11/25/2019

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK (KİTAP)







Kitabın arka kapağından ;

1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyat severlerin gönlünde özel bir yer edinen,Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika'nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın,Scout Finch'in gözünden anlatıyor.

***

Okumak için sıraya koyduğum dört kitaptan ilki olan Bülbülü Öldürmek 'i zannediyorum ki 4 günlük gibi bir süre içinde bitirdim.Açık,anlaşılır,sade,yormayan ve akıcı bir dile sahip .Olay örgüsü merak unsurunu tetikleyecek şekilde kurulmuş,özellikle bazı fasıllarda çok daha baskın merak duygusu.



ALTI ÇİZİLİ SATIRLAR

-Kibritin ona zarar vermeyeceğini nereden biliyorsun?
-"Kaplumbağalar hissetmez,aptal" , dedi Jem.
-Hiç kaplumbağa oldun mu?

***



Okuma yetimi kaybetmekten korkuncaya dek okumayı asla sevmedim.Soluk alıp vermeyi sevmez ki insan.

***

Bayan Maudie sallanmayı bıraktı,sesi sertleşti:"Sen bunu anlamayacak kadar küçüksün," dedi,"ama bazen bir adamın elindeki İncil..babanın elindeki viski şişesinden daha tehlikeli olabilir."

***

Atticus bana ,sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır demişti.

***

Atticus Jem'e ," Arka avluda konserve kutularına ateş etmeni tercih ederim ama kuşların peşine düşeceğini biliyorum," dedi."İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen  ama unutma ,bülbülü öldürmek günahtır."

***

...dedi Atticus, " ama başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim.Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır."

***

"....gerçek cesaretin ne olduğunu görmeni istiyorum,gerçek cesaretin eli tüfekli bir adamla ilgisi olmadığını."

***

Kaçak içki satanlar bölgede yeterince sorun yaratmışlardı ama kadınlar daha kötüydü.Kendi kilisemde tanık olduğum gibi yine burada da bütün din adamlarının kadınların iffetsizliği öğretisini takıntı haline getirdiklerine tanık oldum.

***

Bildiğin her şeyi söylemek zorunda değilsin.Kibar bir bayana yakışmaz-ayrıca,insanlar kendilerinden daha çok şey bilen birini çevrelerinde görmekten hoşlanmazlar.Sinirlenirler.Doğru konuşarak onları değiştiremezsin,kendileri öğrenmek istemelidir,onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın,ya çeneni kapar ya da onlar gibi konuşursun.

***

Güneyli kadınların elbette ki savunucusuyum fakat insan hayatı pahasına birbirimizi nazik yalanlarla kandırmanın değil.

***

Kibirle gelen zulmetle gider.
Yüreğinde neşe olanın yüzü de neşe saçar.

***

"Jem,"dedim, "melez çocuk ne demek?"
"Yarı beyaz yarı siyah demek.onları gördün,Scout.Bakkal çıraklığı yapan o kıvırcık kızıl saçlı oğlanı biliyorsun.Yarı beyazdır o.Durumları gerçekten acıklı."
"Acıklı mı,neden ?"
"Hiçbir yere ait değiller.Siyahlar onları istemez çünkü yarı beyazlar ; beyazlar onları istemez çünkü yarı siyahlar,böylece arada kalıyorlar,hiçbir yere ait olmadan."

***

"Sen sonra kaçtın ha?"
"Tabii,efem."
"Neden kaçtın?"
"Korktum ,efem."
"Niçin korktun?"
"Bay Finch,ben gibi bir zenci olsanız siz de korkardınız."

***

"Burası onların vatanı,kardeşim," dedi Atticus."Burayı biz bu hale getirdik,yapabilecekleri en iyi şey bununla başa çıkmayı öğrenmek."


Kitabı okumadıysanız şayet yazının bundan sonrasını okumayın !!!

!

!

!

İki mevzuya dair birazcık sitemim var.İlki Tom'un davasının mutlak sonucunu bilmek.Evet,eşitsizlik ve ırkçılık ana ekseni ,üstelik Tom'un öldürülmesine varan süreç oldukça iyi  Vicdanlarda Tom dan yana tutulan saflar ve bunun "dünya için küçük,insanlık için büyük bir adım" olarak yer buluyor olması da ,keza öyle.Ama artık okuyucu şımarıklığımı desem buna bilemiyorum :) kesinkes Tom masumdur deyip adının aklanması ya da suçludur diye ilan edilip vicdanlarda yük olmaktan çıkmasını bekledim kitabın sonuna kadar .Olmadı :(

Bir diğeri de öcü Radley kısmı..bilemiyorum,sanırım Jem'in olgunluğunda değilim,onun gibi "dışarı çıkmamak istediği için içeride kalıyor " noktasına tüm hikaye boyunca oluşturulan havadan ve kar topu gibi yuvarlandıkça büyüyen  atmosferden sebep bir türlü gelemedim:(



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder