11/24/2021

VIOLET EVERGARDEN ; THE MOVIE

 


Bir neslin travması olan çizgi dizi serisi vardı ,Şeker Kız Candy. O yaşlarda niye böylesi bir seriye kapıldık bilinmez :) Violet Evergarden için de böylesi bir tanımlama yapmıştım :) Artık bu tanımlama anlamını yitirdi çünkü gelen bu 2020 yapımlı film ile hikaye olması gerektiği şekilde bitti.


Öncelikle seriden bihaber iseniz ve dolayısıyla bir bağ kurmamışsanız , bu film olması gereken etkiyi yaratmayacaktır sizde. Hikayenin akış hızı ve 2 saatlik zaman dilimi çabucak havlu atmanıza sebep olabilir. Temposuna uyum sağlar ve  devam ederseniz yüreğe dokunan hoş ayrıntılar bulacaksınız .Benim gibi hönkür pönkür ağlamasanız bile nemlendireceksiniz gözlerinizi ama o hoşluklar ile süreyi kıyasladığınızda tatmin olmamış olabilirsiniz. Bu bir devam filmi ve o caaanım hikayenin noktalanmış hali. Tabi , daha sonra yazar ve yapımcı farklı ayrıntılar ile izleyiciye "hadi , birazcık da sonrasına bakalım"  deyip  yeni bir filme girişirse o başka. Onu da izlerim ki :) Keyifle hem de. Bu anime ile çok farklı bir bağ kurmuşum, fark edebiliyorum bunu.


11/23/2021

MEVSİMLERDEN SONBAHARDAYIM - AYVAT BENDİ



Sonbaharın en güzel renklerinin yer aldığı mekanlardandır ormanlar. Ayvat Bendi Tabiat parkı, Belgrad Ormanı içinde yer alan 9 tabiat parkından biri, Kemerburgaz  taraflarında. Kamp dahil birçok aktivite yapmak mümkün. Ben hafta sonu için yürüyüş yapalım, temiz hava soluyalım ve renklerin içinde kaybolalım dedim. Bizimkiler de okeyi verdi. Birçok kişi bizim aksimize piknik yapıyor, bisiklet sürüyordu. Yer yer kurulmuş küçük çadırlar da vardı elbet. Sonra bizimkiler mızıkçılık yapmaya başladı. Bundan sebep , sonbaharda böylesi icraatlara girişecekseniz şayet gerçekten gönüllü olanlar ile yapın bu işi, o kadar söylüyorum :)


 Giriş ücretli, hemen  girişte yol ikiye ayrılıyor. Sol taraf Kurtkemeri diye geçiyor .Burada bir sosyal tesis var , hemen karşısında otopark .Tesisten faydalanmak istemezseniz yanı başında piknikçiler için masalar, lavabo, mescid, çeşmeler vs. Şu yukarıdaki resimde gördüğünüz kemerden geçince yol boyunca devam eden piknik alanları, yürüyüş ve bisiklet yolu. Güzergah baya var. Bir miktar yürüdük ve  geri döndük :)

11/21/2021

KARIN HABERCİSİ GÜZ ÇİĞDEMİ

 


Sararıp dökülmüş onlarca yaprağın arasından incecik bir dal verip başını göğe kaldıran şu narin çiçek neler düşündürüyor size ?


Benim aklıma düşen ilk şeydi; İşte, Hayat...


Narin ve kırılganda olsa, incecik bir umut dahi olsa, ona sıkı sıkıya sarılmak;  gidenlere inat gelecek olanlara kucak açmak,  sabırla ve dimdik durarak güzel muştular fısıldamak...


Dikkatli bakın etrafınıza , çayır ve çalılıklara, bilhassa ormanlık alanlara. Ulaklar yola çıkıyor birer birer, ceplerinde nameler ile. Hatta çoğu çoktan ulaştı varacakları yere.

CAHİL HOCA - KİTAP

 



Kitabın arka kapağından ;

Joseph Jacotot'un  felsefesini anlatan Jacques Rancière hem eğitim üzerine çok özgün bir düşünce sunuyor hem de zekâların eşitsizliğini ve bilgi hiyerarşisini bahane eden toplumsal eşitsizlik tasavvurlarına önemli eleştiriler getiriyor. " Özgürleştirmeksizin eğiten aptallaştırır, " diyen Cahil Hoca, eğitimciler ve eğitim sistemi üzerine kafa yoranlar için olduğu kadar siyaset felsefesiyle ilgilenenler için de ufuk açıcı bir kitap.


Kitap hakkında;

1 seneyi aşkın süre önce okumaya aldığım fakat tamamlayamadığım kitabı , yeniden ele aldım ve buradayım :) Kitap hakkında bir şeyler demeden önce birkaç husustan bahsedeceğim.


Okuma rutininiz nasıl bilmiyorum ama yazın en sıcağında bu kitabı okumakla hata yapmışım. Rehavet oluşturan tüm etkilerden uzak durmak oldukça mühim. Felsefe okumasına alışık olmayan bünyeme, roman ya da öykü okur gibi bu kitabı okutmak  çok ağır geldi ve haliyle tamamlayamadım. Üstelik bunca vakit elime dahi almak istedim. Üzerimde bıraktığı yorgunluğu ve zihni karmaşayı savuşturmak zaman istiyordu. Kitabın 137 sayfadan oluşuna aldanmayım.


Kendimi hazır hissettiğim vakit, şu yukarıda edindiğim tecrübeleri de ekleyip okudum.5 günde tamamladım okumayı. Sindire sindire, yavaş yavaş. Kitabın anlaşılması hususunda oldukça önemli bu. Tabi dediğim gibi, ben bu türe alışık olmadığım için tüm bunlar. Felsefede aştık diyorsanız no comment:)

11/18/2021

MİM - BLOG YORUM

 



Bir Yıldızın Hikayesi, blog yorumu adında bir mim başlattı .  şurada. Mim'e katılanları görüp okuyunca ben de katıldım, birazcık özendim sanırım :) Oldu baya mim yapmayalı. Blog komşularıma gitmeden önce "ben de katıldım"  demenin nişanesi olsun diye başlıyorum cevaplamaya :)


Yaptığınız paylaşımla ilgili yorum alış-verişine önem verenlerden misiniz?

Bittabi ki :) yazıp çizen hemen hemen her  blogger ( birkaç istisna olabilir, istisnalar kaideyi bağlamaz) buna önem veriyor bence. 


Yorum geldiğinde iade-i ziyaret yapar mısınız?

Yapmam, onun yerine bloguna bakar, içeriklerini karıştırır, ilgimi çeken bir şeyler varsa onlara  yorum yaparım. Çok ilgimi çektiyse blogu  takibe de alırım. Yer yer böyle davranan blogdaşlarım oluyor. Kendisine yorum yapılmış diye gelen. Siz bana geldiniz, ben de size geldim, Sıra sizde , gelirseniz gelirim düşüncesindeki komşular gibi. Açıkçası samimiyetsiz geliyor bu tavır. Bu yüzden benzer bir samimiyetsizliğe düşmemek için çabalarım.

11/11/2021

DUNE : ÇÖL GEZEGENİ


Tanıtımı çıktığından beri merakla beklediğim film Dune: Çöl Gezegeni'ni nihayet izledim. Frank Herbert'in 6 kitaplık serisinin ilk kitabından uyarlanan film , ilk uyarlama değil.1984 yapımlı bir uyarlama daha var ve ona en fazla 20 dakika dayanabildim.  


Filmi izleyen ve kitabı okumuş olan birçok kişi ısrarla önce kitapların okunmasını söylüyor. Filmin anlaşılmayacağından bahsediyorlar. Kitapları okumadım ama film çok da anlaşılmaz değildi. Tabi "anladığın ne ki , kitapta olanın yanında" denilebilir. Buna hiçbir itirazım olmaz. Yine de bunun ilk film olduğu göz önüne alınırsa , ilerleyen süreçte eksik kalan kısımlar hikayenin işleyişinde giderilir diye düşünüyorum. Atmosferi tanıtma babında bir giriş bölümü demek filme yanlış olmaz sanırım.

