ise aşkından dolayı çektikleri eziyete rağmen Calaf'ın ismini vermezler. Hatta bu uğurda Liu kendi canına kıyar. Olanlar karşısında prensese söylenen Calaf, onu tutup öper . Daha sonra prens, ondan kendisini sevmesini ister . Prenses onu kabul eder ve babasına onun ismini bildiğini, adının "Aşk" olduğunu söyler.
***
Yazar iç ses : Hikaye final kısmına kadar gayet güzel iken bir öpücük ile aydınlanma yaşayan prenses ve ben hanımı aldım gerisi çok da tın modunda ki adam fazlasıyla çiğ durmuyor mu?
***
Evet, şu son final detayına kadar olan her şeyi ve en başta dediğim gibi Nessun Dorma'yı ben pek bi beğendim. Hatırlayanınız var mı, keloğlan da sevdiği prenses ile evlenmek için 3 soru cevaplıyordu. Hoş , keloğlanın prensesi onu pek bi seviyordu. Hikayenin nereden geldiği de böylece netlik kazandı. Evet, dizi deyip geçmemek lazım. Bakın ben nerelere yolculuk yaptım :) Siz de yolculuğu sevmişsinizdir umarım.
1 2 gün önce tam da o bölümü izlemiş, o sözleri beğenmiştim. Ama araştırmadım. :) Güzel bir hikayesi varmış, sayende öğrenmiş oldum. Sonunu ben de beğenmedim, tek gerçek aşık Liu' ymuş bence. Yazını keyifle okudum, teşekkürler. :)
YanıtlaSilHoş bir tesadüf olmuş:) di mi ama bence de Liu aşkın hakkını veren olmuş.
SilEvet ya, çok enteresan bir yolculuk oldu benim için. Fakat etkileyiciydi gerçekten. En çok da aslının Binbir Gece Masalları olduğunu tıkladığım linkte gördüğüm için etkilendim galiba. Prensesin ya da babasının damat adayı seçmek için zor sorular sorması detayı çok tanıdık ama. O kısım hiç değişmemiş, dediğiniz gibi Keloğlan benzeri pek çok masalda mevcut sanki.
YanıtlaSilYazarın iç sesine tamamen katılıyorum bu arada. Yolculuk için teşekkürler elbette:)
Binbir gece masalları ayrıntısı beni de etkiledi.İç seslerimiz doğru tınıda kesinlikle :) Eşlik ettiğiniz için ben teşekkür ederim:)
Silvincenzo ne keyifli diziydi, bak onun sayesinde dorna yı öğrendik, turandot yu biliyordum ama bu hikayeyi bilmiyordum, saol :)
YanıtlaSilPek bi keyifli,evet :) hem keyifli hem öğretici:) teşekkür ederim.
Sil:)
SilÇok güzel bir hikaye. Hic bilmiyordum. Fiziki Dr merak ettim. Bakalım inşallah. Sevgiler
YanıtlaSilBenden de sevgiler :)
SilHikaye çok güzel, özellikle soru-cevap kısmı:) Ama Yazarın İç Sesi çok daha güzel:)))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :) mutlu akşamlar
Sil