9/21/2023

İSTANBUL'DAN NOTLAR

 

Burnumun dibinde olup biteni göremiyorum bazen. Restorasyon bitti ama hâlâ açılmadı herhalde dediğim Feshane'de türlü türlü etkinlikler ve konserler olup bitiyormuş meğer. Hep uzaklara bakmaktan oluyor bunlar :)


Zamanında çokça yöresel gün etkinlikleri yapılıyordu. Bir de yanlış anımsamıyorsam ramazan gecelerinde etkinlikler vardı. Bizim ramazan gecelerimiz farklı konsepte yürüdüğü için bu tür etkinliklerin hiçbirine katılmadık. 


İsmi artistanbul feshane olan yapının konsepti de değişmiş. Ücretsiz etkinlikler ve konserler var. Film gösterimleri, çeşitli el isi becerileri kursları, farklı egzersiz kursları vs. Çoğu ücretsiz ve katılım için kayıt yapmak lazım. Bir de bir süredir devam eden bir sergi var, ki bu da ücretsiz. Ortadan Başlamak sergisi.


 İnstada daha çok foto paylaştığım için buraya bu kadar kâfi :)




Sorun şu ki, sanat denilen bu şeyden zerre kadar anlamıyorum. Sanatın zarafet tarafı olunca anlamasam bile etkileyici buluyorum ama burada o zarafeti de yakalayamadım. Salonun tepelerine asılmış kuzgunlar korku filmlerinde ki efekti vermişti ama yine de geç uyandım mevzuya :) Duvarda, çerçeveli panoya yerleştirilmiş çataldan ( bildiğimiz yemek çatalı, bir dişi azıcık yamulmuş) sonra ,sana bu kadar çağdaş sanat yeter, deyip çağdaş olmadığıma kanaat getirip ve bundan da hiç gocunmayıp dışarı attım kendimi.


Bu da soluğu aldığım yer

Büyük Mecidiye Camii



İstanbul'da yaşayıp, bilip ama gitmeyen ya da gidemeyen İstanbullu gerçeği var.  Ne kadar ikonik bir yer olursa olsun, yazılmamış kurallar volüm bilmem kaçın kurbanı çok kişi var. Mevzumuz bu değil ama küçük bir gerçek kesit olsun dedim.


Efendim , çok isteyip gidemediğim sonunda , nihayet gidebildiğim mekan. Nasıl çok beklenti kasmışım ki hayal kırıklığına uğradım resmen, deli miyim ne :)





İsmi büyük olsa da kendisi o kadar büyük  bir camii değil. Arka kısımlar , kadınların saf tuttuğu yer sade, işlemesiz . Bir tek erkek cemaatin saf tuttuğu şu kısım var, tüm gösterişli yeri de burası.  Alan olarak baktığımda kadınlar kısmı çok daha geniş. Camii içine merdivenlerden çıkılarak giriliyor, alan küçük. Bir de resim çektirmek için sıraya girildiğinden o küçük alan hepten karmaşık bir hale dönüşüyor. Camii içinden , deniz tarafındaki avluya açılan kapı kapalı olduğu için geçiş yapamadık. Dışarıdan etrafından dolandık. Dolanmasına dolandık ama hayal kırıklığımın en büyük sebebi de sanırım bundan kaynaklı. İnsta fotosundan çıkıp biraz gerçeklere değineyim.


Trafiğin aktığı caddeden sahile doğru yürüdüğünüzde sağlı sollu kumpirci dükkanları var. İçecek, dondurma vs. satılan yerlerde ve hatta , yolun ortası da dolu . Kalabalık çok, mekan küçük ve mekanın her karışı para kazanma alanı olmuş. O büfelerden çık sahildesin. Arada gösteri yapan , müzik çalan  ya da resim yapan birkaç kişi. İnsanlar yerlerde, kaldırımlarda ellerinde kumpir ya da herhangi bir yiyecek. Minik toprak alanlar, küçük ağaççıklar var ama kedi kakaları yüzünden toprak demeye şahit ister. Umuyorum ki sadece kedi kakasıdır bu arada. Toprak toprak gibi de kokmuyor ayrıca. Camii'nin diğer yanına geç. Sıralı lokantalar, meydanın ortasında yine el tezgahları . El tezgahlarının sayısı çok, bu çoklukta semt pazarları bilirim.  Çöp kutuları da dolu, yerler de çöp dolu, her şey her yerde. Karmaşık, pespaye. Oturacak kaldırımda kalmadı herkes ayakta. Garip ve karmaşık bir görüntü. İnstada foto paylaşacağız ya, misal bakın ben de burada paylaşıyorum. Yanaşan gemilerin indirdiği yolcular da cabası, tekne turu başlayacak anonsları da var . Akşama doğru daha da artıyor kalabalık, tıpkı iş çıkışı metrobüsleri gibi.  Ve en fecisi , üzülerek söylüyorum her yer b.k kokuyor. Abartı falan değil ayrıca. Uzaktan bakanı imrendirip kendisine çeken mekan yanına varınca seni itmeye başlıyor. Şayet itmiyorsa seni o kokuya ve çöplüğe rağmen  , üzgünüm ama düşünmen gereken meseleler var :) O keşmekeşin ve iğrenç kokunun ortasında bu küçük camii inci gibi duruyor. Durmasına duruyor da yazık değil mi ama.  


8 yorum:

  1. Güzelliklerin kıymetini bilmiyoruz malesef. Çevreye özen göstermiyor çoğu kişi.
    Ne iyi anlatmışsın durumu. Bazen ben de sanattan hiç anlamıyorum. 😅
    Kaç yıldır İstanbuldaydım ama doğru düzgün bir yerini gezmedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben doğma büyüme buralıyım da n'oldu, netice aynı. Çatalı görünce aklıma yabancı ülkede sanat adı altında duvara asılan muz kabuğu geldi , garip garip gülüp çıktık gittik :) ürkünçtü ve en kötüsü çocuklar yanımızdaydı. Daha yaşlarının minicik tomurcuğunda maruz kaldıkları işkence onları güzel olan şeylerden soğutmaz umarım, hata bizde tabii, önce bir bak bakalım çocukla gidilir mi gidilmez mi diye, değil mi:?

      Sil
  2. feshane son zamanlarda gitmedim ama pandemi öncesi giderdim, yemekler filan da oluyoırdu, yemek şöleni gibi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Öyle ama trafik ve çevre kilitleniyordu, yükü kaldırmıyordu alan, yöresel etkinliklerin taşınması iyi oldu. Büyükşehir idaresinde burası, uygulamadan hangi etkinlik ne zaman bakıp, ücretsiz biletler alınarak etkinliklerden faydalanılabiliyor.

      Sil
  3. Feshane'ye hiç gitmedim ve eski halindeyken gidip görmediğime de üzülüyorum açıkçası...
    Bu camiiyi de uzaktan severdim hep ve seni uzaktan sevmek sevmelerin en güzeliymiş meğer diye düşündürdü bu yazınız bana...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul zaten kalabalık bir yer, yapacak bir şey yok ama böylesi felaket bir hale getirmeyi becermek nasıl olabiliyor bilmiyorum, hafta sonu azizliğine de uğramış olabiliriz ama yok ya, yazık sahiden, şehrin canına okumayı çok iyi yapıyoruz:(

      Sil
  4. İstanbul' da yaşarken haberdar olduğum ama bir türlü yolumun düşemediği yer Feshane. Bundan sonra turist gibi gelişlerimde umarım ziyaret edebilirim.
    Ortaköy ise bir zamanlar her yerini karış karış bildiğim ve pazar günleri sokakta yaptığım resimleri sattığım yer. Bahsettiğim yıllar 88' ler ki o zamanlarda bile kalabalık hafta sonlarında çok fazlaydı. Çevre düzenlemesi konusunda hiç bir şeyin değişmemesi şaşırtmıyor nedense, insanların gelişimi ile doğru orantılı maalesef.. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef öyle, o karmaşık düzen yerine daha derli toplu bir alan planlaması yapılsa ve çevre temiz tutulsa kalabalık çok rahatsız etmeyebilirdi, neticede kalabalık bir şehir zaten

      Sil