11/08/2021

İSTANBUL'DA SONBAHAR

 


Sonbahar'ın son ayından bildiyorum. Eylül'de  üşüten İstanbul'dan Kasım'da terleten İstanbul'a geçiş yaptık:) Dünkü pazar gününü saymaz isek bir haftayı aşkındır durum bu. Bol güneş, parlak ışık, terleten sıcaklık. Sonbahar ayı nasılsa deyip , bir de evlerde ki serin havaya  aldanıp azıcık kalın giyinince , atılan her adımda bol bol saydırıyorsun bittabi:) Sonra öğreniyor ve bahara özgü tiril tiril giyiniyorsun. Pastırma sıcağı denilen şey olabilir başımızda olan şey.


Hal bu olunca evde durmak pek kolay olmuyor tabi. Güneş seni çağırıyor  içten ve sıcak bir tebessümle. Şimdi gel de bu çağrıya cevap verme :) 

11/04/2021

DEĞİŞEN ZAMAN ALGISI

 


Mevsimlerin, ayların çok çabuk başlayıp bittiğinden, zamanın su gibi akıp gittiğinden dem vurmayanımız yok galiba. İçinde bulunduğumuz çağın bu etkisini öyle ya da böyle deneyimliyoruz. Bu genel ve yaygın cümlelerin değil ,  son bir aydır farklı mevzularda ama aynı odak noktasında kurduğum öznel cümlelerimin yarattığı farkındalığın daha tesir edici oluşu ne acayip.


Birkaç mevzu hakkında ki konuşmalarımın sonu "yooo, daha çok oldu" şeklinde bir yükleme evrildi. Sonra oturup hesap kitap yapınca benim yüklemlerimin hepsi baş aşağı devrildi. En son da bir kahvaltı sofrasında devrilen yüklemlerim sonucu sesli hayıflanır ve "zaman algımı yitirdim , neden acaba? "  diye derken , babamın  " yaşlanıyorsun"  şeklinde ki bitirici vuruşu ile nakavt oldum. Yeni yaşına kısacık bir zaman  kalmış kızcağza denir mi ama şimdi bu:( Kolay gider mi hiç  yutulan lokma mideye şimdi :)


İşin latifesi bir kenara fark edilebilir bir halin ve bu kadar kısa sürede cereyan etmesinin sonucunda, babamın da yaş ile alakalı tespiti sonrası ister istemez bir merak hasıl oldu. Birçok muammayı barındırıyor olsa da içinde,  ilerleyen yaşın zaman algısındaki değişimde hiç de yabana atılmayacak türden etkileri olduğu rahatlıkla söylenebiliyor.


11/03/2021

KUYRUKLUYILDIZ ALTINDA BİR İZDİVAÇ - KİTAP




 KİTABIN ARKA KAPAĞINDAN


Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç Hüseyin Rahmi'nin pek çok romanında olduğu gibi ikili bir yapılanma sergiler; Bir yanda eski İstanbul mahalle hayatını yansıtan ve temelde mahallenin kadınları arasında geçen konuşmalardan oluşan renkli tablolar, diğer yanda yazarın öykülediği olay. Kuyrukluyıldız Altından Bir İzdivaç güncelden nasıl ustaca yararlanılabileceğine dair renkli bir örnektir.


KİTAP HAKKINDA


150 sayfadan oluşan kitabın sunuş kısmında yazarın bizzat ele aldığı yazı, günümüz tabiri ile "çok kafa adam" sıfatını yazara aldırmaya pek müsait. Keyifli ve hoş sohbet biri olduğu izlenimini veriyor kesinlikle :) Bir de yapmış olduğu bir çıkarım var ki hiç yabana atılacak gibi değil.


"Hemcinslerimizin korktuklarından çok korkmadıkları şeylerden korkunuz ve sakınınız."

 

11/02/2021

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 115

 


Bu haftaki sohbet konumuz sadevederin tarafından. "Günümüzde insan yaşamı gittikçe uzamaya başladı. Sizce, bunu nelere borçluyuz?" olarak belirlendi.


Elbette bu konunun bilimsel birçok açıklaması vardır.Araştırıldığında hepsini öğrenmek mümkün.Ben o tarafları bir yana koyuyor ve bencesi deyip başlıyorum sohbete:)