Bilen bilir.. Eminönü'ne vardığınızda sizi karşılayan ilk şey balık kokusudur. Bu öyle bir karşılamadır ki,daha otobüsten inmeden başlar. Bi hayli olmuştu uğramayalı, alacağım iki küçük şey için bahane yaptım ve hafta sonu rotamı Eminönü'ne çevirdim.Bu sefer beni farklı karşıladı mekan..balık kokusunun yerini keskin bir kahve kokusu almıştı, tüm meydan buram buram kahve kokuyordu,ilginç değil mi:)Görüntü ise tanıdık ,muazzam bir kalabalık .İğne atsan düşmeyecek cinsten.Rüzgarı bol bir gün olduğu için tüm akşamı baş ağrısı ile geçirdim o da ayrı bir mevzu
Yeni Cami uzun süredir tadilatta, ben tamamlanmıştır diye düşünürken
caminin tüm dış cephesini çevrili buldum.İbadete engel değil ama görüntü fena. Arka kısımda küçük sanat atölyeleri var.Ebru odasına girdim ve biraz bakındım .İsteyen kişiler kendi ebrularını yapabiliyor, fiyatı 10 lira..Ebruyu ilk kez deneyen genç bir kız vardı,biraz ona bakındım,biraz da sanatçının içeride sergilemiş olduğu ebrulara..6 aydır burada olduğunu ve bunun son haftası olduğunu söyledi ...velhasıl ucu ucuna yakalamışım:)
Daha sonra Mahmut paşa tarafına doğru yol tuttuk. Kadınlar için en şahane mekanlardan biri..her türlü incik-boncuk için birebir,bir de şu kalabalığa ve iki de bir "şunu ister misiniz, bunu ister misiniz" diye yol kesen vatandaşlara bir çare bulunsa. Kendime bir parça etamin ve ip aldım,annem de yaptığı iğne oyalı tesbih başlıkları için boncuklar,teller,ipler vs.. evet, annem el işi hususunda ordinaryüstür:) Boncuklar için abartısız 20-30 dk dolandık dükkanın içinde, hoş dükkanda ki diğer kadınlarda biz gibi. Boşuna demiyorum kadınlar için eğlence yeri burası diye:) Alacağımızı aldık, hesabımızı kapattık , Kapalı Çarşı'ya doğru yola devam ettik.
Eskiye nazaran çok daha fazla yemek masaları ile işgal edilmiş bir alana dönmüş..sevmedim bu halini..onun haricinde ışıltılı süs eşyalarının yanından geçerken gözlerimi alamadım yine..yavaş yavaş,mekanın havasını soluya soluya gezindim ve Beyazıt kapısından çıktık.Sahaflar sessiz ve sakin iken,sahafların bitimi alabildiğine kalabalık..Erkekler akın etmiş adeta,zabıtanın olmayışı bi hayli hareketlendirmiş o kısmı:)
Beyazıt meydanı ise şantiye alanı..yerler kazılmış,koca koca pankartlar etrafı çevrelemiş.. İstanbul'un bitmeyen çilesi bu:( Beyazıt camisi senelerdir tadilattaydı zaten..hala aynı..ne zaman biter ,bilinmez..sözün özü tatsız-tuzsuzdu meydan..yürüyüp geçtik sadece
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder